Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi'nce, davanın para borcuna ilişkin olup götürülecek borçlardan olduğu, davacının yerleşim yerinde ve/veya genel yetki kuralları kapsamında davalı tüketicinin yerleşim yerinde iş bu davanın açabileceği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin Bursa ve Ankara olarak bildirildiği, davalının yerleşim yerinin ise Denizli olduğu, böylece davacının itirazın iptali davasını açarken, yetkili mahkemelerden birini tercih etmeksizin yetkisiz yerde iş bu davayı açtığı, böylece yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalı borçluya geçtiği, borçlu davalının süresinde ve usulüne uygun olarak yaptığı yetki itirazında, yerleşim yeri mahkemesi olan Denizli Mahkemelerini seçtiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Denizli Tüketici Mahkemesi'nce ise, davacının davaya konu para alacağının tahsili için mevcut olan seçimlik yetki bakımından seçimlik hakkını kendi ikametinin bulunduğu yetkili yer mahkemesi olan İzmir ilinden yana kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

    K A R A R Uyuşmazlık, (karşı dava ve birleştirilen dava yönünden) yükleniciden bağımsız bölüm alan tüketicinin açtığı tapu iptali ve tescil veya tazminat istemine ilişkindir. Asıl davada, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabule yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harçtan muaf olan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 23.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.694,70 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına,HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARAR Dava, 30.09.1988 tarihli 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı kapsamında tüketicinin açtığı haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptali veya tazminat istemlerine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Asliye Hkuk Mahkemesinin 2012/597 Esas -2016/ 18 Karar sayılı dosyasından takip konusu alacak ile ilgili olarak menfi tesbit davası açtığı ve kazandığı, ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/6212 Esas 2016/4320 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmıştır. Bu halde mahkemece, borçlunun açtığı menfi tesbit davasının kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre, karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Kabule göre ise, davanın geçerli bir takip olmadığı dolayısı ile ön koşul yokluğundan reddine karar verildiği hallerde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebinin menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, menfi tespit davasının TTK m. 5/a kapsamında değerlendirilemeyeceğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, tüketicinin hakem kurulu kararına itirazı davasıdır. Mahkemece davacının davasın tüketici hakem heyetince verilen kararın kaldırılması amacıyla açtığı anlaşılsa da, yargılama esnasında davacının davasını ıslah yolu ile menfi tespit davasına dönüştürdüğü ve bu haliyle davanın kanunda sınırlı olarak sayılan arabuluculuk müessesesine başvuru hususunun aranmadığı istisnai davalar kapsamında olmadığı tespit edilerek 6502 sayılı kanunun 73/A maddesi gereğince özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Kanunun 73/A maddesine göre; " Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır....

              Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, avukat olan davalının müvekkilinin vekili sıfatıyla işçi alacağının tahsili için açtığı .... 3. İş Mahkemesinde görülen 2009/432 E. - 2012/304 K. sayılı dosyada görülen davayı takip ettiğini ancak dosyada tahsil ettiği bedelleri müvekkiline ödemekten kaçındığını, bu bedellerin tahsili için yapılan icra takibine itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali davası açtıklarını beyanla davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Avukat olan davalının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı kuşkusuzdur....

                Dava, taraflar arasındaki Vera Yonca Residance Projesinden daire satışına ilişkin teminat olarak verilen bononun iptali ve menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı tespit edilip, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesinde hüküm altına alınan arabuluculuğa başvuru koşulunun yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. 28.07.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı ile de yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59.maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a " Dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı ile 73/A maddesi eklenmiş olup, anılan madde ile aynı zamanda arabuluculuğa başvurulması zorunlu olmayan istisnalar düzenlemiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/943 KARAR NO : 2021/975 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/395 ESAS DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderildiği, dairece yapılan ön inceleme sonunda; "iş bölümü gereği aidiyet nedeniyle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine" dosya üzerinden karar verilmesi sonucu dava dosyasının dairemize geldiği görülmekle; dosyanın 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön incelemesi sonunda: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. H. D.'NİN KARAR ÖZETİ: Konya Bölge Adliyesi 6....

                UYAP Entegrasyonu