Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıya borcu olmamasına rağmen paydaşı olduğu 2346 ada 17 parseldeki davacının 1/4 payı üzerine haciz konulmasının ardından taşınmazın Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü'nün 2008/6202 sayılı dosyası üzerinden yapılan takip sonucu alacağına karşılık davalıya ihale edildiğini, borçlu olmadığına ilişkin açtığı menfi tespit davasının reddine karar verildiğini, ancak kararın temyiz edildiğini, bahse konu menfi tespit davasının kabulü halinde davalı adına oluşan kaydın yolsuz hale geleceğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazın satışı üzerine HMK'nın 125. maddesi uyarınca taşınmazı satın alan şirket ve davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespite ilişkin davada Beyoğlu 3. Asliye Hukuk ve İstanbul 3....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/244 2021/373 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine bir adet alacak iddiası ile Kütahya 2....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/47 ESAS - 2020/367 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : SAFAHAT : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının oto alım satımı işi ile uğraştığını, müvekkili İsa ile davalının uzun bir süredir tanıştıklarını ve geçmişe dayalı bir arkadaşlıklarının olduğunu, diğer müvekkil Tülin ile herhangi bir ticareti olmadığını, müvekillerinin evli olduklarını, geçmiş tarihlerde müvekkili İsa' nın davalıdan Ford ve Fiat marka üç binek araç aldığını, sonra da zamanla bu araçları sattığını, aralarında herhangi bir ihtilaf olmadığını, araçların ticari olmadığını, özel işlerde kullanıldığını, müvekkili Tülin adına kayıtlı bir işletme bulunsa dahi diğer müvekkil İsa adına kayıtlı ticari bir işletme bulunmadığını, bu araçların hiçbir zaman müvekkili Tülin'e ait işletmenin envanterine girmediğini, davalı ile müvekkili İsa arasında ticaretin belli bir şekli bulunmadığını, müvekkili İsa'nın davalıdan bundan yaklaşık...

      Buna göre bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise "taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....

        Buna göre bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı yasanın 83/2. maddesinde ise "taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....

          Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklinde açıklandıktan sonra, 2. maddesinde “Bu Kanun, 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

            meydana gelen kira kaybı nedeni ile şimdilik 1.000,00 TL nin davalılardan avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini, toplam geri ödeme tutarı 91.514,30 TL kredinin iptali ile şimdiye kadar ödenmiş ve ödenecek taksit tutarlarına bankaya ödenmiş ekspertiz ücretine mahsuben 5.000,00 TL nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş Mahkemece, davacının davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın HUMK 46 maddesi uyarınca tefrikine, ayrı esasa kaydına karar verilmiştir. 2011/9285-18580 Davalı Banka; 5582 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki yasanın 10/B maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını, davacıya kullandırılan kredinin bağlı bir kredi olmadığını ve davalı bankanın müteselsil sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ipotekli taşınmaza ilişkin davalı bankadan kredi talebinde bulunduğunu, davalı banka tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde konutta ayıp tespit edilmediğini, davacının haklı görünmesi...

              Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Zira yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, takibe itiraz sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

                Buna göre bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde "Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu