Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı 12.06.2014 tarihinde açtığı davasında; 1997 yılında 2 adet A grubu devre mülkleri Gazipaşa Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 15.000,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....

    KARAR Davacı 18.06.2014 tarihinde açtığı davasında; 1997 yılında 17 adet A, B ve C grubu devre mülkleri .. Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 125.000,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....

      K A R A R Davacı 18.07.2014 tarihinde açtığı davasında; 1997 yılında bir adet A grubu devre mülkü ..Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 7.500,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığından temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece sözleşmenin feshi talebinin kabulü, menfi tespit ve alacak talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 12.11.2012 gün, 2012/1626 Esas, 2012/7024 Karar sayılı onama ilâmına karşı davacı vekilince süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzelme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davada sözleşmenin feshi, menfi tespit ve alacak talepleri olmakla birlikte dava değeri 20.000,00 TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden peşin nispi harç yatırılmıştır. Davanın devamı sürecinde noksan harç tamamlanmamıştır....

            Davacılar inşaat yapılan üç adet parsel yönünden eksik işlerin giderilme bedelinin tahsilini isterken, 567 parsel yönünden sözleşmenin ileriye etkili feshi ve menfi zararlarının tazmini istemlerinde bulunmuşlardır. Arsa sahipleri yönünden iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmiş olması dikkate alındığında, davacıların kendi payları yönünden eksik işlerin giderilme bedelini dava etmeleri mümkündür. Mahkemece de üzerine inşaat yapılan üç adet parsel yönünden davacılara ait bağımsız bölümler için davacıların payları dikkate alınarak eksik işlerin giderilme bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacıların 567 parsel yönünden sözleşmenin ileriye etkili feshi ve menfi zararın tazmini isteklerine gelince; sözleşmenin feshi davasının dinlenebilmesi için davada sözleşmenin tüm taraflarının yer alması gerekir....

              DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen Çorum ili Ptt Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta olduğunu, davalı bankaya borcunu tam olarak ödeyememiş ve icralık olduğun, aleyhinde İstanbul 2....

              Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve menfi zararların tazmini, karşı dava yoğunluğun artırılması için yapılan masrafların tazmini, birleşen dava ise menfi zarar, yoksun kalınan kâr ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2018 NUMARASI : 2018/740 ESAS, 2018/725 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin temelinde tüketici işlemi olduğu, bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, görevsizlik nedeni ile davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı Bakanlığın ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden kişi olarak görülmesinin doğru olmadığını, menfi tespit davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağını, verilen kararın doğru olmadığını belirterek Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 08/03/2022 NUMARASI: 2022/144 2022/166 DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkememesince : "... Somut olayda açılan davanın, davalı sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu hakkına dayalı olarak açmış olduğu icra takibi nedeni ile menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin tüketici işlemi mahiyetinde bulunduğu anlaşılmakla davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu