Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Dava dilekçesinde kazanç kaybı ile menfi zarar talep edilmiş ancak menfi zarara ilişkin miktar belirtilmemiş ve harç yatırılmamıştır. Menfi zarar talebini ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Sözleşmenin varlığı ve sözleşmenin içeriği her iki tarafın da kabulündedir. Söşleşmenin süresi de yine uyuşmazlık konusu değildir. Davaya dayanak teşkil eden sözleşmenin feshi davalı tarafça gerçekleştirilmiş olup, uyuşmazlık feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davalının zararları üzerinedir. Davalı tarafça feshin haklı nedene dayandığı ispat edilememiş, ispat yükü davalı tarafta olduğundan, feshin haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının muhtemel kazanç kaybını talep edebileceği, bu talebin hesaplanmasında ise vergisel kazancın esas alınacağı değerlendirilmiş, bu doğrultuda hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bununla birlikte yukarıda da belirtildiği üzere menfi zarar talebinin reddi gerekmiştir....
İnşaatı'nın yapımı için açtığı ihalenin davalı şirket tarafından kazanılması sonunda imzalanan 03.04.2008 tarihli sözleşme ile davalı şirketin 5.499.000,00 TL ihale bedeli ile anılan işi yapmayı üstlendiğini, sözleşmeye göre işin 03.08.2009 tarihinde bitmesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının 22.09.2008 tarihli tutanak ile şantiye sahasında herhangi bir çalışma yapmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilince sözleşmenin 16.10.2008 tarihinde feshedildiğini, sözleşmenin 47. maddesi ile sözleşmenin feshi nedeni ile idarenin uğradığı zarar ve ziyanın yüklenici davalı şirket tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığını, müvekkilince sözleşme konusu işin yapımı için ikinci kez ihale yapılmak zorunda kalındığını, yeni yüklenici şirket ile 6.570.000,00 TL bedel üzerinden sözleşme imzalandığını, ilk ihalede ikinci teklifi veren yüklenicinin 5.995.000,00 TL teklifte bulunduğunu, bu iki teklif arasındaki 575.000,00 TL farkın menfi zararları olduğunu, davalıdan alınan 02.04.2008...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/516 KARAR NO : 2022/606 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/08/2022 KARAR TARİHİ : 09/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Antalya ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile hakkında takip başlatıldığını, itiraz süresini kaçırdığını, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, kızını ... yazdırırken senet imzalandığını, ...-TL tutarındaki senedin kendisine verilmediğini, davalının senedin karşılığını istediğini, tüm masrafların davalı tarafa yükletilmesine, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....
‘nın, arsa maliki diğer davalı ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca yükleniciye isabet eden 3 ve 4 nolu daireyi 8.9.1989 tarihli sözleşme ile yükleniciden satın alıp bedelini ödediğini,davalı arsa malikinin yüklenici aleyhine açtığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil davası sonunda ,arsa maliki lehine çıkan ve kesinleşen mahkeme kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edildiğini, davalı yüklenicinin edimini yerine getiremediğinden satın aldığı dairelerin rayiç değerlerinin tespit edilerek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 YTL nin faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit hukukuna ilişkin davada Ankara 6. Tüketici ile 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, konut satışından kaynaklanan teminat senetleri için menfi tespit ve icra takibinin iptalini talep etmiştir....
Bu nedenle davacının açtığı menfi tespit davasında Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin ....... esas, ...... karar sayılı dosya konusunun tüketicinin açtığı menfi tespit davası olduğu, davacının ...... , davalıların ....... ve ....... İnşaat ... Şirketi olduğu, mahkemece 24/01/2016 tarihli sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle davalılara verilen 3 adet bononun bu davalılar yönünden geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir. Bakırköy ..... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ...... esas, ...... karar sayılı dosyada ....... İnşaat ... Şirketinin kurucularının tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan yargılandıkları anlaşılmıştır. 02/03/2016 tarihli belge incelendiğinde; 37.500,00 TL'lik senedin, ....... İnşaat müşteri senedi olduğu, müşteriye tapu teslim edildiğinde bu çekin ödeneceği belirtilmiş, mahkememizce yapılan incelemede belge üzerinde yapılan imza incelemesinde, imzanın ...'a ait olmadığı tespit edilmiştir. Davalıların her ikisi de senetleri ciro yoluyla teslim alan cirantalardır....
Davacı takip konusu kredi sözleşmesinin iradesi sakatlanarak imzalandığını belirterek sözleşmenin feshi ile dava tarihine kadar ödediği tahminen 2.000 TL nin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Buna göre dava değeri 2.000 TL değil 19.286,84 TL dir. Dava dilekçesinde kredi sözleşmesinin feshi de istendiğine göre tüketici mahkemesi görevli olduğundan; dava değerinin 2.000 TL olarak gösterildiğinden tüketici hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....