Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİNİN AÇTIĞI MENFİ TESPİT Dava, kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece davacının davalı ...’den aldığı kömürlerin ayıplı çıkması üzerine davacının durumu davalı ...’ye bildirdiği ve davalı ...’nin kömürleri değiştirmeyi taahhüt ettiği halde bunu yerine getirmediği, davacının çek bedelini ödememesinin sözleşmenin feshi anlamına geldiği, davacının 700.00 YTL’nin ödendiğini ispat için davalı ...’ye yemin teklifinde bulunduğu, davalının tebligata rağmen hazır bulunmadığı, bu miktarın anılan davalıya ödendiğinin kesinleştiği, ancak davacının diğer davalı ...’nın kötüniyetli olduğunu kanıtlayamadığı,davacının alınan tedbir kararıyla davalı ...’nın alacağını geç ulaşmasına neden olduğu gerekçesiyle davacının davalı ...’e karşı açtığı menfi tespit davasının kabulüne, davacının davaya konu çekten dolayı davalı ...’ye borçlu olmadığının tespitine, kömürlerin davalı ......

      Dosya kapsamından, taraflar arasında 27.01.2004 günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, devre mülk hakkının kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

        Davacı tarafından davalı lehtara karşı açılan menfi tespit davası derdestlik nedeniyle reddedilmiş, derdestliğe neden olan ilk menfi tespit davasının ise kesinleşmesi beklenmeden iş bu davada karar verildiği anlaşılmıştır. Keşideci tarafından lehtar ve hamile karşı açılan menfi tespit davasında önce senedin lehtara karşı bedelsizliği saptandıktan sonra hamilin bedelsizliği bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu ve bu nedenle kötüniyetli olduğu ispatlanmalıdır. Mahkemece davacı tarafından davalı lehtara karşı açılan ve iş bu davada derdestliğe neden olan sözleşmenin feshi ve bu nedenle bono bedelsizliği davasının sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tüketicinin Açtığı İtirazın İptali...

            Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; inşaatın tamamlanma seviyesine göre taraflar arasında akdedilen düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi şartlarının oluşmadığı, uyarılı davetiye tebliğine rağmen talep edilen menfi zararlara ilişkin kalemler ile ilgili açıklama yapılmadığı, duruşmada dava dilekçesinde dava değeri olarak belirtilen 20.000,00.TL'nin 10.000,00.TL'sinin sözleşmenin feshi, 10.000,00.TL'sinin menfi zarar tazminatına ilişkin olduğunun beyan edildiği, BK'nın 106, 107 ve 108. maddeleri uyarınca karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde taraflardan birinin edimlerini yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedilebileceği, bu durumda fesheden tarafın menfi zararlarını da talep edebileceği, menfi zararların şayet akit yapılmasaydı uğranılmayacak zararlar olduğu, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi şartları oluşmadığından menfi zarar talebinin yerinde olmadığı, davacı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Akdin feshi ve tapudaki şerhin terkini Dairemizin 18.04.2012 tarihli 2012/2548-6181 sayılı kararı ile uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6/B ve 23.maddesi uyarınca devremülk sözleşmesinden kaynaklanan akdin feshi ve sözleşmenin tapudan terkini olduğundan bahisle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesinden sonra, adı geçen Yüksek Daire de 22.05.2012 tarihli 2012/11388-13040 sayılı kararı ile görevsizlik kararı vermiş olup, her iki daire arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2022/675 2022/543 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 01/11/2022 tarihli ve 2022/675 Esas, 2022/543 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tüketicinin Açtığı İtirazın İptali...

                  İlk derece mahkemesince, " .....Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) baktığı uyuşmazlık konusu davada yetkisiz mahkeme olduğundan bahisle yetkisizlik kararı vermiş ve dosya mahkememize gönderilmiş ise de; takipten sonra açılan menfi tespit davalarında yetkinin KESİN OLMADIĞI, davacının açacağı davada yetkili mahkemeyi belirleme hususunda seçimlik hakka sahip olduğu, davacı davasını takibin yapıldığı İcra Dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemede açabileceği gibi genel yetki kuralına dayanarak davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde de açabileceği ayrıca 6302 sayılı Tüketicinin Korunması kanununun 73/5 maddesinde düzenleme bulan özel yetki kuralı gereği davasını tüketicinin yerleşim yerinde de açabileceği, davacı vekilinin yetkili mahkemeyi belirlerken tüketicinin yerleşim yeri olan Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) tercih ettiği ve davasını bu yerde açtığı Hayrabolu Asliye Hukuk mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla...

                  UYAP Entegrasyonu