gerekçesiyle itirazda bulunduğu, davacının yasal sürede itirazın iptali davasını açtığı dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. 4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesinde kredi içeriği ile ilgili düzenlemeler yapıldıktan sonra “ .. Tüketici kredisini teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez.” Hükmünü getirmiştir. BK. 483. maddesi gereğince kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi halinde bu borçtan şahsen sorumlu olmayı, alacaklıya karşı taahhüt eder. BK. 487. maddesinde düzenlenen müteselsil kefaletle, alacaklı asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden kefil aleyhine icra takibi yapabilir....
İcra Müdürlüğünün 2016/8097 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, mirasçıların itirazları neticesinde takibin durduğunu, borçluların takibe itirazlarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, mirasçıların itiraz gerekçesi olarak söz konusu kredi borcunun kredi esnasında yapılan hayat sigortasından karşılanması gerektiğinden bahisle borcu kabul etmediklerini ve borca itiraz ettiklerini, yapılan itirazın haksız olduğunu bildirerek davalıların itirazlarının iptaline takibin devamına ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davacı Türkiye İş Bankası vekilinin davalılar Mustafa Cirit, T1 Muhammed Cİrit, Samet Cirit, Ayşe Cirit aleyhine açtığı itirazın iptali davasının vaktinden önce açıldığı anlaşılmakla usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı davalılar aleyhine Ticaret mahkemesinde açtığı dava ile, ...-... ilçesinde bir yazlık almak amacıyla davalı şirketle adi yazılı şekilde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafa 40.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını ve kendisinden 2.101,71 TL dosya masrafı alındığını, dosya masrafının iadesi için Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyetine yaptığı müracaat sonucunda lehine karar verildiğini, verilen kararı icraya koyduğunu, ancak davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesin talep etmiştir. Davalı, yapılan kesintinin sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Sulh Hukuk ve ....Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, atık su bedeline dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında...
Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/9 Değişik İş sayılı dosyasında onarım bedellerine ilişkin olarak inceleme ve değerlendirme yapılmış iken ilk derece mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında değer kaybına yönelik olarak inceleme ve değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Davacı tarafın icra takibine ve itirazın iptali davasına konu ettiği taleplerin onarım bedeline ilişkin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince buna yönelik olarak inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken değer kaybına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu incelemeler sonucu tespit edilen değerler esas alınarak karar verilmiş olması hukuka aykırıdır....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava; alacaklı/kredi ve kredi kartı hizmeti sunan banka tarafından borçlu/kredi alan ve kart hamili olan tüketici aleyhine İİK'nın m.67'ye göre açılan itirazın iptali davasıdır. Dava konusu icra takibi incelendiğinde; davacının İstanbul 25. İcra Dairesinin 2016/31996 esas sayılı dosyasında davalıdan 4870 **** **** 3011 ve 5289 **** **** 9018 no'lu iki ayrı kredi kartından kaynaklanan 18.367,23 TL asıl alacak, 1.974,87 TL işlemiş faiz, 1,62 TL faizin %5 Gider vergisi olmak üzere toplam 20.343,72 TL talep ettiği, 17/10/2016 tarihinde ödeme emrinin dosya borçlusuna tebliğ edildiği ve 24/10/2016 tarihinde davalının borcunun tamamına tüm ferilerine faiz, masraf ve avukatlık ücretine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği davacı bankanın ise 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali istekli olarak eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Yine anılan Yasanın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılması ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya dönersek, itirazın iptali davası 28.11.2014 tarihinde açılmıştır. İtirazın iptali davasına konu alacak, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2020 NUMARASI : 2020/168 2020/194 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı İtirazın İptali KARAR : İSTANBUL 12. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 29/06/2020 tarihli ve 2020/168 Esas, 2020/194 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/03/2011 tarihinde 17 adet paylı taşınmaz pay satışı (devre mülk) sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden Sefa Termal Özyıldız Turizm İnş. San. Tic. Ltd....
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ: Davalı vekili; itirazın iptali davalarının İİK'na göre değil genel hükümlere göre çözümlendiğini, bu nedenle söz konusu kanun değişikliğinin itirazın iptali davalarını kapsamadığını, itirazın iptali davası ikame eden davacının söz konusu kanun değişikliğinin sağladığı korumadan faydalanamayacağını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının dava konusu sözleşmeden cayma hakkının bulunmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacının cayma hakkının bulunduğu kabul edilse dahi davacının cayma bildirimini müvekkil derneğe tebliğ ettiğini ispat edemediğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin olmadığını, gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur....