Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, elektronik cihaz sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir. ...Sulh Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunması gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

    Mahkemece; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 5.129,79 TL tazminat alacağının 01/11/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi murisin hayat sigortacısı olup, Hayat Sigortaları Genel Şartları’nın B maddesi uyarınca sigortalının vefatı halinde hak sahipleri tarafından ölüm ile ilgili bütün bilgi ve belgelerin sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir....

      Somut olayda, davacı ve davalılar tacir olup, uyuşmazlık kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağına ilişkindir. Davacı ve davalıların tacir olması ile uyuşmazlığın sigorta hukukundan doğmasından dolayı Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan anlaşmazlığın genel mahkemelerde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesinin 2017/198 Esas ve 2017/5526 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzerine) Somut olayda; davacının miras bırakanının tüketici olduğu ve davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanu un yürürlükte olduğu ve uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığından, mahkememizin görevsizliğine, tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesince bu tür davalarda kredinin türüne önem verilmeyerek uyuşmazlık hayat sigorta poliçesinden kaynaklandığı için görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu ifade edilmektedir. (Yargıtay 17. H.D'nin 16.05.2017 tarih 2017/198E, 2017/5526K sayılı kararı)....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/119 Esas KARAR NO : 2018/738 DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/02/2018 KARAR TARİHİ : 22/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin murisi ...'in ...tarihinde vefat ettiğini, vefatından yaklaşık 1 sene önce, ...başlangıç tarihli 230.000,00.-TL vefat teminat bedeli iile ... numaralı ...Poliçesi kapsamında hayatı üzerine ... numaralı grup hayat sigorta sertifikası düzenlendiğini, müvekkillerinin davalı şirkete ihtarname göndererek teminat bedelinin kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, daalı şirketin poliçenin iptal edildiğinden bahisle ödeme yapmaktan imtina ettiğini, davalı şirkete ait ...numaralı sigorta poliçesinden doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 230.000,00....

            ederek, uzun süreli kredi hayat sigorta poliçesi ile müteveffa mirasçıları lehine ödenmesi gereken poliçe bedelinin müteveffanın ölüm tarihinden mevduata uygulanacak en yüksek faizle şimdilik fazlaya ilişkin hak ve alacakların saklı kalması kaydıyla 50.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

              Hukuk Dairesinin 26.05.2021 tarih ve 2021/2613 Esas, 2021/5519 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kredi sözleşmelerinde hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) ve kefil hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ve kefilden ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir....

              Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

              İtiraz Hakem Heyetince; sigortalının ölümünün kaza olarak nitelendirilemeyeceği ve rizikonun teminat dışında olduğu gerekçesiyle, davalının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1) Dava, grup hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu Grup Hayat Sigorta Sertifikası uyarınca kaza sonucu vefat halinde, ecelen vefat ve kaza sonucu vefat teminatının birlikte ödenebileceği düzenlenmiş, Ferdi Kaza Sigorta Genel Şartlarının 2. maddesinde kaza tabirinden maksadın, ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalması olduğu belirtilmiş, 5. maddesinde ise teminat dışı olan haller ve 6. maddesinde ise aksine sözleşme yoksa, sigortadan hariç olan haller sayılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu