Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat talep etmiş olup dava 03.09.2014 tarihinde açılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun'un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın uzun süreli kredili hayat sigorta poliçesi gereğince murisin kullandığı kredi borcunun ödenmesinin gerekip gerekmeyeceğine ilişkin olduğu, ticari iş olması nedeniyle davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

      Dava, tüketici kredisine dayalı hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir....

        Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

          Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Eldeki davada, kredi borcunun hayat sigortası poliçesi kapsamında ödenip ödenmeyeceği noktasında çekişme mevcuttur....

            Davalı ...Ş. vekili; davanın görevli mahkemede açılmadığını görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, murisin hayat sigortası sözleşmesi yapıldığı tarihte,hayat sigortası yapılmasına temel teşkil eden beyan formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunarak rahatsızlığı bulunduğu halde bu hususu beyan etmediğinden tazminata hak kazanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. vekili; dava değerinin belirtilmediğini, murisin hayat sigortası sözleşmesi yapıldığı tarihte kalp rahatsızlığı Bulunduğunu, bu hususu beyan etmediğini,hayat sigortası bilgilendirme formunda tamamen sağlıklı olduğunu beyan ettiğini,TTK 1435.madde uyarınca beyan yükümlülüğünün önemli olduğunu, müteveffa sigortalının önemli olan kalp rahatsızlığını beyan etmemesi nedeniyle sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını beyanla davanın reddini savunmuştur....

              Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıların murisinin davalı ile hayat sigortası sözleşmesi yaptığı, poliçe düzenlenmesinden önce kalp hastası olduğu halde bu durumu sigortacıya bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, ölümün kalp rahatsızlığından meydana geldiği, sigortacının riskin gerçekleştiği ve gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunulduğunu öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede cayma hakkını kullandığı ve bu nedenlerle davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sigorta tazminatı alacağı mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 15.01.2013 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,...

                Mahkemece, talep edilen tazminat miktarına göre, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 68/1, 70/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusunda öncelikle hakem heyetine başvuru zorunlu olduğundan 6100 sayılı HMK.nun 114/1-h ve 115/1-2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davacı tarafın ilgili yer Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına başvurmakta muhtariyetine, verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin sigorta şirketine yatırdığı primden kesinti yapıldığını, zararının 4.337,47 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 250,00 TL talep ettiklerini belirtmiştir....

                  den tahsil etmeli gerektiğini, davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırdığını, esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigorta olduğunu, sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğunu, poliçenin dain ve mürtehini banka olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerektiğini, sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremeyeceğini, çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesi olduğunu, bankanın elinde hayat sigortası...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/127 KARAR NO : 2022/193 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/02/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...' in müteveffa ...' ın eşi, diğer müvekkillerinin ise çocukları olduğunu, müteveffanın ...' tan kullandığı kredi üzerine davalı sigorta şirketince hayat sigortası imzalandığını, müteveffanın ... tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine sigorta bedelinin ... olarak ...' a ödenmesi başvurulmuş ise de ödeme yapılmadığını, şimdilik ...-TL' nin davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava ; Hayat Sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın dayanağı kredi sözleşmesi değil hayat sigortası sözleşmesidir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir....

                    UYAP Entegrasyonu