Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımının tespit edilmesi üzerine abonelik sözleşmesi uyarınca davalı adına tahakkuk ettirilen su kullanım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesinde de abonelik sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borç miktarı talep edildiğinden, taraflar arasında uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Buna göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Aynı yönetmeliğin ‘Perakende Satış Sözleşmesi’ başlıklı dördüncü bölümünün 21. ve devamı maddelerinde ise; perakende satış sözleşmesi başvurusu, kapsamı, sözleşmenin imzalanması, sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin süresi, sona ermesi düzenlenmiştir. Anılan Yönetmelikin ‘Sözleşmenin süresi ve sona erme’ başlıklı 24. maddesinin 5. fıkrasına göre; “Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından; a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir....
Somut olayda; davacının, davalı ile aralarında bir sözleşme ve abonelik ilişkisi bulunmadığı, davacının kaybettiği kimliğiyle üçüncü kişilerce abonelik sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmedeki imzaların kendisine ait olmadığı, A.. Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada süphelinin de bu durumu itiraf ettiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalı ile aralarında herhangi bir sözleşme bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, uyuşmazlığın temelinin, sözleşmenin taraflarca düzenlenip düzenlenmediği ve sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesine bağlı ve abonelik sözleşmesinin de, tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2021 NUMARASI : 2019/675 2021/2 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Abonelik Sözleşmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi....
Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımının tespit edilmesi (su bedellerinin ödenmemesi) üzerine davacı ile davalı arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi uyarınca davalı adına tahakkuk ettirilen su kullanım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında sözleşme tipi normal su olan 88 3185504 sayaç nolu normal abone sözleşmesi olması nedeniyle, taraflar araında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesinde de abonelik sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borç miktarı talep edildiğinden, taraflar arasında uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Buna göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...... ... 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımının tespit edilmesi üzerine resen düzenlenen abonelik sözleşmesi uyarınca davalı adına tahakkuk ettirilen su kullanım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesinde de abonelik sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borç miktarı talep edildiğinden, taraflar arasında uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Buna göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmayıp, dava dışı Hatice Göçmez abonedir. Davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmayan uyuşmazlığın Beyoğlu 2. . Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Beyoğlu 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.04.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2014 NUMARASI : 2013/3327-2014/1703 Taraflar arasındaki Tüketicinin Açtığı Geçici Abonelik Tesisi İstemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun Ek 5. ve Geçici 10. maddesi uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, sadece "Görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri" yönünden harçtan muaftır....
Somut uyuşmazlıkta davacı kimlik kartını kaybettiği, kaybettiği kimlik bilgilerinin kullanılarak haberleşme hizmeti abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, abonelik sözleşmesinin kendisiyle ilgisi olmamasına rağmen kendisi adına borç tahakkuk ettirildiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup, taraflar arasındaki temel ilişkinin abonelik sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunun Tüketici Mahkemesinde değerlendirileceği nazara alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda,davacı ödenmeyen telefon görüşmesine ait fatura borçları nedeniyle davalı tarafından aleyhinde takip başlatıldığını, abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dosya kapsamından,davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunması, davacının sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasının incelenmesi ve davalının bu sözleşmeye aykırı olarak alacak iddiasıyla ilgili uyuşmazlığın Ankara 2.Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince.... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....