Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) tarafından ise derdest dosyaların davanın açıldığı mahkemece görülmeye devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında “Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir.” şeklinde tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür. Somut olayda, davanın 01.08.2014 tarihinde açıldığı, davacının ... İlçe Tüketici Hakem Heyetince verilen ....07.2014 tarihli karara itiraz ettiği anlaşılmıştır....

    Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/07/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın tüketici tarafından açılan ve Tüketici Mahkemesince karara bağlanan menfi tespit davasına ilişkin olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 16.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Daha sonra yürürlüğe giren ve özel yasa niteliğine sahip TKHK’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi karşısında bireysel kredi kartlarından doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla açılan davaların ticari dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. " denilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması halinde "ticari dava" olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısı ile Tüketici Mahkemesinde açılan davalarda, 01/01/2019- 20/07/2020 tarihleri arasında açılan davalar yönünden arabulucuya başvurma zorunluluğu olmadığı belirtilmiştir....

          Daha sonra yürürlüğe giren ve özel yasa niteliğine sahip TKHK’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi karşısında bireysel kredi kartlarından doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla açılan davaların ticari dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. " denilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması halinde "ticari dava" olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısı ile Tüketici Mahkemesinde açılan davalarda, 01/01/2019- 20/07/2020 tarihleri arasında açılan davalar yönünden arabulucuya başvurma zorunluluğu olmadığı belirtilmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, tüketici mahkemesinde açılan davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olmadığı, davacı tarafça zorunlu olmamasına rağmen arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığınca suç üstünden 1.320,00 TL ödeme yapılan bedelin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın 2.796,22 TL'ye ilişkin olduğu, 6502 sayılı Yasa'nın 68/1. maddesine göre dava tarihi itibariyle değeri 2.000,00 TL'nin altındaki uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetine, 3.000,00 TL'nin altındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olduğu, Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına karşı Tüketici Mahkemesine başvurulabileceği, İl Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılmadan açılan davada dava şartları bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Her ne kadar mahkemece, talep edilen 3.000.00.TL yönünden uyuşmazlığı çözmekte İl Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğundan bahisle açılan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; 28.05.20014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' un 68/1. maddesine göre, değeri 2.000.00.TL' nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerince, 3.000.00.TL' nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.000.00.TL – 3.000.00.TL arasındaki yani 2.000.00.TL ile 2.999.99.TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamaz. Somut uyuşmazlıkta, davacı, 09.06.2014 tarihinde açtığı dava ile tüketici kredisi kullandığı sırada davalı banka tarafından kendisinden haksız olarak kesilen miktardan şimdilik 3.000.00.TL' nın tahsilini istemiştir....

                Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu