Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira 6502 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tüketici işleminin tanımı yapılmış olup anılan hükme göre tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Bu düzenleme gereğince bankalarla tüketiciler arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca tüketicilere kredi kartı verilmesi, bir tüketici işlemidir. Yani TTK’dan daha sonra yürürlüğe giren TKHK’nda kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca bankalarca tüketici niteliğindeki bireylere kredi kartı verilmesi işleminin, tüketici işlemi olduğu hususu hüküm altına alınmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle, başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup kart hamili tüketici aleyhine 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 07/07/2014 tarihinde açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, "tüketici olan kart hamili" tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise "kart çıkaran kuruluşlar" tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK'nın (6100 sayılı HMK'nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK'ya yaptığı atıfların HMK'ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden...

      Davalı, asıl borçlu adına kredi kartı tanzim edilirken davalının kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attığını, kredi kartı limit arttırımları konusunda kendisine bilgi verilmediğini, iyi niyetli olarak kefil olduğu 70,00 TL lik miktarı bankaya yatırdığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

        Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (Kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

          Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (Kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

            Kart hamilinin "tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

              Davacı, birleşen dosyada ise asıl borçlu davalı ... ile imzalanan kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi sebebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Asıl davada davalı, davanın reddini dilemiş, birleşen dosyada ise davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....

                Davalı vekili, davacı adına sanal kart oluşturulması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, dava konusu işlemlerin davacının aktif olarak kullandığı kredi kartı ve hesabı üzerinden ve davacının hiç kimse ile paylaşmaması gereken kredi kartı şifresi girilerek ve diğer kredi kartı bilgileri kullanılarak yapılmış olduğunu, bu nedenle dava konusu işlemleri davacının yapmadığını ispat etmek yükümlülüğünde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece Yargıtay (kapatılan) 13....

                  Somut olayda, Taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı tahsis edildiği, davalının kredi kartı borcu taksitlerini ödememesi üzerine, taraflar arasında 04/10/2017 tarihli "taksitli nakit avans sözleşmesi" imzalandığı, bu sözleşmeye göre kredi kartı borcunun 46 ay vade ile taksitlendirildiği, davacı banka tarafından davalıya muacceliyet ihtarnamenin gönderildiği 29/01/2018 tarihlinde davalıya tebliğ edildiği ve davalı borçluya ödeme yapması için 7 günlük süre verilmiş anlaşılmaktadır....

                  Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (Kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu