Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kartın teslim tarihinde yurt dışında olduğu, kartı teslim alan ...’ın şirket yetkilisi olmadığı halde kartı alarak şirket yetkilisi...'a davacıya iletilmek üzere verdiği ve davacıya kartın hiç teslim edilmediği gerekçesiyle davanın istirdat davası olarak kabulü ile davacının ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4363 Es. sayılı dosyasında ödediği 2.394,86.TL’nin istirdadına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartı hamili tarafından banka aleyhine açılan alacak davasıdır. 5464 sayılı Yasanın 44. maddesi uyarınca kart hamili tarafından açılan davalarda görev tüketici mahkemesine aittir. 26.12.2011 tarihinde açılan davada görev hususu mahkemece re’ sen gözetileceğinden davada görev yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, esasa yönelik karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

    Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihine kadar olan süreçte kart çıkaran kuruluşlar tarafından kredi kartı hamili tüketiciye karşı açılacak davalar ticari dava niteliğinde olup asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut olayda da, davalı tüketici olup davacı banka tarafından kredi kartı borcunun tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davanın asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılında davalı bankanın ...şubesinden 3.000,00 TL tüketici kredisi ve kredi kartı kullandığını,muhtelif tarihlerde yaptığı ödemelerle kredi kartı borcunu da tamamen kapattığını, borçlarını tamamen ödediği halde banka tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı banka tarafından kara listeye alındığı için müvekkilinin hiçbir bankadan kredi kullanamadığı gibi kredi kartı da alamadığını, yapılan icra takiplerinden müvekkilinin zarara uğradığını, yıllarca süren davaları takip etmek zorunda kaldığı için işinden gücünden kaldığını ve şehirler arası yolculuklar yaptığını, oğlunu özel üniversiteden almak zorunda...

        KARAR Davacı, kredi kartı borçlusu olan davalının borcunu ödemediğini, 23.10.2004 tarihinde kartını kaybettiğini bildirdiğinden kartın kullanıma kapatıldığını, 11.11.2004 tarihinde yeni kredi kartının bizzat davalıya teslim edildiğini, borcun ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatının talep etmiştir. Davalı,Tüketici mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılması gerektiğini, borcun kendisine ait olmadığını savunarak görev ve yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, son celse ara kararı ile Tüketici Mahkemesi sıfatı ile davanın görülmesine karar verilip, bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne , itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmiş ;karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Taraflar arasında yapılan sözleşmeye ilişkin matbu başvuru formunda “mastercard” sütunun işaretlenerek kredi kartı sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmakta olup,bu itibarla taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe 2012/3112-6040 giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Görev kamu düzenine ileşkin olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmalıdır. Görev konusunda usulü müktesep hak da olmaz....

            Dava; davacı banka tarafından tüketici kredi sözleşmesinden ve bireysel kredi kartından kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır....

              Dava; davacı banka tarafından tüketici kredi sözleşmesinden ve bireysel kredi kartından kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır....

                sağlamaktır” denilmiş olup, 2.maddesinde ;”Kartlı sistem kuran , kart çıkaran, üye işyeri anlaşması yapan kuruluş ile üye işyerleri ve kart hamilleri bu kanun hükmüne tabidir” hükmü getirilmiştir.Yine anılan yasanın 17. maddesinde ,mal ve hizmet karşılığını kredi kartı ile ödemek istemesi halinde ,üye işyerinin görev ve sorumlulukları düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta da , ödemeyi kredi kartı ile kabul eden davalı işyerinin sorumluluğuna dayanıldığına göre , uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesi zorunludur.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir....

                  Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Oysa somut olayda davayı davacı tüketici açmıştır. Bu nedenle Tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekir. Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile, görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 6.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın esasına girilip incelenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu