WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuştur ve bakıldığında, tüketici mevzuatı uyarınca arabuluculuk kurumuna başvurulduğu ve sonuçlandırıldığı ve hatta tüketici mevzuatına uygun şekilde arabuluculuk ücretinin ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durum, ticari davada usulune uygun olarak zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu göstermez. Her ne kadar uygulamada her hangi bir türde (iş-tüketici-ticari) zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmasının yeterli olacağı yönünde bir kısım görüş olduğu da bilinse de bu husus mahkememizin kabulünde değildir. Çünkü, temel ilke olarak belirtmek gerekir ki; "yasama organı abesle iştigal etmez"....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2018 NUMARASI : 2016/1208 2018/263 DAVA KONUSU : Satıcı Tarafından Açılan Kampanyalı Satış KARAR : BAKIRKÖY 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 23/05/2018 tarihli ve 2016/1208 Esas, 2018/263 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

    göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir....

    Davalı vekili müvekkili şirketin mesken satışlarının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Kampanyalı Satışlara İlişkin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine tabi olduğunu, imar planının idare mahkemesince iptalinden sonra ... bir imar planının hazırlanıp onaylanmadığını, bu itibarla sözleşmede belirtilen mücbir sebebin gerçekleştiğini, bu halde teslimatın 29.05.2008 tarihine uzadığını ve alacağın da sözleşmenin 14 ncü maddesi uyarınca bu tarihte muaccel olacağını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, depo kararı gereğini yerine getirmeyen davalı şirketin iflasına karar verilmiş; hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Dolandırıcılık suçu yönünden TCK 157, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Özel belgede sahtecilik suçu yönünden TCK 207/1,53 maddeleri gereğince mahkumiyet Sanığın dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçu yönünden mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; ......

        Yardım Sandığının kendisinden geç katıldığı gerekçesiyle geç katılım faiz bedeli adı altında 1.645,65 TL tahsil ettiğini beyanla kira kaybına ilişkin tazminat ve faiz bedeli talep etmiş,davalı yardım sandığı sadece kendileri tarafından belirlenen kişilerle ...' nin sözleşme yaptığını, satış ve pazarlamanın kendi görevleri olduğunu, satışa ilişkin koşulları ilan ettiklerini, bu şartlar içerisinde yer alan %25 peşinatın davacı tarafından 166 gün kadar geç yatırıldığını ve bu nedenle söz konusu geç katılım bedelinin tahsil edildiğini, davalı ... ise teslim konusunda başlangıç tarihinin sözleşme tarihi değil, ruhsatların alındığı tarih olduğunu savunmuştur. Mahkemece, her ne kadar davalı ......

          ; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir....

          , müşteri tarafından yapılan ödemeye ilişkin teyit bilgisinin ilgili banka tarafından Müvekkil Şirket bilgilendirme maili sistemine gönderildiği, ödeme dekontunda yer alan sipariş numarası ile satış belgesinde sipariş numarasının eşleştiği ve müşteri tarafından ödeme yapılan meblağ, havale tarihi, havaleye dair dekont hakkında bilgiler doğru olarak ibraz edildildikten sonra ürünlerin müşteriye teslim edildiği bu nedenle meydana gelen olayda kusurlarının bulunmadığı, davacı tarafın üçüncü kişiler tarafından dolandırıldığının savunulduğu, taraf iddia ve savunmalarından, sunulan dekont ve faturadan da anlaşıldığı üzere, mağazadan banka havalesi yapılmak suretiyle davalıdan ürün alındığı, ürün bedelinin üçüncü kişilerin yönlendirmesi sonucunda davalı taraf banka hesabı kanalı ile davalı şirket yetkilisi tarafından yapıldığı, peşin ödemeli satışta banka havalesi ile ödeme yapılması halinde davacının ödemeyi yapan kişinin kim olduğunu araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı, bir başkası adına...

            ın iş yerine giderek kampanyalı ürünlerden taksitle alışveriş yapmak istediği, bu kapsamda iki adet telefon ve bir adet tablet bilgisayar satın aldığı esnada...adına tanzim edilmiş sahte kimliği mağdura ibraz ederek atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; sanığın...isimli kişinin kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş kimliği kullanması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve bunun yanında resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza...

              a ait işyerinden 5 adet kampanyalı cep telefonu aldığı iddia edilen olayda, kullanılan sahte sürücü belgesinin Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği'nin maddi varlıklarından olması nedeniyle eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık ve onunla birlikte işlendiği iddia edilen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu