Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NUMARASI : 2017/683 ESAS - 2019/400 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Abone Sözleşmesi Kaynaklı) KARAR : İstanbul 12. Tüketici Mahkemesinin 07/05/2019 tarihli, 2017/683 Esas, 2019/400 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

Uyuşmazlık,teslim edilen taşınmazın yüzölçümünün sözleşmede vaad edilenden eksik olup olmadığı ve eksiklik varsa bu durumun ayıplı ifa mı, eksik ifa mı olarak nitelendirilebileceği varsa ayıbın niteliğinin ne olduğu ve burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır....

Sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusu ve taraflarının aynı olduğu, her iki davanın da aynı olaya ilişkin dava oldukları, dava konusunun taraflar arasındaki organizasyon sözleşmesinden kaynaklı aynı olay olması ve taraflarının aynı olması nedeniyle kusur, ayıplı ifa iddiası, tazminat miktarı, alacak mikaraının aynı dosyada belirlenmesi gerektiği, birleştirilen dosyanın halen derdest olduğu, davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Mahkememizin ----sayılı dosyası ile---- Asliye Ticaret Mahkemesinin-----. Sayılı dosyasındaki davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK. m. 30'daki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak, davaların birlikte yürütülmesinin uygun olacağı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davacının tescil talebinin bedelden indirim olarak kabulü ile dava konusu bağımsız bölümdeki eksik ve ayıplı işler bedeli ve ihtar gideri olmak üzere toplam 10.198,34 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zamanaşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinde yer almaktadır....

      (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11 inci maddesi (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ayıplı ifa iddialarının aksine borcun, müvekkili şirketin bir kusuru olmaksızın ifa edilemediğini, ilgili ürünlerin hiçbir surette tüketici sağlığı ve güvenliğini tehdit etmesinin söz konusu dahi olmadığını, her ne kadar davacı tarafın, ayıplı ürün tesliminden kaynaklı olarak zarara uğradığını iddia etmişse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 112.maddesinde borcun ifa edilememesi hallerinin düzenlendiğini, anılan sözleşe hükmü uyarınca müvekkili şirket tarafından, kendi kusurundan bağımsız bir şekilde sözleşme konusu borç ifa edilememiş ise de davacı şirket tarafından iddia edildiği gibi ayıplı ürünün söz konusu olmadığını, bir borcun ifa edilememesi ile ayıplı olarak ifa edilmesinin birbirinden farklı ve ayırt edilmesi gereken kavramlar olduğunu, müvekkil şirket tarafından piyasaya dağıtımı yapılan "..." isimli süpürgenin tozu suya çeken ve toz torbasız olmak üzere iki türlü toz hanesi...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava 13.900 TL ayıplı hizmet ve ifa nedeniyle davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine ilişkin tazminat davasıdır. İspat yükü davacıda olup davacı meydana gelen zararın davalının ayıplı hizmeti sonucunda gerçekleştiğini ispat etmelidir....

              Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamına göre, sözleşmeye aykırılığın tek başına manevi tazminat istemini haklı kılmayacağı ve davacı tarafça sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle maruz kaldığı manevi zararın varlığı ve derecesinin ispat olunamadığı nazara alınarak yerel mahkemece varılan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından istinaf gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 27/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu