Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 2. Tüketici ve ... 1. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ... 2. Tüketici Mahkemesince; davaya konu taşınmazın bulunduğu ... ilçesinin, ... mahkemelerinin yargı alanı içinde kaldığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Tüketici Mahkemesince ise; ... ilçesinin ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılır....
Keza 5 m2 lik dairede oluşan fazlalıktan dolayı davalı tükeciden talepte bulunulmuş olması hak ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmayacağından davacının bu talebinin reddine karar verilmiş olması, nisbi metoda göre hesaplama yapılıp taşınmazdaki eksik ayıplı işlerden kaynaklı ödetilecek tazminat miktarının 4.742,00 TL olarak, geç teslimden kaynaklı kira tazminat miktarının da 39.804,00 TL olarak hüküm altına alınmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava sözleşmeden kaynaklı tazminat isteğine ilişkin olup, ileri sürülen talebin mahiyet ve niteliği dikkate alındığında 6098 sayılı TBK'nın 146.maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı şirket vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiştir....
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının geç teslim nedeniyle alacağı kira tazminatı hesaplanmış, ayıplı ve eksik ifa nedeniyle değer kaybına ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece, gerekçe kısmından kira tazminatına ilişkin olduğu anlaşılan 1.246 TL nin tahsiline, bakiye talebin reddine karar verilmiş ise de kabul edilen kısmın hangi talebe ilişkin olduğu, hüküm fıkrasında belirtilmediği gibi, davacının ayıplı ve eksik ifa konusundaki tazminat talebi hakkında bir değerlendirime yapılmamış, kararın gerekçe kısmında da bu kısma ilişkin bir gerekçeye rastlanmamıştır. ... davacının taleplerinden ayıplı ve eksik ifa hakkında bir değerlendirme yapılmadan ve gerekçe yazılmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Borçlanılan edimin niteliklerine uymaması halinde gereği gibi ifa etmeme, kötü ifa veya ayıplı ifa demek mümkündür. (..., Borçlar Hukuku, Beta Y., sh 1004) ... göre ise borçların ifa edilmemesi, borçların hiç ifa edilmemiş olmasının yanında borçların gereği gibi ifa edilmemiş olmasını da kapsamaktadır. Uygulamaya gelince; tüketici hukuku yönünden de öncelikle ayıplı ifa-eksik iş (ifa) ayrımı yapılmalı, eksik ifa halinde TKHK nun 30. maddesi delaletiyle TBK.m.112vd. (EBK.96) hükümleri uygulanmalıdır. Bu arada belirtilmelidir ki, eksik iş kavramı esasen istisna akdine ait bir terim olmakla birlikte bunun satım akdindeki karşılığı "eksik ifa"dır. Yargıtay uygulamasında eksik iş, sözleşme konusu işin bir kısmının ya da tamamının hiç yapılmamasıdır; yani yapılmayan iştir. Yapılmayan bir işin teslimi sözkonusu olmaz. Ayıplı iş ise, eksik işten farklı olup, esasen yapılan işteki vasıf noksanlığıdır. Ayıba karşı tekeffül borcu konutun fiilen ve tamamen tesliminin gerçekleşmesi ile doğar....
Şti.’ye gittiğini, alt ve üst çenede 22 dişin porselen kaplanması konusunda 25.000,00 TL + 3.000,00 TL ödeme karşılığında anlaştığını, davalı ...’nun hasta muayenesi, planlama ve işlem için uzmanına yönlendirme yapan kişi olduğunu, davalı ...’nun ise uzman olarak uygulamayı yapan kişi olduğunu, bedelin ilk bölümü olan 12.500,00 TL’sini peşin ödediğini, ayıplı ifa yapıldığını belirterek ayıplı hizmet ve tıbbi uygulama hatası nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen 12.500,00 TL’nin iadesini, davacının ihlal edilen kişilik hakları ile bozulan vücut bütünlüğü nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminat, yarım kalan işi tamamlama ve tedavi için şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, mahkeme masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
Davalı taraf dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davacı vekili duruşmada alınan beyanında; fiilen teslimin gerçekleşmemiş olması nedeniyle eksik ifa iddiasına dayalı tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda davacı, davalıdan satın aldığı ikinci el araçtaki ayıp nedeniyle davalı taraftan ücretsiz onarım,1.000 TL maddi tazminat ve 25.000 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, davalının vergisel yükümlülüklerine ilişkin kayıtlara göre mesleki amaçlarla faaliyette bulunduğu,davacının da tüketici vasfında olduğu anlaşıldığından eldeki davanın TKHK nun 3 ve 73 maddeleri gereğince tüketici işleminden kaynaklı bir uyuşmazlık ve davadır (Tüketici davası). Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi uyarınca tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı/yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacı tüketicinin yerleşim yeri itibariyle yetkili bulunan Kayseri Tüketici Mahkemesinin de yetkili olduğu anlaşılmıştır....
Taraflar arasında yapılan paket tur sözleşmesinin, sözleşmede kararlaştırılan koşullara uygun şekilde ifa yapılması zorunludur. Paket tur şirketi veya aracısı sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle katılımcının uğradığı her türlü zarardan sorumludur. Paket tur sözleşmesi kapsamında, 14.9.1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanununun zorunlu sigorta ile ilgili hükümleri saklı olmak üzere, tüketici (katılımcı) eksik ve ayıplı ifa nedeni ile veya aksaklık tur yetkilisine bildirilmesine rağmen sorunun çözülememesi nedeni ile gerçekleşen eksik veya ayıplı hizmet ya da tüketicinin boşa harcanan tatil zamanı için tur şirketinden uygun bir tazminat talep edebilir. Bu durumda maddi tazminat dışında ayrıca yasal koşulları oluştuğu takdirde manevi tazminat da istenebilir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Ana dava; gayrimenkul satım sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim ve ayıplı ifa nedeniyle tazminat, birleşen dava ise aynı sözleşme kapsamında eksik ve ayıplı işler nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl dosya ile birleştirilen Konya 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/111 Esas ve 2018/184 Karar sayılı birleştirme kararının taraflara tebliğ edilmediği gibi, birleşen dosya açısından dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve ön inceleme aşaması yapılmada karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiş, 139. ve 140. maddelerinde de dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra tarafların ön inceleme duruşmasına davet edileceği kabul edilmiştir....