Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi - K A R A R - 01.07.2016 tarihinde kabul edilip 23.07.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı ayıplı teslim nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Dava, ayıplı hizmet nedeniyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve ödenmeyen kısım yönünden menfi tespit ile manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında yapılan değerlendirmede, davacı sigorta şirketi ile sigortalı arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi mahiyetinde olduğu, kiracı olarak konutta bulunan sigortalının burada ikamet ettiği(sigorta dosyasındaki beyanı), mesleki ve ticari amaçla hareket etmediği, dolayısıyla, tüketici konumunda olduğu ve sigorta şirketinin de halefiyete dayalı olarak ayıplı imalattan kaynaklı üreticinin sorumluluğuna dayalı olarak işbu bu davayı açtığına göre, davanın, 6502 sayıllı Yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Her ne kadar karşı görevsizlik veren mahkemeler arasında Tüketici Mahkemesi bulunmasa da görev hususunun kamu düzeninden olduğu, görevli mahkemenin resen belirlenebileceği anlaşıldığından, yargı yerinin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

      Her ne kadar davacı dava konusu taşınmazı dava dışı Hüseyin İBİL' den satın almış ise de; taşınmazın müteahhitliğini davalı şirketin yaptığı bu sebeple davalının taşınmazın ayıplı imalatından sorumlu olduğu ve davacının da halefiyet ilkesi gereğince ayıptan kaynaklı davalıdan talepte bulunabileceği kabul edilerek mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu kabul edilen bilirkişi raporuna göre taşınmazdaki yalıtım ve drenaj kaynaklı ayıp bulunması nedeniyle taşınmazda 22.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği ..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. İncelenen dosyada, davacının taşınmazı tapudan devraldığı ve müteahhitliğini davalının yaptığı taşınmazdaki ayıplardan kaynaklı uğradığı zararları ve geç teslimden kaynaklı kira alacağına yönelik taleplerinin bulunduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Ankara 4. Asliye Ticaret ve 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satın alınan otomobil parçasının ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının özel otomobil için davalı şirketin baskı balata satın alıp, dava dışı başka bir serviste taktırdığı, ancak satın alınan parçanın orjinal olmaması ve hatalı olması nedeniyle aracın zarar gördüğünün iddia edildiği ve davanın yalnızca mal satışını yapan firmaya karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Ayıplı mal satışı, 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlenmiştir....

        Tüketici Mahkemesinin 02/07/2020 tarihli 2018/591 Esas, 2020/431 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne yönelik kararıdır. Davalı vekili, verilen hizmetinm ayıplı olduğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığını, müvekkilinin Sibirya Expres adındaki trenle yolculuğun gerçekleştirileceği yönünde bir taahhüdünün bulunmadığını, Sibirya Expres ibaresinin yolculuğun güzergahı olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili, mahkemenin manevi tazminatı reddetmesi ve maddi tazminatta indirime gitmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında paket tur sözleşmesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olup olmadığı, ayıplı hizmetten kaynaklı bedelden indirim ve uğranılan manevi zararın giderilmesi amacıyla da manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususundadır....

        Bu durumda davacı Abdullah'ın ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (103,93TL+501,13TL) 605,06- TL, davacı Saleh'in ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Barika'nın ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Onur'un ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL, davacı Ayşegül'ün ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL talep edebileceği anlaşılmıştır....

        Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; her iki tarafın defter kayıtlarına göre davacının 24/11/2021 tarihli fatura nedeniyle 9.101,20 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından yapılan kanopi işçiliğinin ayıplı olduğu, ayıplı iş bedelinin 13.971,00 TL olduğu, ayıplı iş tutarı dikkate alındığında davacının bakiye alacağının bulunmadığı hususunun açık olduğu sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise, takibe itirazın haksız olduğunun davacı tarafça, takibin kötüniyetli olduğunun ise davalı tarafça ispatlanamaması nedeniyle tarafların tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Satışa konu araçta sol arka çamurlukta boyadan kaynaklı ayıp bulunduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi mahkemenin de kabulündedir.4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrasında, “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden 2012/20141-29215 tazminat isteme hakkına da sahiptir.” Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

            Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı davasında, müvekiline ait evin onarım, yenileme ve çevre düzenlemesi yapım işleri için davalı ile aralarında yazılı sözleşme düzenlediklerini, sözleşmeye göre belirlenen peşinatın ödenmesini takiben 30 takvim günü içinde sözleşme ekinde yer alan keşif listesi doğrultusunda işlerin bitirilip teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin üzerine düşen iş bedelini ödeme edimini ifa ettiğini ancak davalı yüklenicinin edimini tam olarak ifa etmediğini, yapılan işlerin bir kısmının ayıplı olduğunu, yapımı kararlaştırılan bir kısım işin ise yapılmadığını belirterek eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu