Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. İcra Mahkemesi'ne yapılacak şikayet sadece alacağın sırasıyla sınırlı olmayıp İcra ve İflas Kanunu’nun sıra cetveli düzenlenirken uygulamasını emrettiği hükümlere de ilişkin ise bu konuya yönelik itirazların da icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Bu durumda, davacı tarafın, mahcuzun satış tarihi itibariyle borçludan olan alacağı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığından, davacının sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle alacağının ulaştığı miktarın tespitine yönelik uyuşmazlıkta karar vermek görevinin İcra Mahkemesi'ne ait olduğu dikkate alınarak, 6100 sayılı ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE Talep, İİK'nın142/3. maddesine dayalı olarak sıra cetveline şikayet niteliğinde olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulmalıdır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Haciz konusu bir malın satış tutarı kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarıca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılar. Bir diğer anlatımla, haciz tarihinden sonra oluşan alacaklar, önceki hacizden yararlanamaz....
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde mahkemece kural olarak, önce sıraya yönelik itirazın (şikayetin) karara bağlanması, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerekir....
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 142/1. maddesi, "cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı, takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü, 142/son maddesi, "itiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur." hükmünü içermektedir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya, hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmelidir....
İcra Mahkemesi'nce dosya üzerinden yapılan yargılamaya göre, İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesi uyarınca bir süreyle sınırlı olmaksızın işçi alacaklarının imtiyazlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz olunmuştur. Borçluya ait taşınmaz hissesinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin Şişli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/698 sayılı takip dosyasından alacaklı...’a ödenmesine karar verilmiştir. Davacı Hazine sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklıyı da davalı olarak göstermiş ise de, bu alacaklıya şikayet dilekçesi tebliğ edilmemiştir. İcra Mahkemesi şikayet yoluyla önüne gelen uyuşmazlıklarda duruşma açıp açmamak konusunda İcra ve İflas Kanunu’nun 18 nci maddesi uyarınca takdir hakkına sahipse de, sıra cetveline şikayet yoluyla itirazda takdir hakkını duruşma açmak yönünde kullanması uygun olur....
Diğer yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne (İİK'nın 17. madde hükmüne kıyasen) talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir....
Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK'nun ''Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri'' başlıklı 235. maddesidir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar....
İİK’nın 141. maddesi gereğince de sıra cetvelinin birer suretinin icra müdürlüğü tarafından alakadarlara tebliğ edilmek suretiyle alacaklılara itiraz etme imkânı sağlanmaktadır. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi yedi gündür. Bu süre sıra cetvelinin itiraz eden (davacı) alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Bu yedi gün içinde hiçbir sıra cetveline itiraz davası açılmazsa sıra cetveli kesinleşir (Kuru, s. 738). Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 30.11.2021 tarihli ve 2017/(23)6-1176 E., 2021/1522 K. sayılı kararında da değinilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142/3. maddesinde, itirazın alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dair ise şikâyet yolu ile icra (hukuk) mahkemesine başvurulabileceği düzenlenmiş olup, itiraz edilen alacağın esasına ve miktarına ilişkin olarak yargılama yapılması ve sıra cetvelinin doğru düzenlenip düzenlenmediğinin buna göre değerlendirilmesi genel mahkemece yapılabilecektir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların alacakları için dava dışı borçlunun SGK'dan alacağına dayanarak, bu kuruma yazılan haciz yazısının, SGK'ya ulaştığı 27.12.2007 tarihinde, borçlunun SGK nezdinde, alacağı doğmamış olduğundan, davacıların haciz tarihlerinden sonra doğan ve icra dosyasına 2008 yılı Nisan ayında aktarılan sıra cetveline konu para üzerinde davacıların geçerli hacizleri bulunmadığı için sıra cetvelinde yer alamayacakları, dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı, geçerli hacizleri olmadığından sıra cetveline karşı itiraz yöneltemeyecekleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ve davacı vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davalı ... vekili, işbu itiraz öncesinde, itirazda bulunan tarafın müvekkilinin alacak hakkına ilişkin herhangi bir itirazının olmadığını, İİK'nın 128. maddesine göre sıra cetveline itirazda bulunan alacaklının kendisine daha önce bu alacağa karşı itiraz etme imkânı verildiği halde itiraz etmemiş veya itiraz hakkını kullanmamış ise sonradan bu alacaklının .../... S.3 sıra cetveline itiraz yoluyla o alacaklının alacağına itiraz etme hakkı olmadığını, esasa ilişkin olarak da itiraza konu senet dışında diğer iki ayrı senet toplamında müvekkiline borçlunun 495.000,00 TL borcu olduğunu, alacağın alınamadığını, müvekkilinin kardeşi .... ve borçlu ile müvekkili arasındaki bağı kurarak, elden teslim edilmiş paralar dışında 2007 yılında çeşitli tarihlerde müvekkiline ait paraların... vasıtasıyla borçlu ... adına borçlunun oğlu....'...