Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, davacı icra takibinin tarafı olmadığından genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen satış bedelinden yediemin ücretinin ödendiği, başkaca para kalmadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, davacı icra takibinin de tarafı olmadığından genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği, anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen satış bedelinden yediemin ücretinin ödendiği, başkaca para kalmadığından diğer dosyalara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, bu durumda icra takibinin tarafı olmayan davacının genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği, anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğünün satış bedelinden öncelikle yediemin ücretinin ödenmesi, başkaca para kalmadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava sıra cetvelinin hazırlanmasında dikkate alınan alacak tutarının hesap tarzının hatalı olduğuna dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince alacak tutarının bildirilmesi ile sıra cetvelinin düzenlenmesi arasında geçen zaman sürecinin makul olduğu, alacak tutarının sürekli biçimde sorulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sıra cetveline esas alınan alacaklar, İcra ve İflas Kanunu’nun 138 nci maddesi uyarınca satış tarihi dikkate alınarak hesaplanır. Yerel İcra Mahkemesince bu hususun gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir. -Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır. -Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/104 Esas KARAR NO : 2022/131 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) DAVA TARİHİ : 01/02/2022 KARAR TARİHİ : 03/02/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müflis şirkette 07/09/2018 ile 17/02/2021 tarihleri arasında çalışmış olduğunu, çalıştığı döneme ait kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretlerini alamamış olduğunu, bu sebepten dolayı iflas masasına başvuru yapıldığını, alacağının tahsili için Devrek İcra Müdürlüğünün ...... E. Sayılı dosyasıyla da icra takibine geçildiğini, Bakırköy İcra Müdürlüğü'nün ....... İflas sayılı dosyasından müvekkiline 9.498,48-TL alacağının kabulüne ve 1....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekir Birden fazla alacaklının aynı davalıya karşı sıra cetveline itiraz davası açmaları halinde veya bir alacaklı tarafından birden fazla alacaklıya karşı dava açılması halinde davanın sonucundan kimler ne şekilde yararlanacaklardır?...
Dava, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Kambiyo senetleri temel ilişkiden bağımsız olarak borç doğurduğundan, senet bir alacağa dayanmasa da, keşide eden bu senedi temel ilişki bulunmadığından bahisle ödemekten kaçınamaz. Bu itibarla, hamil senedin bir alacağa dayandığını borçluya kanıtlamak yükü altında değil ise de, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya düşer. Davalı alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyid eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı ( muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetçinin 28.05.2015 tarihli sıra cetveline karşı süresi içinde sadece itiraz davası açtığını, şikayet hakkını kullanmadığını, şikayete konu sıra cetveli ile ilgili devam etmekte olan bir dava bulunduğundan icra müdürlüğünce şikayetçi talebinin reddinin doğru olduğunu, sıra cetveline itiraz davası sonuçlanmadan yeni bir sıra cetveli düzenlenemeyeceğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin icra mahkemesi nezdindeki şikayet yolu ile mevcut sıra cetvelinin iptalini sağlamadan icra müdürlüğünden yeniden sıra cetveli düzenlenmesi talebinde bulunmayacağı bu nedenle icra müdürlüğünün şikayet konusu işlemi ile talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Mahkemesince dava dışı borçlu şirketin girerek, istihkak alacağı edindiği ihalenin, müstakil muhasebesi bulunan il müdürlüğü tarafından yapıldığı, davacı yanca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin, yanlış muhataba ulaştırıldığı ve kesinleşmiş sıra cetveline itiraz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin alacaklılara tebliğinden itibaren başlar (İİK.m.141, 142). Davacı bakımından sıra cetvelinin kesinleştiğinin kabulü doğru değildir. Öte yandan Denizli Huzurevindeki istihkaktan haberdar olan Genel Müdürlüğün İstanbul’daki il müdürlüğündeki istihkaktan haberdar olmadığına dair beyanı yasaya ve oluşa aykırı olup, davacının sıra cetveline dâhil edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....