WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1 tereke satış dosyasında düzenlenen 20.07.2015 tarihli sıra cetveline müvekkilinin alacağının kaydedilmemiş olması gerekçesiyle itiraz etmiş, yeniden düzenlenecek sıra cetveline müvekkilinin alacağının imtiyazlı olarak kaydedilmesini istemiştir. Birleştirilen dosya davacısı ... Bankası A.Ş. vekili, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/34 tereke sayılı dosyasında, müvekkiline borçlu olan mirasbırakan ...’ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiğini, mirasbırakana ait taşınmazın tapu kaydında müvekkilinin alacağı nedeni ile haciz şerhleri bulunmasına karşın Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1 Tereke satış dosyasında düzenlenen 20.07.2015 tarihli sıra cetveline müvekkilinin alacağının kaydedilmemiş olması gerekçesiyle itiraz etmiş, yeniden düzenlenecek sıra cetveline müvekkilinin alacağının kaydedilmesini istemiştir. Davalı ......

    Davalı vekili, davacının ilk sıra cetveline bu yönlerden itiraz etmediğini, aynı şekilde düzenlenen yeni sıra cetveline de itiraz hakkını kullanamayacağını, alacaklarının deliller çerçevesinde ispatlanabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen dosya (2007/345 E.) davacısı vekili, yeni sıra cetvelinin yasaya aykırı olduğunu, davalının ihtiyati haczinin 96.500,00 TL için verildiğini, sıra cetvelinde hesaplamada 234.669,30 TL’nin dikkate alınmasının yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haczin kesin hacze iştirakinde de yasaya aykırı davranıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satışa kadar işleyen faizin hesaplamada dikkate alınmasının doğru olduğunu, davacının ilk sıra cetveline bu yönlerden itiraz etmediğini, aynı şekilde düzenlenen yeni sıra cetveline de itiraz hakkını kullanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, birleşen ......

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Sıra cetveline itiraz eden borçlu ... sıra cetvelinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, şikayet edilen alacaklı ...’a yaptığı harici ödenek nedeniyle alacağının sıra cetvelinde belirtilen miktarda olmadığını belirterek, diğer alacaklılara da ödeme yapılması için sıra cetvelinin düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun sıra cetveline itiraz hakkı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir....

        İcra Mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalı yanın takibinin TTK m. 726 uyarınca zamanaşımına uğradığı ve bu davanın davacısının daha önceki sıra cetveline itiraz davasında taraf olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına ve düzenlenecek yeni sıra cetvelinde davacının birinci sıraya alınmasına karar verilmiş; hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İcra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılması (İİK m. 71/11, ancak borçlunun talep edebileceği bir husus olup, davacının bu iddiasının sıra cetveline itiraz suretiyle ileri sürülmesine yasal olanak bulunmamaktadır. 2- Dosyanın incelenmesinde bedeli paylaşıma konu taşınmazların satış bedelinin dağıtımı için 07.11.2001 tarihli bir sıra cetveli düzenlenmiş, anılan sıra cetveli T. E... Bankası A.Ş.'...

          Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Dava konusu sıra cetveli ile dağıtımı yapılan para borçlunun üçüncü kişiden olan alacağıdır. Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiden kaynaklanan henüz doğmamış fakat doğması muhtemel alacağın haczi İİK'nın 89. maddesine göre mümkündür. İİK'nın 89.maddesine uygun haciz ihbarnmesi yerine müzekkere yazılarak haciz konulması ise, aynı yasanın 88.maddesinde düzenlenen menkul haczi hükmündedir. Haciz müzekkeresi ile ancak mevcut bir alacak üzerine haciz konulabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacının sıra cetveline itiraz edebilmesi için öncelikle dağıtıma konu alacak üzerinde geçerli bir haczinin bulunması gerekir. Davacı alacaklının takip dosyasından müzekkere ile borçlunun ...'dan olan alacağı üzerine haciz konulması istenmiştir. Bu müzekkere İİK'nın 89.maddesine uygun bir haciz ihbarnamesi olmadığından öncelikle müzekkerinin ...'...

            İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraza ilişkin davada Şişli 4. İcra ile İstanbul 5. İcra Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sıra cetveline itiraz niteliğindedir. İ.İ.Y.nın 235. maddesi "sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren onbeş ... içinde iflasa karar verilen yerdeki ticari mahkemesine dava açmaya mecburdurlar." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, Türkiye İmar Bankası T.A.Ş.nin İstanbul 2. Asliye Ticaret mahkemesince 08/06/2005 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmakla, sıra cetveline itaraza yönelik uyuşmazlığın iflasa karar verilen yerdeki icra dairesi olan İstanbul 5. İcra Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 5....

              İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraza ilişkin davada Şişli 4. İcra Hukuk ile İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sıra cetveline itiraz niteliğindedir. İ.İ.Y.nın 235. maddesi "sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren onbeş ... içinde iflasa karar verilen yerdeki ticari mahkemesine dava açmaya mecburdurlar." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, Türkiye İmar Bankası T.A.Ş.nin İstanbul 2. Asliye Ticaret mahkemesince 08/06/2005 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmakla, sıra cetveline itaraza yönelik uyuşmazlığın iflasa karar verilen yerdeki icra dairesi olan İstanbul 5. İcra Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 5....

                Somut olayda sıra cetveline kayıtlı olan ..., ...’nin alacağı ile sırasına ve ayrıca vergi dairesinin sırasına itiraz etmiştir. Mahkemece yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca uyuşmazlığın “sıra cetveline itiraz davası” olarak değerlendirilerek, görevli mahkemenin de İİK’nın 235,I hükmü uyarınca iflâsa karar veren Ticaret Mahkemesi olduğu düşünülmeden, istemin “sıra cetveline şikâyet” olarak nitelendirilmesi ve icra mahkemesinin görevi olarak değerlendirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebebi ve şekline göre ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2- no’lu bentte açıklanan nedenle ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi vekilinin iddiası alacağın esasına ilişkin olmayıp, takip hukuku kuralları çerçevesinde icra müdürlüğünce hesaplanması gereken faize ilişkin olup, mahkemece uyuşmazlığının esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, davalı ...’un borçlunun icra dosyasındaki borcunu ödeyerek alacağı temlik aldığı, vergi dairesinin alacağının da eşyanın aynından kaynaklandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan alacaklının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz davası açmıştır. Muvazaa iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklının takip konusu alacağının gerçek bir alacak olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Alacağı temlik edene ileri sürülebilecek tüm def’i ve itirazlar alacağı temlik alana karşı da ileri sürülebileceğinden, davalı ...’un alacağı temlik aldığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu