Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılara tanınmış ise de her alacaklı bu hakkı haiz değildir. YHGK'nın 05.03.2008 tarih ve 19-161 E., 213 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi, bu itiraz üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetveline itirazda hukuki yararı yoktur. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir....

    İcra Mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalı yanın takibinin TTK m. 726 uyarınca zamanaşımına uğradığı ve bu davanın davacısının daha önceki sıra cetveline itiraz davasında taraf olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına ve düzenlenecek yeni sıra cetvelinde davacının birinci sıraya alınmasına karar verilmiş; hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İcra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılması (İİK m. 71/11, ancak borçlunun talep edebileceği bir husus olup, davacının bu iddiasının sıra cetveline itiraz suretiyle ileri sürülmesine yasal olanak bulunmamaktadır. 2- Dosyanın incelenmesinde bedeli paylaşıma konu taşınmazların satış bedelinin dağıtımı için 07.11.2001 tarihli bir sıra cetveli düzenlenmiş, anılan sıra cetveli T. E... Bankası A.Ş.'...

      Somut olayda sıra cetveline kayıtlı olan ..., ...’nin alacağı ile sırasına ve ayrıca vergi dairesinin sırasına itiraz etmiştir. Mahkemece yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca uyuşmazlığın “sıra cetveline itiraz davası” olarak değerlendirilerek, görevli mahkemenin de İİK’nın 235,I hükmü uyarınca iflâsa karar veren Ticaret Mahkemesi olduğu düşünülmeden, istemin “sıra cetveline şikâyet” olarak nitelendirilmesi ve icra mahkemesinin görevi olarak değerlendirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebebi ve şekline göre ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2- no’lu bentte açıklanan nedenle ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Mahkemesince dava dışı borçlu şirketin girerek, istihkak alacağı edindiği ihalenin, müstakil muhasebesi bulunan il müdürlüğü tarafından yapıldığı, davacı yanca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin, yanlış muhataba ulaştırıldığı ve kesinleşmiş sıra cetveline itiraz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin alacaklılara tebliğinden itibaren başlar (İİK.m.141, 142). Davacı bakımından sıra cetvelinin kesinleştiğinin kabulü doğru değildir. Öte yandan Denizli Huzurevindeki istihkaktan haberdar olan Genel Müdürlüğün İstanbul’daki il müdürlüğündeki istihkaktan haberdar olmadığına dair beyanı yasaya ve oluşa aykırı olup, davacının sıra cetveline dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasında .... Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, sıra cetvelinde sıraya ve alacağa itiraza ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesi, davacının sıra cetvelinde sırasına itiraz ettiği, alacağın esas ve miktarına itiraz etmediği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İcra hukuk mahkemesi tarafından ise, davacının itirazının sıra cetveline şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği ve alacağa da itiraz edildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 142'nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev İcra Mahkemesindedir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/830 Esas nolu dosyasında derdest olduğu, muvazaa iddiasının Ticaret Mahkemesinde görülmesi nedeniyle bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davacı ... bakımından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, diğer davacının sıra cetveline itiraz davasının esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı Av. ... kendi adına asaleten, ...’yı vekaleten temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 142. maddesinde, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Sıra cetveline itiraz davaları kural olarak sıra cetveline giren ya da girme hakkı bulunduğu halde sıra cetveline alınmayan alacaklılar tarafından aynı iştirak derecesi ya da üst sırada bulunup kendilerine pay ayrılan alacaklılara karşı açılır....

              Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi vekilinin iddiası alacağın esasına ilişkin olmayıp, takip hukuku kuralları çerçevesinde icra müdürlüğünce hesaplanması gereken faize ilişkin olup, mahkemece uyuşmazlığının esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, davalı ...’un borçlunun icra dosyasındaki borcunu ödeyerek alacağı temlik aldığı, vergi dairesinin alacağının da eşyanın aynından kaynaklandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan alacaklının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz davası açmıştır. Muvazaa iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklının takip konusu alacağının gerçek bir alacak olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Alacağı temlik edene ileri sürülebilecek tüm def’i ve itirazlar alacağı temlik alana karşı da ileri sürülebileceğinden, davalı ...’un alacağı temlik aldığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru değildir....

                  Davalı vekili, davacının ilk sıra cetveline bu yönlerden itiraz etmediğini, aynı şekilde düzenlenen yeni sıra cetveline de itiraz hakkını kullanamayacağını, alacaklarının deliller çerçevesinde ispatlanabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen dosya (2007/345 E.) davacısı vekili, yeni sıra cetvelinin yasaya aykırı olduğunu, davalının ihtiyati haczinin 96.500,00 TL için verildiğini, sıra cetvelinde hesaplamada 234.669,30 TL’nin dikkate alınmasının yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haczin kesin hacze iştirakinde de yasaya aykırı davranıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satışa kadar işleyen faizin hesaplamada dikkate alınmasının doğru olduğunu, davacının ilk sıra cetveline bu yönlerden itiraz etmediğini, aynı şekilde düzenlenen yeni sıra cetveline de itiraz hakkını kullanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, birleşen ......

                    Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Dava konusu sıra cetveli ile dağıtımı yapılan para borçlunun üçüncü kişiden olan alacağıdır. Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiden kaynaklanan henüz doğmamış fakat doğması muhtemel alacağın haczi İİK'nın 89. maddesine göre mümkündür. İİK'nın 89.maddesine uygun haciz ihbarnmesi yerine müzekkere yazılarak haciz konulması ise, aynı yasanın 88.maddesinde düzenlenen menkul haczi hükmündedir. Haciz müzekkeresi ile ancak mevcut bir alacak üzerine haciz konulabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacının sıra cetveline itiraz edebilmesi için öncelikle dağıtıma konu alacak üzerinde geçerli bir haczinin bulunması gerekir. Davacı alacaklının takip dosyasından müzekkere ile borçlunun ...'dan olan alacağı üzerine haciz konulması istenmiştir. Bu müzekkere İİK'nın 89.maddesine uygun bir haciz ihbarnamesi olmadığından öncelikle müzekkerinin ...'...

                      UYAP Entegrasyonu