Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. Mahkemece, sıra cetveline alacağın esas ve miktarına yönelik olan muvazaa iddiası ile itirazda bulunulduğu kabul edilerek, hüküm kurulduğuna göre, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Sıra cetveline itiraz davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, davacının ihale alacaklısı olarak sıra cetveline itiraz davası açmak h0akkı bulunmadığı, dava dışı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, borçlu ....'...
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan bu davanın 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra açıldığını, ayrıca sıra cetveline itiraza ilişkin iş bu davanın konusu sıra cetveline itiraz olduğundan, bu sebeple icra hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, davalı müvekkil T3 ile sıra cetveline itiraza konu Sakarya 3....
İİK'nın 142/1. maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklı takibin ... edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, alacağına itiraz edilen davalıda olup, davacının haklı görülmesi halinde davalıya isabet eden miktarın faiz ve masrafları da nazara alarak davacının alacağına yeter miktarda davacıya özgülenmesine ve artan bir miktar olması hâlinde ise, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilir. Mahkemece, davacı alacaklının haciz tarihlerine göre sıra cetvelinde geri sıralarda olduğu ve itiraz davası açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklanan ilke gereği davacının dava açmakta hukuki yararı vardır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/679 Esas KARAR NO : 2022/57 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) DAVA TARİHİ : 04/10/2021 KARAR TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu/müflis----- müdahil oldukları ----. sayılı---- kararına istinaden iflası açıldığını, bu kapsamda 25.10.2017 tarihli dilekçe ile alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ----- dosyası üzerinden hazırlanan 20.10.2020 tarihli sıra cetveli ilanında; “…alacak kayıt dilekçesi ve ekleri alacağı yeteri kadar kanıtlamadığından ve alacağın yargılamayı gerektirir nitelikte olmasından sebeple alacak talebinin tamamının reddine…” karar verildiğini, ancak söz konusu karar haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava davalı alacağının muvazaa ile oluşturulduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı duruşmaya katılmış ancak esasa ilişkin beyanda bulunmamıştır. Mahkemece her iki takibin de belgeye dayalı olmadığı, genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı ve davalının takip ve kesinleşme tarihlerinin önce olduğu; diğer alacaklılara zarar verme kasdıyla önceki tarihli işlem yapılabileceğinin kabulünün hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur....
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde sıra cetveline itiraz davalarında kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak eda hükmü kurulması gerekirken, hem 1. sırada pay ayrılmasına ilişkin kararın iptaline, hem de yukarıda açıklanan ilkeyi tam olarak karşılamayacak şekilde eda hükmüne yer verilmesi doğru olmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/671 Esas KARAR NO: 2022/221 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) DAVA TARİHİ : 23/12/2019 KARAR TARİHİ: 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin--- kambiyo senedine dayalı olarak -- alacağı olduğunu, Kambiyo senedine dayalı borç ---- tarihinde ödenmemesi sebebiyle asıl alacağa iflas kararının verildiği --- tarihine kadar işlemiş olan avans faizi --- olduğunu, müvekkilin bono alacağının tahsili amacıyla, hakkında derdest iflas davası olması nedeniyle müflis şirkete icra takibi başlatılamamış ancak bono borcu için kefil olan --- karşı ---sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağıına dayanak teşkil eden bono aslı --- bulunduğunu, müflis...
Sayılı dosyasından daha önce haciz konulduğu ve birinci sırada bu haczin olduğunu, davacı haczinin ikinci sıra da tesis edilmiş olması nedeniyle hacizden birbuçuk yılı sonra sıra cetveline itiraz davası açtığı, oysa davanın İlK'nın 140/1 maddesinde düzenlenen sıra cetveline ilişkin olmadığının yazılı delillerle sabit olduğunu, İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun düşünülemeyeceği, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19 ve 818 sayılı BK'nın 18. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olup ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, genel hükümlere göre de ispat yükünün bizzat davacı da olduğunu, Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının 2.sayfasında "...sıra cetveline itiraz ve tasarrufun iptali davalarında takibe konu yapılan alacağın gerçek alacak olup olmadığının ispatı davalı tarafa ait olup....