"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince hernekadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, konu itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili talebin içeriğine göre yargılama görevinin İcra Mahkemesinde olduğunu, tasarrufun iptali niteliğindeki davanın görülebilmesi için aciz vesikası bulunması ve borçlunun hasım gösterilmesi gerektiğini, davacının alacağının da gerçek bir hukuki ilişkiden kaynaklanmadığını ve haczinin düştüğünü, müvekkiline ait takip dosyasında taraf olmayan davacının iddialarının dinlenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince hernekadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, konu itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili talebin içeriğine göre yargılama görevinin İcra Mahkemesinde olduğunu, tasarrufun iptali niteliğindeki davanın görülebilmesi için aciz vesikası bulunması ve borçlunun hasım gösterilmesi gerektiğini, davacının alacağının da gerçek bir hukuki ilişkiden kaynaklanmadığını ve haczinin düştüğünü, müvekkiline ait takip dosyasında taraf olmayan davacının iddialarının dinlenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklıya ait olduğu, davalıların takibe esas alınan bu çeklerin hangi hukuki ilişkiye dayalı olarak verildiğini ispat edemediği gibi borcun gerçek olduğu yönünde herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü kural olarak davalıda olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono veya benzeri borç ikrarı içeren belgelerin alacağın varlığını ispatlama konusunda tek başına yeterli olmadığı, davalının davaya cevap vermediği ve herhangi bir beyanda bulunmadığı, bu nedenle alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava sıra cetveline itiraz davasıdır. Tebligat Kanunu’nun 11. maddesine göre vekil ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Sıra cetveline itiraz davaları tarafların icra takip dosyaları ile sıkı şekilde ilişkili davalardan olduğundan, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalının takip dosyasını takip eden vekile tebliğ edilmesi gerekirken, davalı asile tebliğ edilmesi, yukarıda yazılı ilkeye uygun değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki birleştirilen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili, borçlunun oğlu olduğunu; bedelini bilahare kendisinden tahsil etmek üzere oğluna taşınmazlar satın aldığını, borçlu oğlu hakkındaki takipler üzerine alacağı senede bağladıklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre davalı alacaklı ile dava dışı borçlunun baba oğul olması, senet tanzimi ve takip tarihlerinin yakın bulunması nedeniyle ve ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili borçlunun müvekkilinin kardeşi olduğunu, toptan gıda işi yapan müvekkilinin mallarını komisyon usulü ile perakendecilere sattığını, aldığı malların bedelini ödememesi nedeniyle hakkında takibe girişildiğini; takiplerinin davacı yanın takibinden önceki tarihli olduğunu ve davacının satış aşamasında itiraz etmediğini, davacının ilk haczinin avans yatırmaması nedeniyle düştüğünü, aksi halde üst sırada olacağını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde; alacaklarının makine satışına dayalı ve gerçek olduğunu ancak faturasının bedel ödenince kesileceğinin kararlaştırıldığını, takip işlemlerinin hızlandırılmasının tek başına muvazaayı göstermeyeceğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 ve 371 nci maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142 nci maddesinin birinci fıkrası. 3....
Somut olayda; istinafa konu kararın muvazaa iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptaline ilişkin olduğu, davaya konu sıra cetvelinin incelenmesinde davacının sıra cetvelinde yer almadığı muvazaa iddiasının ve bu sebebe dayalı iptal davasının sadece sıra cetvelinde yer verilen alacaklılar tarafından ve birbirine karşı açılabileceği davacı her ne kadar alacak kalmadığından ve kendisine paylaştırılacak para bulunmadığından sıra cetveline yer verilmediği iddia edilmiş ise de bu hususunda dahil sıra cetveline yer verilmediği nedenle bu davada sıfatının bulunmadığı gerçeğini değiştirmeyeceği, davacının kendisine sıra cetvelinde yer verilmediği nedenle şikayet yoluna gidebilecek imkanı olduğu, bu nedenlerle kararın doğru istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, ŞANLIURFA 1....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı alacaklı ile dava dışı borçlu arasında gayrimenkul satışı nedeniyle düzenlenen bononun takibe konulduğu, bononun düzenlenmesine neden olan hukuki ilişkinin gerçek olduğu, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava ,muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, alacağına itiraz edilen alacaklıya aittir. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Senetler ancak tarafları ve onların cüz’i ve külli haleflerine karşı ileri sürüleceğinden, davacı üçüncü kişi bakımından bir ispat vasıtası olamazlar....
Dava, muvazaa iddiasına dayalı dayalı, alacağının sıra cetvelinden çıkartılması istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı ( muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Bu davada ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır....