Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İl Mera Komisyonunca 4342 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mera olarak belirlendiğini, askı ilanları yapılıp kesinleşmesi üzerine tescil işlemleri için ... Kadastro Müdürlüğüne gönderildiği halde ... ada ... sayılı orman parseli içinde kaldığı belirtilerek tescil işleminin yapılmadığını, 4342 sayılı Kanun'un 9, 10, 12, 13 ve 19. maddeleri uyarınca kadim mera olduğunu ileri sürerek ... ada ... parselin tapu kaydındaki orman niteliğinin iptal edilip mera niteliği ile tescile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince; ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.06.2018 tarihli ve 2017/387 Esas, 2018/761 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece tespitin dayanağı olan 09.11.1966 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydı ve dayanağı tescil ilam ve krokisi getirtilerek yöntemince mahalline uygulanmamış, taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, çekişmeli taşınmaz ile sınırda bulunan 117 ada 79 sayılı mera parselinin kadastro tespit tutanağı getirtilmemiş, mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, 3 kişilik, uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır....

      Somut olayda; Mahkemece, çekişmeli 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46/1 inci maddelerindeki koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri getirtilmemiş, taşınmazın batısında bulunan boşluğun niteliği belirlenmemiş, keşifte beyanlarına başvurulan yerel bilirkişiler ve tanıklar taşınmazın güneyinde mera parseli olduğunu, bu mera parseli ile taşınmazın sınır olduğunu ve taşınmazda eskiden değirmen bulunduğunu belirttikleri halde gerek fen bilirkişi raporunda gerekse ziraat bilirkişi raporunda komşu mera parseli ile değirmen gösterilmemiştir....

        Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemece, yöntemine uygun olarak mera araştırması yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Kural olarak bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın yetkili ve idarî merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır. Ayrıca, dava konusu aynı mera parseli olan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/217 ve 2008/219 Esas sayılı dava dosyalarında da kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verildiği takdirde, eldeki dosya ile birleştirilmesi zorunludur....

          değerlendirilerek, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, tapu kaydı ve haritasının uygulanmasını gösterir ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, tapu kaydının dayanağını oluşturan tescil ilamında Hazine taraf ise kesin hüküm teşkil edeceği düşünülmeli, tapu kaydının kapsamı tescil ilamının krokisinin fenni sıhhate haiz ve uygulama yeteneği varsa haritasına göre belirlenmeli, tescil krokisinin fenni sıhhatte haiz değilse, taşınmazın sınırındaki 117 ada 52 sayılı parselin kadim mera olduğunun anlaşılması halinde mera parseli üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağından...

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davacı Nazım Efe’nin davası ile ilgili olarak yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılması, kullanım şeklinin zilyetlikle mülk edinmeye olanaklı bir faaliyet olup olmadığının tartışılıp değerlendirilmesi, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişilerinin dinlenmesi, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, uzman fen ve ziraat bilirkişisi ve tespit bilirkişileri ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, çekişmeli bölümün öncesinin ne olduğunun, mera olup olmadığının kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığının belirlenmesi, bitişik mera parseli ile ne şekilde ayrıldığı, ekonomik amaca uygun kullanımın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, uzman ziraat bilirkişisinden çekişmeli bölümün tarımsal niteliği hakkında, uzman fen bilirkişisinden ise keşfi ve uygulamayı takibe imkan verir gerekçeli ve krokili rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.2.2003 gününde verilen dilekçe ile mer'a iddiasına dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5636 mera parseli üzerinde muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı Belediye Tüzel Kişiliği ile Hazine temyiz etmiştir. 1- 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesindeki tanıma göre mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerleri ifade eder. Mera kullanım hakkı bir veya birden çok, köy veya Belediyeye aittir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacının dayandığı tapu kaydının revizyon görüp görmediğinin araştırılması, dayanağı tescil ilamı ve haritasının getirtilmesi, mahallinde yeniden keşif yapılması, dayanak kayıtların yöntemince uygulanması ve böylece kayıtların kapsamlarının belirlenmesi, taşınmazın sınırında mera olduğu da göz önüne alınarak çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilmesi, taşınmazın kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığının saptanması, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu mera parseli ile karşılaştırmalı ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen mera kaydının iptali ile tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde birleştirilen davalarda davacılar ... ile ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Asıl davada davacı; mera olarak tespit ve tescil edilen 125 ada 126 parsel sayılı taşınmazın 2.000 m2'lik kısmının kendilerine ait olduğunu, taşınmazda 80 yıllık evlerinin bulunduğunu belirterek bu kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 2....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen mera kaydının iptali ile tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde birleştirilen davalarda davacılar ... ile ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Asıl davada davacı; mera olarak tespit ve tescil edilen 125 ada 126 parsel sayılı taşınmazın 2.000 m2'lik kısmının kendilerine ait olduğunu, taşınmazda 80 yıllık evlerinin bulunduğunu belirterek bu kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 2....

                      UYAP Entegrasyonu