Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen ve kadimden beri bu amaçla kullanılan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu gibi yerlerin kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinme olanağı yoktur. Gerçekten; iddia edildiği gibi 29 parsel sayılı taşınmazın öncesi mera ise tapusunun iptali ve taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılması gerekecektir. Ne var ki; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Ziraat mühendisi bilirkişi 06.04.2007 günlü raporunda taşınmaz üzerinde meşe ve pırnal ağaçlarının olduğunu, kendiliğinden yetişen ve hayvanlara yedirilerek değerlendirilen çim, kırayrık, maviayrık, yumak gibi bitkiler bulunduğunu, kültürel tarım toprağı ve özel otlak olduğunu ifade etmiştir. Orman mühendisi bilirkişi ise, 29 parsel sayılı taşınmazın 1960 yıllı memleket haritasında sahiplik göstermeyen mera ve yol vasıflı arazi içinde kaldığını belirtmiştir. Görülüyor ki....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın İptali Ve Tescil KARAR Davada; davacı 28.03.1984 tarih, Cilt ... Sh: 536 kütük sıra sayılı tapu kaydına dayanarak sınırlandırmanın iptali ve tescil talebinde bulunduğuna ve hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince oluşturulduğuna göre, 2797 sayılı ... Kanununun .... maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek ... (....) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın iptali ve tescil K A R A R Davacı ..., kadastro öncesi neden olan 8/329 tarih 63 sıra ve 43 cilt numaralı tapu kaydına dayanarak sınırlandırmanın iptali ve tescil istemiştir. Davanın bu nitelendirmesine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla, dosyanın gereği için anılan Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Ziraat bilirkişi raporunda temyize konu taşınmaz bölümünün uzun yıllardan beri toprak işlemeli tarım yapıldığından dolayı mera vasfını kaybedip tarla vasfına dönüştüğünün belirtildiği, ekinde bulunan fotoğraflardan çekişmeli taşınmaz bölümü ile çevresinde bulunan mera parseli arasında ayırıcı herhangi bir unsurun bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda taşınmazın öncesinin mera olduğunun ve meranın ortasında kalan şahıs taşınmazının mera bütünlüğünü bozduğunun kabulünün gerektiği belirtilerek; meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresinin neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlikle kazanılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin...

          Mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, tapu (sınırlandırmanın) iptali ve tescil davasının görülebilmesinin ön koşulunun taşınmazın tapuya yada mahsus sicile tescil edilmesi olduğu, bu tescil işlemi yapılmadan tapunun (sınırlandırmanın) iptali ve tescile karar verilemeyeceği, somut olayda ise kadastro mahkemesi kararı kesinleşmesine rağmen henüz tapuda (mahsus sicilde) tescil işlemi yapılmadığı, dolayısıyla sözkonusu tescil işlemi yapılmadan eldeki davada tapu iptali ve tescil hükmü kurulmasının hukuken mümkün olmadığı, bu kapsamda kadastro mahkemesi dosyasındaki tavzih talebinin kesinleşmesinin beklenmesi, akabinde de kesinleşmiş kararın tapuda (mahsus sicilde) infazının sağlanması, ondan sonra da işin esası hakkında hüküm kurulması gerektiği halde tescil hususu beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı T1'ün istinaf başvurusu açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile ilk derece mahkemesi...

          ESRA NUR BIYIK DAVA KONUSU : Sınırlandırmanın İptali ve Tescil (Mera Parseli Hakkında) KARAR TARİHİ : 11.05.2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 11.05.2022 Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

            Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1992 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü 107 ada 234 parsel gerçek kişiler adına tespit edilmiş ve kadastro mahkemesinin 1994/53-107 sayılı kararı ile 234 parseli (A) kısmının mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş olup çekişmeli 107 ada 284 parsel mahkemenin bu kararına dayanılarak 42000 m2 yüzölçümü ile mera sicilini kayıt edilmiştir. 107 ada 161 parsel gerçek kişiler adına tespit edilmiş ve Kadastro mahkemesinin 1994/29 sayılı kararı ile 161 parseli (A) kısmının mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş olup çekişmeli 107 ada 289 parsel mahkemenin bu kararına dayanılarak 23691 m2 yüzölçümü ile mera sicilini kayıt edilmiştir. 107 ada 35 parsel gerçek kişiler adına tespit edilmiş ve kadastro mahkemesinin 1994/10-52 sayılı kararı ile 35 parseli (A) kısmının mera olarak sınırlandırılmasına...

              Maddesinde öngörülün iktisap şartlarının davacı lehine oluşup, oluşmadığı ve tapu kaydının iptali ile tescil keyfiyeti hususlarında toplanmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 4.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal, mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında 3250 m2 yüzölçümündeki 2 ada 12 parsel sayılı taşımaz dava dışı belediyenin yol fazlası olmasından ötürü satışı ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalıların adına tahdit ve tescil edilmiştir. Davacı hazine 12 parselin ifrazı sonucu oluşan ve aynı parsel numarası ile tescil edilen 600 m2 yüzölçümündeki 12 parselin öteden beri mera niteliği taşıması nedeniyle kaydın iptal ve özel siciline yazılmasını isteğinde bulunmuştur....

                konusu edilen 104 ada 55 parsel ve 105 ada 20 parselin B harfi ile gösterilen kısımların imar ihyasının yapılmadığı, mera parseli ile bütünlük gösterdiği, mera vasfındaki taşınmazların zilyetlik kazanılmasının mümkün olmadığı, dava konusu edilen yerlerin de gerek bitki örtüsü , gerek imar ihyasının yapılmamış olması, gerekse de mera parseli ile bütünlük göstermesi nedeniyle mera vasfında olduğu, TMK. ve Kadastro kanununda belirtilen zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı maliye hazinesinin davasının kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu