Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2018/320 E. 2019/256 K. sayılı kararıyla; kadastro tespitinden sonra davacı ve arkadaşları tarafından açılan 1995/112 E. sayılı tapu iptal tescil davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması ve kararın kesinleşmesi, yargılamanın iadesi isteminin de aynı şekilde reddedilip kesinleşmesi dikkate alınarak, anılan tapu iptal ve tescil talebi bakımından davanın re'sen gözetilecek olan dava şartlarından biri olan kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat talebi yönünden, aynı talebin 2000/24 E. sayılı dosyada değerlendirilip kesin hükme bağlandığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesisi ile, davacının tapu iptali ile tescil talebinin ve tazminat talebinin HMK 114/1-i maddesi uyarınca kesin...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2018/320 E. 2019/256 K. sayılı kararıyla; kadastro tespitinden sonra davacı ve arkadaşları tarafından açılan 1995/112 E. sayılı tapu iptal tescil davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması ve kararın kesinleşmesi, yargılamanın iadesi isteminin de aynı şekilde reddedilip kesinleşmesi dikkate alınarak, anılan tapu iptal ve tescil talebi bakımından davanın re'sen gözetilecek olan dava şartlarından biri olan kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat talebi yönünden, aynı talebin 2000/24 E. sayılı dosyada değerlendirilip kesin hükme bağlandığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesisi ile, davacının tapu iptali ile tescil talebinin ve tazminat talebinin HMK 114/1-i maddesi uyarınca kesin...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2018/320 E. 2019/256 K. sayılı kararıyla; kadastro tespitinden sonra davacı ve arkadaşları tarafından açılan 1995/112 E. sayılı tapu iptal tescil davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması ve kararın kesinleşmesi, yargılamanın iadesi isteminin de aynı şekilde reddedilip kesinleşmesi dikkate alınarak, anılan tapu iptal ve tescil talebi bakımından davanın re'sen gözetilecek olan dava şartlarından biri olan kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat talebi yönünden, aynı talebin 2000/24 E. sayılı dosyada değerlendirilip kesin hükme bağlandığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesisi ile, davacının tapu iptali ile tescil talebinin ve tazminat talebinin HMK 114/1-i maddesi uyarınca kesin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, zilyetliğe dayalı iptal tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
-TL'nin 04/04/2014 tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıların tapu ve miras payları oranında davacılara ödenmesine, 109 ada 22 parsel (eski 266) yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından Otluk mahallesi 132 parselin 1967 tarihinde yapılan tapulama çalışmasında ... ve Arkadaşları adına hisseli olaral tespit ve tescil edildiği, 1997 yılında üç parçaya ifraz edilerek 264 parselin 19155 m2 yüzölçümü ile, 265 parselin 5200 m2 yüzölçümü ve 266 parselin 13445 m2 yüzölçümü ile aynı hisselerle tescil edildiği, 265 parselin satış ve tevhit yoluyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü adına 06/03/1997 tarihinde tescil edildiği, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu ......
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, tazminat isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, çekişme konusu 376 parsel sayılı taşınmazdaki satış yoluyla edindiği payının, tarafı olmadığı kadastro tespitine itiraz davası sonucu kadastro mahkemesince verilen ve kesinleşen ilama istinaden iptal edilerek bir kısım davalılar adına sicil kaydının oluşturulduğunu, bu şekilde hakkının yok edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı İdare, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir. Somut olayda; kesinleşmemiş kadastro komisyon kararına dayalı olarak ve tapu kaydına davalı olduğuna ilişkin her hangi bir şerh konulmaksızın dava konusu 376 parsel sayılı 31700 m²'lik taşınmazın 12.11.1976 tarihinde 1/2 payının ..., 1/2 payının... adına tescil edildiği; 1/2 pay sahibi ...'...
Davalı ..., davanın tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığı için süresinde olmadığını, ...ye husumet yöneltilemeyeceğini, ormanların özel mülke konu olmayacağını, ...nin kusurlu veya kusursuz sorumluluğu olmadığını, tapu iptali ve tescil kararını mahkemenin verdiğini ve tüm işlemlerin kanunlar çerçevesinde yapıldığını, iptal işlemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağının olmadığını, zarar olsa dahi bilirkişilerce fahiş miktarlarda tazminat hesabı yapıldığını, davacı tarafından seri halde açılan davaların birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 51.784,00.-TL'nin 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat istemine gelince; bakiye satış bedelinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin TMK’nin 893/1. maddesi gereği kanuni ipotek olduğu gerekçesiyle taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden daha önce yapılan ödemenin mahsubu ile 885.385,82 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, tarafların istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 16.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.07.2013 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....