İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... şirketleri ile yapılan protokol gereği yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesine, davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunduğundan lehine yargı gideri ve 5.100-TL vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; davalılar ... A.Ş. ve ... Tic. A.Ş. Vekili;maddi ve manevi tazminat istemleri açısından müvekkilleri lehine iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. AAÜT nin 10(4) nolu bendi manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla ölçülmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması halinde manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenlenmiştir. Maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi tarife gereği olup davalılar ... A.Ş. ve ... Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eşinin davalıdan konut satın alıp yöneticilik hizmet sözleşmesi imzaladığını, kendisinin sözleşmede taraf olmadığı halde sözleşmeye dayanılarak aleyhine icra takibi yapıldığını belirtip, haksız icra takibi nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir....
bakımından davalı tarafça gerçekleştirilen sözleşmeye aykırılık ve haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, İstanbul Anadolu 1....
Bu durumda davacının dayanak icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olduğu kesin olarak kabul edilmiş olmakla, davacı bakımından icra takibinin haksız olduğu iddiasına dayalı olarak manevi tazminat talep koşulları da oluşmadığının kabulü gerekmektedir.Bu nedenle ilk derece mahkemesince davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun menfi tesbit istemi bakımından usulden ,manevi tazminat bakımından esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; her iki tarafın sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin fiilen ve hukuken sona erdiği, davacıya ait 682 adet 19 litre polikarbon damacanın, davalı tarafından teslim alınıp iade edilmediği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise koşulları oluşmadığından reddine, takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılan birleşen davanın ise 3 aylık yasal süre geçtikten sonra yenileme dilekçesi verildiğinden HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı/birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada 5.000,00 TL maddi tazminat istendiği halde 5.456,00 TL'ye hükmedilmesi talep aşımı niteliğinde olduğundan HMK'nın 26. (HUMK. m. 74) maddesine aykırılık oluşturduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....
(TBK 471) 6098 sayılı TBK'nın 58. maddesi gereğince "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 13/02/2012 tarih 2011/20775 E.-2012/3042 K. sayılı kararında da aynen benimsendiği gibi Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi hükmü gereğince kamera çekimleri kişinin, kişilik hakları kapsamında olup; hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse yine aynı yasanın 25. maddesi hükmü gereğince manevi tazminat isteme hakkına sahip bulunmaktadır. Kural olarak sözleşmeye aykırılık, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğundan manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir....
Davalı vekili, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000- TL maddi ve 10.000TL manevi olmak üzere, toplam 11.000TL sözleşmeye güvenden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacağın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nce, taraflar arasındaki sözleşmenin açık hükmü karşısında, davanın rekabet yasağı veya haksız rekabet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün değil iken Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususa ilişkin gerekçesinin yerinde görülmediği ve davacının, manevi tazminat isteminin dayanağı olarak yine sözleşmenin anılan hükmünü göstermiş ise de 6098 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereğince manevi tazminat koşullarının varlığına ilişkin hiçbir somut kanıtın göstermediği, bu durumda manevi tazminat talebinin de reddedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir....
TV ve ... aleyhine açılan maddi-manevi tazminat davasının REDDİNE, diğer davalılar ... ve A ... Yapım Şirketi aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL maddi,10.000 TL manevi tazminatın bu davalılardan müştereken ve nüteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya içinde bulunan ... Ticaret Sicil Memurluğu'nun kayıtlarından davalılaradan A...'ün ticari işletme olup, yetkilisinin ise ... olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece ... ve A... yapım şirketi ayrı ayrı sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; tüzelkişiliği olmayan hükmi şahıslara karşı dava açılması ve onlar hakkında hüküm tesis edilmesi mümkün değildir....