Öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur....
-USD.) bedelli faturanın davalı yanca düzenlenip davacıya gönderildiği ve 25.04.2008 tarihinde fatura bedelinin davacı tarafından davalının banka hesabına yatırıldığı, davalının bu parayı 17.06.2008 tarihinde iade ettiği, ancak sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşmenin yürürlüğe girdiğinin kabul edilemeyeceği, her şeyden önce sözleşmenin 01.07.2008 tarihli olduğu, sözleşmenin yazılı bu tarihten önce yürürlüğe girdiğine ilişkin davacı yanca bir delil ileri sürülmediği, ayrıca sözleşmenin 4.1.maddesinde belirtilen standın davalıya teslim edilmediği gibi sözleşmenin 5.maddesine göre davalının ilgili kurumdan satış belgesini alıp davacıya ibraz etmediği, oysa tütün mamullerinin belli yerlerde satışa arz edilebilmesi için mevzuat gereği izin alınması gerektiği, izin belgesi alınmadan sözleşme konusunun yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, cezai şart istenebilmesi için anlaşmadan doğan herhangi bir yükümlülüğün kısmen dahi olsa yerine getirilmemesi şartının...
Aynı sözleşmenin 14.3. maddesinde ise “... ile ... istasyonlarındaki bayiler arasındaki sözleşmelerin iş bu sözleşme ile uygun olarak 5 yıllık yapılacağını taraflar kabul etmişlerdir. İş bu sözleşmenin imza tarihinden daha sonraki bir tarihte bayilik sözleşmesi akdedildiği takdirde bu sözleşmeler de 5 yıllık yapılabilecektir. Bu durumda o istasyon bayiliği bakımından ... ile ... arasındaki iş bu anlaşma hükümleri bayi ile akdedilen 5 yıllık sürenin hitamına kadar devam edecektir. Ancak m.14.2. ve m.15’deki nedenlerle iş bu sözleşmenin fesih edilmesi halinde ilgili tüm bayilik mukaveleleri de kendiliğinden münfesih olacaktır.” denilmektedir. Dava dışı ......
Noterliği 01.03.2012 tarih ve 35724 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini bildirdiklerini ve tespit yaptırdıklarını, davalının sözleşmeden önce şartları bildiğini, inşaat engellerinin kendilerine bildirilmeyerek ancak ihtar sonrası dile getirildiğini belirterek, sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen 200.000,00 ABD Doları cezai şart bedelinin ve şimdilik 10.000,00 TL menfi zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47. Noterliği'nin 05.05.2006 tarih ve 12582 sayılı vekaletnamesi ile sözleşmenin ifasına yönelik gerekli yetkileri vermişlerse de, bilahare vekaletnameden azlederek sözleşmeye aykırı davranmışlar ve borçlu temerrüdüne düşmüşlerdir....
Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47. Noterliği'nin 05.05.2006 tarih ve 12582 sayılı vekaletnamesi ile sözleşmenin ifasına yönelik gerekli yetkileri vermişlerse de, bilahare vekaletnameden azlederek sözleşmeye aykırı davranmışlar ve borçlu temerrüdüne düşmüşlerdir....
birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslahla davacının sözleşme uyarınca hak etmiş olduğu alacağa karşılık sözleşmenin 6.2 maddesinde “proje finansmanı yönetim temsilcilik hizmetleri” ücreti için 566.400 EURO, sözleşmenin 6.3 maddesinde “kiralama hizmet bedeli” ücreti için 92.400,76 EURO olmak üzere toplam 658,890,76 EURO’nun, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar için 570.469 EURO, sözleşmenin 6.4. maddesinde “işletme dönemleri raporlama hizmetleri” ücreti için 10.000 USD, sözleşmenin 6.3 maddesinde düzenlenen “işletme yönetim hizmet bedeli” ücreti için 10.000 EURO olmak üzere 1.239.359,76 EURO ve 10.000 USD alacağın faizi ve sözleşmenin 10.3 maddesi uyarınca aylık % 2 gecikme cezası ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Sözleşmenin " sözleşme fesh ve devri" başlıklı 8/a maddesinde ise sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde ruhsat alınıp işe başlanmadığı taktirde arsa sahiplerinin sözleşmeyi fesh etmeye yetkili oldukları hüküm altına alınmıştır. Arsa sahipleri tarafından keşide edilmiş 23.01.2013 ve 13.03.2013 tarihli noter ihtarları ile sözleşmenin fesh edildiği davacı yükleniciye bildirilmiştir. Yüklenici tarafından keşide edilen 01.02.2013 tarihli cevabi ihtarda ise sözleşmenin feshinin usulsüz olduğu belirtilerek uğranılan 500.000,00 TL zararın ödenmesi istenmiş ve yukarıda açıklanan taleplerle eldeki dava açılmıştır....
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davadışı Kepez Belediyesi arasındaki sözleşmenin 22.02.2018 tarih 309 sayılı Encümen kararı ile feshedildiği, davanın açıldığı 28.02.2018 tarihinde de dava konusu teminat verme borcuna dayanak oluşturan sözleşmenin konusuz kaldığı, sözleşmenin 8. maddesine göre eğer ki teminat mektubu sözleşme devam ederken davalı tarafından davacıya verilmiş olsaydı dahi bu teminatın sözleşmenin bitiş tarihinde (yani dava tarihinden önce) davalıya iade edilmesi gerekeceği, sözleşmenin ifasına yönelik ana ve kurucu unsur olmayan teminat mektubunun zamanında verilmemesi nedeniyle sözleşmenin konusuz kalmasından sonra sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart isteminin haklı ve yerinde olmadığı gibi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Maddesinde İmzalanan sözleşmenin süresi 1 yıl olarak belirlenmiş olmakla birlikte sözleşmenin sona ermesinden 30 gün önce yazılı olarak bildirimde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin aynı şartlarda bedelleri yıllık TEFE/TÜFE ortalaması oranında arttırılarak birer yıllık dönemler halinde uzamış sayılacağı, Davalı tarafından 08/09/2021 tarihinde sözleşmenin sona erdiği hususunun Davacı şirkete mail ile iletilmiş olduğu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin teknik destek konulu olduğundan dolayı hizmetin verilebilmesi için Davalının talebinin olması gerektiği, dolayısıyla Davalı tarafından herhangi bir talep oluşmaması durumunda da sözleşme kapsamında bir hizmet verilmesinin mümkün olamayacağı, Davacı tarafından, sözleşmenin otomatik olarak yenilenmiş olduğu iddiasıyla 2021-2022 dönemine ilişkin fatura kesilmiş olmasına karşın sunulan hizmet kapsamında herhangi bir destek kaydının dosyaya sunulmadığı, Davalı tarafından, 08/09/2021 tarihinde davacıya iletilen mail ile sözleşmenin sona erdiği...