Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ön sözleşmenin de TBK'nın 29/2. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerekli iken adi yazılı şekilde yapılan ön sözleşme geçersizdir. Bu durumda, mahkemece 29.05.2013 tarihli ön sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekli iken ön sözleşmenin tarafları bağlayacağı ve geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün davalılar yararına bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin fesih kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile yaptığı sözleşmenin davalı kurumca haksız olarak feshedildiğini, oysaki feshe dayanak olan hususların gerçek dışı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptalini istemiştir. Davalı, 11.5.2006 tarihinde davacının eczanesinde yapılan denetimde çok sayıda küpürü kesik ilaçlar ve küpürler bulunduğu için sözleşmenin 5/d maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, feshin iptaline muarazaanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Sözleşmenin yukarıda anılan maddesine göre bu tarihten itibaren 60 günün sonunda taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin, dolayısıyle yüklenicinin bu tarihe kadar olan dönem için iş bedeline hak kazandığının kabulü gerekir. Yıllık iş bedeli çekişme konusu olmadığından, sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar davacı yüklenicinin hak kazandığı bedel hesap edilerek bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken, sözleşmenin dönem sonundan önce 4/II.maddesine göre feshedildiği gözden kaçırılarak bir yıllık iş bedeline hükmedilmiş olması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş, sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar olan dönem için hesaplanacak iş bedeline hükmetmek, iş bedeli yapılan yargılama sonunda belirlendiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddinden ibarettir....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre sözleşme kapsamına göre sözleşmenin kendiliğinden fesih olma durumunun oluşmadığı, davalı yanca sözleşmenin feshi nedeniyle talep edebileceği toplam tazminatın 12.300 TL olduğu, ancak davacının da sözleşmenin feshinde kusurlu bulunduğu (BK’nun 44.maddesi), bu nedenle talep edilebilecek tazminattan takdiren 1/3 oranında indirim yapıldığı, davacı isteminin sözleşmenin ihlal edildiği ilk gün için 12.300 TL olması ve sözleşmenin ihlal edildiği her gün için bu tazminatın yeniden doğduğu iddia edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği davacının talep edebileceği toplam tazminatın 8.200 TL olduğu, dava tarihine kadar geçen süre nedeniyle günlük tazminatın 118.84 TL olduğu taleple bağlılık ilkesi gereği (1) günlük tazminat olarak bu miktarın kabulü gerektiği gerekçesiyle 118.84 TL’nin davalıdan tahsiline, tedbir isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davalı vekili, davacının sözleşmede belirlenen peşinatı geç ödediğini, öte yandan hem ihraç kayıtlı satış ile ilgili gümrük çıkış beyannamelerini düzenlememesi hem de kur farkından doğan borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü, sözleşmenin taraflarca yürümeyeceğinin anlaşılması üzerine alacak ve borçların sıfırlandığını, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, davalı yanca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ispat edilememiş ise de, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, kur farkından doğan bir alacağının belirlenemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Mahkemece sözleşmenin 7.1.1. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmişse de, gerek dosyada alınan bilirkişi raporunda saptanan olgular gerekse sözleşmenin 15. maddesi ve İdari Şartnamenin 24. maddesi ile sözleşmenin yürürlüğü sırasında vergi yükümlülüğünden kaynaklanan artışlarda davacı yüklenicinin sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Davanın her iki tarafı da tacir olmakla, sözleşme özgürlüğü kapsamında karşılıklı yükümlülüklerin açıkça belirlendiği durumlarda sözleşmenin aksine bir yorumla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Her ne kadar mahkemece sözleşmenin 7. 1. 1. maddesinin yine sözleşmenin 15. maddesinin istisnası olduğu belirtilerek sonuca gidilmişse de, 15. maddede açıkça 7.1.1. maddesinin istisna olduğu belirtilmediği gibi, eldeki dava açısından açıkça bir düzenleme olması nedeniyle bu hükmün uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

              Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelindiğinde; sözleşmenin 8. maddesinde İZSU ile Karşıyaka Belediyesi arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ihtilaf nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanamaması halinde cezai şart hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/13264 Esas 2014/4945 Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere ihtilafın çıkma sebebinin İzmir İl Özel İdaresinin dava konusu kaynak suyu üzerinde tasarruf hakkı bulunduğunu iddia etmesi olduğu ve neticede bu sebeple sözleşmenin ifa olanağının kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus dikkate alındığında İZSU ile Karşıyaka Belediyesi arasındaki ihtilaf nedeni ile sözleşmenin uygulanmaması söz konusu olmadığından sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen cezai şartın koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

                Davacı tarafından---- nolu ihtarnamesi ile; Bu nedenle işbu ihtarname ile sözleşmenin derhal fesih edildiği ve sözleşmenin ----------- ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. Davacının, bu cihette ----- işyerinin kapatılmasının sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, bu cihette sözleşmenin feshinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Uyuşmazlık konusundaki hesaplamalar noktasında bilirkişi raporları aldırılmıştır. ---- tarihli bilirkişi raporunda, sözleşmenin özel hükümlerinde dava dışı şirketin---- alma taahhüdü bulunduğu, ancak sözleşmenin fesih tarihine kadar --- olduğu, davacı tarafından ödenen ---------olarak hesap edildiği, belirtilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davaya konu sözleşmenin incelenmesinden, sözleşmenin ...Mahali için imzalandığı işaret edilmiş olmakla, sözleşmenin Apartman Yöneticiliği adına imzalanıp imzalanmadığı hususunun davacı taraftan tespiti, Apartman Yöneticiliği adına imzalanmış ise, sözleşmenin imzalanmasına esas apartman karar örneği ve sözleşmeyi imzalayan ....'ın yetki belgesinin temini ile dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak sözleşmenin davacının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle haklı olarak feshedildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafça davalıya sözleşmenin devamı içerisinde verilen çeklerin karşılıksız çıktığı, sözleşmenin 13/a maddesinde çeklerin karşılıksız çıkması halinde davalı şirket tarafından sözleşmenin derhal feshedilebileceği hüküm altına alınmış olmakla, davalı tarafından sözleşmenin bu hükmüne dayanılarak haklı nedene dayalı olarak sözleşmenin feshedildiği anlaşılmakla davacının, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu