Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/I bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibinin tek amacı kullanmak için konut ihtiyacını gidermek değildir. Başlıca amaçlarından birisi de arsasına değer katacak yapının inşaa edilmesidir. Bu durum, 6502 sayılı Yasada açıklanan tüketicinin amaçlarından farklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...'ın diğer davalıya verdiği vekaletnameye istinaden düzenlenen ... Noterliği'nin 29.02.2008 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile ..., ..., ... Mah. 191 parselde kayıtlı taşınmazdaki murisi ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 26.02.1992, 18.12.1992 ve 22.06.1993 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanarak davalıların dava konusu 313 ada 24 sayılı parseldeki hissesinin iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/446 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davalı tarafın sözleşmeye aykırı ve haksız davranışı ile sözleşmenin ifası için aynı tarihli verdiği vekaletnameyi geri alması neticesinde müvekkilin sözleşmede yüklendiği edimi yerine getirmesinin engellenmesi ve imkansız kılınması nedeniyle müvekkilin uğradığı zararın tazmini ve sözleşme de öngörülen cezai şartın tahsili talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/332 Esas sayılı dosyasında davaya konu satış vaadi sözleşmesinin iptali için açtıkları davanın derdest olduğunu, sözleşmenin sahte olması ihtimalinin bulunduğunu, davaya konu taşınmazların fiilen teslim edilmediğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirmiş, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ..., ..., ..., ..., ... davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince, davacının taşınmazda zilyetliği bulunmadığı ve davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 05/06/1970 tarihinde yapıldığı, dava konusu taşınmazların sözleşmenin yapıldığı tarihte niteliklerinin imar parseli olmadıkları, çalılık ve tarladan ibaret oldukları, 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesinin son fıkrası hükmü gereğince ifa olanağı söz konusu olmayan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dolayı tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716.maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Yasal koşullara uygun olarak düzenlenmiş bulunan satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için, sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklık çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/01/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ve haciz şerhlerinin terkin edilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaz kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili; ... 9. Noterliğinde 02.01.2009 tarih ve 50 sayılı işlemle yapılan satış vaadi sözleşmesiyle 2685 ada 2 parsel sayılı taşınmazda murisinden davalı ...'...
e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa ...'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli “düzenleme şeklinde temlikname” ile temlik eden ..., 08.04.1993 tarihli ve ... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'a devretmiştir. 16.03.2011 tarihinde dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki satış vaadi şerhi terkin edilmiştir. Somut olayda, davacı ...'in dayandığı 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihinde vaat borçlusu ...'ın dava konusu taşınmazdaki payı tartışmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1962 KARAR NO : 2020/1843 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : UKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2019 NUMARASI : 2015/392 ESAS - 2019/202 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü ile dava konusu İstanbul ili Çatalca ilçesi Nakkaş Mahallesi 152 ve 153 parsel sayılı taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı bulunan hak ve hisselerin bir kısım davalılar murisleri tapu maliki Cemile Sezer, Ayşe Karasu ve Hasene Tercan adına kayıtlı bulunan hak ve hisselerin tapu maliki Lütfiye Altay' dan davalılar T17 , T23 T25 T14 T35 ve T34 a intikal eden veya edecek hak ve hisselerin satış vaadi sebebi ile tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına kayıt ve tescil edilmesini , tapu iptali...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Bilindiği gibi; taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri TBK 237 maddesi ile TMK'nın 706 (MK634) ve Noterlik Kanun'un 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tamamen iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yükleyen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanun'un 716 (MK 642. md.)maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....