HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile sözleşme gereği ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacılardan ...'nun oğlunun 30 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşecek düğün töreni nedeni ile davalı yana ödenen ancak düğünün covid-19 salgını sebebiyle gerçekleşmemesi nedeni ile 49.000 TL'nin iadesi talep edilmekte olup , davalı yan ise sözleşmenin taraflarının davacı ... Tic. Ltd. Şti olduğunu organizasyonun ise yemek organizasyonu olduğu ve organizasyon tarihi itibariyle yemek organizasyonun yerine getirilebileceğini savunduğu anlaşılmıştır. Davacılar ve davalı vekili tarafından dosya kapsamına sunulan 17.01.2020 tarihli sözleşme taraflarının davalı ... Aş ile davacı ... Tic. Ltd. Şti olduğu organizasyonun 30.08.2020 tarihinde yapılacak akşam yemeği daveti olduğu ve toplam davet tutarının 18.760 Euro olduğu, anlaşılmıştır....
Davacı tarafından filmin yapım maliyetinin kararlaştırılan bedelden daha az olduğu gerekçesiyle ödenen maliyet bedelinin fazla kısmının iadesi talep edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 480/1. ve 3. numaralı bentleri uyarınca, bedel götürü olarak belirlenmiş ise yüklenici eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür, eser öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür....
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği alınması gereken kota ürünlerinin alınmayıp sözleşmenin ihlal edildiği, borçların ödenmediği, bu durum karşısında sözleşmenin feshedilerek davalıya işletmeye destek amacıyla baştan peşin olarak ödenen miktardan hakediş bedeli düşülüp, bu zamana kadar almış olduğu kota ürün üzerinden değerlendirme ve hesaplama yapılıp ile iadesi talep edilen kalan bedelin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshedilmesi sonucu davalıya ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde bulunmadığını, davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Geçerli olmayan bir akit sebebiyle ödenmiş cayma parası sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebilir ve geçersiz sözleşme uyarınca verilen cayma parasının da iadesi gereklidir. Ayrıca davalı istinaf sebepleri arasında cayma parası iadesinde kendisine husumet düşmeyeceğini ileri sürmüşsse de; davadaki dayanak sözleşmenin muhatabı ve parayı alan davalı olduğundan , ayrıca bu sözleşme tellallık sözleşmesi olmadığından, davalının pasif husumet itirazı da yerinde değildir. O halde davalının tüm istinaf sebepleri yerinde değildir. İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Borçlar Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Somut olayda davacı, davalı ile “...” markası için aralarında franchise sözleşmesi imzaladıklarını, ancak daha sonra davalının aslında bu markanın sahibi olmadığını, aldatıldıklarını öğrendiğini ileri sürerek, sözleşmenin batıl olması nedeniyle verilen bedellerin iadesi ile davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir....
den tahsiline, birleşen davaların reddine karar verilmiş, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davaya konu bağımsız bölümlerin sözleşmenin tarafı olmayan ve davacı tarafından kötü niyetleri ve muvazaalı davrandıkları ispatlanamayan 3. kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tazminatın davalı ... Ltd. Şti.'den tahsilini talep ettiği tazminat ile ilgili davalı ... Ltd Şti'den herhangi bir talebinin bulunmadığı belirtilerek, esastan reddedilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Davacı vekili 10.09.2020 tarihli celsede; sözleşmenin feshedildiğinin tespitini, borçlu olmadığının tespitini ve ödenen bedelin dava tarihindeki kur dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde 20.780,00 TL'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını, bu nedenle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin davacı tarafça benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/573 Esas KARAR NO : 2024/82 DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Sözleşmenin Feshinin Tespiti) DAVA TARİHİ : 09/06/2023 KARAR TARİHİ : 23/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Sözleşmenin Feshinin Tespiti) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespiti ile sözleşme konusu makinelerin iadesi talebine ilişkindir....