Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mahkemece; davacının bu taşınmazın satışının resmi senet ile yapılmama sonucunun sözleşmenin geçersizliğini başından beri bildiği, bu haliyle haricen sözleşmenin yapıldığı 23.07.2008 tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenen paranın iadesini talep etmesi gerekirken, bu süreye riayet etmediğinden, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada; taşınmaz satış sözleşmesi ile ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82.maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin yalnızca davacı yönünden feshine, 1.200 Dolar karşılığı 2.181,40 TL nin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan pasif husumet ehliyetine ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemidir....
Tüketicinin bedel iadesi talep ettiği durumda davacı, aldığı malın iadesini talep etmemiş olsa dahi malın iadesi bu seçimlik hakkın doğal sonucu olduğundan, mahkemece yapılacak yargılama sonunda kurulan hükümde taşınmaz nitelikteki malın eski malikine iadesine de karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davacı taşınmazın tapuda tescil edildiğini belirtmese dahi, tapu senedine göre taşınmazın davacının üzerine tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde, aynı zamanda 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesi gereğince tapu iptal ve tescili de gerekeceğinden, davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiğinden bu durumda davada taşınmazın aynına ilişkin hüküm olması nedeniyle, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi HMK'nın 12. maddesi gereği kesin yetkilidir. Kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir....
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 21/03/2015 tarihli İD 501868 nolu sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, peşin ödenen 1.100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 21.03.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve verilen bedelin iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle bilirkişinin ayıplı imalat olarak tespit ettiği 2.500,00 TL bedelindeki mutfak ünitesinin davalıya iadesinin tabi bulunmasına göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava,sözleşmenin iptali ve sözleşme sebebiyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 23. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
olarak iş ve işlemlerini yürüttüğünü, tasarruf finansman şirketi olduğunu, şirket ünvanının da bu yönde değişimi için intibak süresi tanındığını bu yönde çalıştıklarını zira şirket sermayesinin arttırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, tasarruf finansman sözleşmesi olduğunu, bir konut satışının sözkonusu olmadığını, davacının sistem hakkında bilgi sahibi olduğunu zira haklarını iyi bildiği için ekonomik zorluk döneminde taksit dondurma hakkını kullandığını, sözleşmenin müzakere edilmediği ve bilinmediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bilmeyen bir katılımcının, haklarını da kullanmasının beklenemeyeceğini, organizasyon ücretinin 6361 sayılı Kanun'da tanımlanmış olduğunu, davacının bu bedelin kendisinden alınacağını ve neden alındığını bilerek siteme dahil olduğunu, sözleşmenin 7. maddesinde organizasyondan ayrılma halinde bu bedelin iade edilmeyeceğinin açıkça yazılmış olduğunu, davalı şirketin bir hayır kurumu olmadığını hiçbir ücret almaksızın hizmet sunmasının beklenemeyeceğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....