Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı idarenin taraflar arasındaki, gerçekleşmiş olan ve özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmenin feshi nedeniyle yaratılmış bulunan muarazanın giderilmesi talebiyle bu davayı açmıştır. Asıl gaye, idari bir kararın iptali değildir. Öyle olunca özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmenin iptali ile ilgili olan bu çekişmenin idari yargı değil adli yargı mahkemelerinde görülmesi gerekir. Mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının kömür ihtiyacını karşılamak üzere ihaleye katılıp, sözleşme imzalandığını, ilk taksitin tesliminin kabul edilip bedelini ödendiğini, ancak 15.3.2007 tarihinde teslim edilen kömürlerin numune kömürdeki değerlere uygun olmadığından bahisle reddedildiğini, ve 9.5.2007 tarihli yazı ile de sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, fesih işleminin sözleşmeye aykırı olduğunu, ayrıca, kamu ihalelerinden 1 yıl yasaklanmaya karar verileceğinden önlenemez zararının doğacağını ileri sürerek, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptali ile sözleşmenin geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir....

      Eldeki dava ile 23.11.2000 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin iptali, olmadığı takdirde yasal şartları haiz olarak müdahale yoluyla düzenlenmesi istenilmiş, davalı olarak da vekilleri ... ile ... hasım gösterilmiş, sözleşmenin tarafı kiracı ...'a dava yöneltilmemiştir. Davacılar, dava konusu olan kira sözleşmesinin kiralayanlarından bir kısmı olup, davalı olarakta, sözleşmeye kiralayanların vekili olarak imzalamış olan davalılar gösterilmiştir. Davalı olarak kendilerine husumet yöneltilenler, sözleşmeyi vekil olarak imzaladıklarından kendilerine sözleşmenin iptali davasında husumet düşmez. Davacının, davacılar dışındaki kiralayanlar ile kiracıyada husumet yöneltilip, bunlarında davalı olarak gösterilerek açılması gerekirdi. Zira iptali istenen sözleşmenin iptali ile, hakları etkilenecek olan sözleşme taraflarınında açılan davada davalı olarak gösterilmesi, haklarını savunmaları açısından gerekli ve zorunludur....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise sözleşmenin muvazaa nedeni ile iptali ve mülkiyetin iadesi isteğine ilişkindir. Davalılar, sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi, karşı davanın kabulü isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece, sözleşmenin iptali ile tapu iptali ve tescil istemli dava ile imalatın projeye uygun hale getirilmesine ilişkin dava tefrik edilmesi suretiyle mevcut dava sözleşmenin iptali ile tapu iptali ve tescil istemi yönünden yürütülmüştür....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı ... ile ortak murisleri olan babaları... ölmeden önce davalı ile ölünceye kadar bakma akdi imzaladığını, bu sözleşmenin bakım yükümlülüğü yerine getirilmediği gibi aslında sözleşmenin yapılma amacının bakım değil mal kaçırma olduğunu iddia ile sözleşmenin ve tapu kayıtlarının iptali ile muris ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali Uyuşmazlık, usulsüz vekaletname uyarınca noterde düzenlenen sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Her iki davada reddedilmiş, hüküm sözleşmenin iptali davacıları tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait taşınmazda akaryakıt istasyonu kurulması amacıyla 19.08.2004 tarihli önsözleşme başlıklı sözleşmenin imzalandığını, müvekkilince önsözleşmenin 3/II ve III maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde davalı lehine intifa ve ipotek tesis edildiğini, ancak davalının sözleşmenin 4. maddesi ile üstlendiği üç adet çiftli pompa, 15 kw’lık jeneratör ve 25.000 litre motorin kredisi verme yükümlülüklerini aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen yerine getirmediğini, ön sözleşmede caymanın bir yaptırıma bağlanmadığını, ön sözleşmenin imzalanmasından bu yana aradan geçen süre göz...

                    çokluğu ile onaylandığı, bu genel kurul kararının iptali için açılan davanın reddine dair verilen mahkeme kararının kesinleştiği, sözleşmenin ifası yönünde genel kurul kararından önce herhangi bir işlem yapılmadığı, ancak genel kurul kararından sonra 2006 yılında sözleşmenin ifası amacıyla işlemler yapıldığı, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan anılan aykırılığın, sözleşmenin yokluk ile malul olmasını değil, butlana dayalı olarak iptal edilebilir olması sonucunu doğuracağı, daha sonra genel kurulun bu sözleşmeye onay vermesi ile bu eksikliğin giderildiği, bu durumda bozma ilamında belirtilen yokluk durumunun dava konusu sözleşmede bulunmadığı, iptali kabil bir sakatlığın icazet yoluyla ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.04.2012 tarih ve 2011/4917-2012/2683 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu