WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından talep edilen bedelin, 2008 yılı Ocak, Şubat ve Mart dönemlerine ait KDV iade raporlarından doğduğu, belirtilen alacak olup, bu dönemlere ilişkin iade raporlarının vergi dairesine verildiğinin ve taraflar arasındaki 27.08.2008 tarihli sözleşmede ücretin asgari ücret olup, peşin ödeneceğinin belirtildiği, buna göre belirtilen aylara ilişkin talep edilebilecek bedelin 27.350.21 TL. olduğu, talep edilen bedelin sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin olduğu, davacının sözkonusu hizmeti vermesi nedeniyle alacağı talep edebileceği, davalı şirket ile grup şirketler içerisinde bulunan diğer şirketlerinde KDV iadesi hizmetinin davacı tarafından verildiği ve aynı hizmetin grup şirketler arasında yapılması halinde %35 indirimin uygulanabileceği, bu bedelin 17.777.63 TL. olup, takibe bu bedel üzerinden devam edilmesi gerektiği, davalının, likit alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği gerekçesiyle...

    Diğer davalılar, sunmuş oldukları ıslah-cevap dilekçesi ile, davaya cevaplarını ıslah ettiklerini, dava konusu adi yazılı sözleşmelerin 10.04.1980 ve 16.12.1980 tarihli olduklarını, kadastronun kesinleşme tarihin ise 26.04.1983 olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, tescil talebinin bu nedenle dikkate alınması mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi talebinin de zamanaşımına uğradığını, zira sözleşmeye dayalı hak taleplerinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve sözleşme tarihinden itibaren bu sürenin geçtiğini, zaman aşımı itirazlarının dikkate alınmaması durumunda dahi taraflar sözleşmenin geçersizliği halinde ancak aldıklarının iadesi ile yükümlü olduklarını, bu nedenlerle davacı tarafından doğrudan davaya konu gayrimenkulün güncel değeri olan kamulaştırma bedelinin talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 185,23 TL'nin 46,31 TL' lik kısmının davalılardan ...'...

      ile görüşüp bedel iadesi konusunda hiçbir anlaşma yapılmadığı, müvekkilinin hiçbir suret ile sözleşme dışına çıkmamış belirtildiği üzere üzerine düşen tüm edimi yerine getirdiği, (teslimata ilişkin belgelerin ek te sunulduğu) bu sebeple malların bedelinin iadesinin istenmesi açık şekilde hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin iade teslimatı yapamayacak durumda olduğu çünkü, müvekkilinin iade konusunda hiçbir vasfı kalmadığı, davacı taraf iade konusunda sözleşme yaptığı 3....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...2. Tüketici ve ... 3....

          borçlu bulunmadığımızın tesbiti ile sözkonusu bononun iptali ve tarafımıza iadesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, asıl davanın kabulü ile sözleşmenin devamına, sözleşmenin geçerli olduğuna karar verildiği için teminatın iadesi ile ilgili isteğin reddine ve sözkonusu teminatın davalı uhdesinde bırakılmasına, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 10.12.1998 tarihli sözleşme ile davacı Vakıf davalı kuruma ait taşınmaz üzerinde bulunan yalı köşkü binasının inşa, iç dekorasyon ve çevre düzeni işlerini yapmayı üstlenmiş, bedel olarak da bu yerin sosyal ve kültürel kullanımı esas olmak üzere genel ahlaka, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmamak kaydıyla çok amaçlı salon olarak kullanılması, 25 yıl sonra yapılan...

            İlk Derece Mahkemesince; "... davacının, davalının dava dışı asıl işveren ... ile aralarındaki sözleşme uyarınca yapımını üstlendiği inşaat işi ile ilgili olarak taraflar arasındaki 19/01/2015 tarihli sözleşme uyarınca inşaatın kurşun levha temini ve montajı işini üstlendiği, bu edimini eksiksiz ve tam olarak ifa ettiği ve karşılığı iş bedelinin de davalı tarafça ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmenin 27. maddesi uyarınca davacının hakedişlerinden % 5 oranında kesilen nakit teminatın iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplandığı, davalının taraflar arasındaki sözleşmenin 31. ve 28. maddesi gereğince dava dışı asıl işveren ile davalı arasında geçici kabul dahi yapılmadığından teminatın iadesi koşullarının gerçekleşmediğini savunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 31. maddesinde nakit teminatın iadesi koşullarının düzenlendiği, yukarıda ayrıntısına yer verilen anılan sözleşme maddesine göre nakit...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.05.2015 ve 04.03.2015 gününde verilen dava dilekçesi ile tapu iptali, tescil olmazsa bedelin iadesi, ıslah dilekçesi ile de talebini bedel iadesine hasretmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, davalı ... İnş. Ltd....

                KARAR Davacı, davalı yükleniciden konut satın aldığını sözleşmede kararlaştırılan sürede konutun teslim edilmediğini, tasarruf amaçlı ve kira geliri elde etmek için satın aldığını, maddi ve manevi zararları oluştuğunu ileri sürerek 70.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ödenen bedel 40.910 Dolar ile 10.000 TL ve 21.774 TL kira kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, açmış olduğu davada, konutun teslimi mümkün olmadığını, yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kira kaybı ve manevi tazminat istemiştir. Davacı akdi feshedilen taraf olarak 6098 sayılı kanunun 125.maddesi gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır....

                  Davalı da sözleşme kapsamında iş eksilişine gidebileceğini, bu nedenle de sözleşmenin 29. maddesinde belirtilen sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatıyla davacının yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin kendisine ödendiğini savunmuştur. Mahkemece sözleşmenin tamamının feshine, kesin teminatın iadesi ile davacıya 29. maddede belirtilen gerçek giderlerinin ödenmemiş olması nedeniyle bilirkişice belirlenen miktar üzerinden gerçek giderinin ödenmesine karar verilmiştir. Ancak davacı gerçek giderlerine ilişkin belge sunmadığı halde bilirkişi varsayımsal olarak bu iş için bir işçi çalıştırdığını kabul ederek, bu işçinin dokuz aylık ücreti için davacının harcadığı parayı gerçek gideri şeklinde hesaplamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu