davalı tarafın yapmış olduğu itirazın, itirazın iptali ile icra takibinin devamını, haksız itiraz nedeni ile alacağın %20'den aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamını ve %20'den aşağı olmamak üzere üzere inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı şirkete, Beyoğlu ... Noterliğince 24/03/2016 tarih ... yevmyie numaralı ihtarname ile "taraflar arasındaki sözleşmenin 30/06/2016 tarihinde yenilenmeyeceği ve haksız olarak alınmış tutarların iadesi"nin ihtar edildiğini, bu ihtarnamenin 25/03/2016 tarihinde davacı şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından haksız kesilen ücret kalemlerinin iadesi için İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı icra takibi yapıldığını davacı şirketin itirazı üzerine de İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/501 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafından müvekkili şirketin çalışanlarından olan ...'...
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket ile … Enerji San. ve Tic A.Ş. arasında imzalanan 01/08/2015 tarihli doğalgaz alım-satım sözleşmesi nedeniyle ödenen 328.837,53-TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ile ödenen tutarın faiziyle iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulüne, tatil değişim bedeli ile ilgili talebin reddine, 28/06/2010 tarih ve 1067 numaralı sözleşmenin feshine, 11.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, dava tarihinden önce davalıyı bedel iadesine ilişkin usulüne uygun şekilde temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi esas alınması gerekirken, ödeme tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
düzenlenen asıl sözleşmenin damga vergisine tabi olduğu, anılan ihaleye ilişkin personel sayısının artırılmasına ilişkin olarak taraflar arasında 13/03/2017 tarihinde 1.ek sözleşmenin imzalandığı, ek sözleşme ile asıl sözleşmenin yalnızca bedelinin artırılmasına gidilmediği, asıl sözleşmenin diğer hükümlerinde değişikliğe gidilmesi nedeniyle ek sözleşmeden, ihtiva ettiği bedel üzerinden Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispette damga vergisi alınması gerektiği sonucuna varıldığından, yazılı gerekçeyle davayı reddeden vergi mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın değişik gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
İstinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açıldığını, taleplerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı (şimdilik 500.00 TL) müvekkilerin doğan zararların tazmini, olmadığı takdirde uyarlama yapılması yönünde olduğunu,davanın kısmi dava olarak açılmasına engel olmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava davalı eğitim kurumu ile yapılan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebidir. Mahkeme davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesi ile usulden red kararı vermiş, davacı taraf istinafa başvurmuştur....