TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/59 ESAS, 2018/819 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....
KARAR Davacı, 27.09.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyle davalı şirketin işlettiği yabancı dil kursuna kaydolduğunu, ücreti ... kartıyla ödediğini, ancak kendisine verilen kurs saatlerine ve verilecek hizmete ilişkin taahhütlerin yerine getirilmediğini, bu nedenle kursa devam edemediğini beyanla sözleşmenin iptali ile bedel iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava eğitim ücretinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı, sözleşme akdedilirken verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini iddia ederek kalan süreye ilişkin ücretin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre ücret iadesi talep edilemeyeceğini savunmuş, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri haksız şart kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır. Bu bakımdan davacıya iadesi gereken bedelin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar yöntemince güncelleştirilerek bulunması ve bulunacak o bedelin hüküm altına alınması gerekir. Ne var ki, bilirkişiler güncelleştirme metoduna uygun hesaplama yapmamış, devremülk hakkının dava tarihindeki rayiç tutarını bularak sonuca ulaşmıştır. Mahkemece güncelleştirilmiş bedel yerine yöntemince yapılmayan hesaplamadaki değerin benimsenip, hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29/05/2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2018 NUMARASI : 2018/172 ESAS, 2018/757 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....
görüşmelerde sözleşmenin ifa edileceği umudu içerisinde beklediğini, ancak, yaklaşık 10 yıldır geçen süre sözleşmenin ifa edileceği umudunu ortadan kaldırdığını, bu sebeple sözleşme kapsamında müvekkilin ödediği bedellerin güncel değer üzerinden ödenmesi talebi ile işbu davayı ikame ettiklerini belirterek, Davanın kabulü ile, müvekkil ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin iptaline,sözleşme karşılığında müvekkilce ödenen bedellerin hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte müvekkile iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davalıya teslim edilen malın sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre kira bedelleri ödenmediği için sözleşmenin davacı yanca fesholunduğu davalının kiralananı elinde bulundurmasını gerektirir hukuki dayanağın ortadan kalktığı gerekçesiyle malın aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde İİK.nun 24.maddesi gereğince icra memurluğunda gerekli bedel takdirinin yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin Mudurnu ilçesinde yapacağı termal projesinde devre mülk satın aldığını, bu konuda davalı ile sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmede ve projede vaad edilenlerin yerine getirilmemesi, müvekkile tapu verilmemesi, davalının sözleşemeye aykırı davranışlarında ısrar etmesi sebepleriyle işbu davayı açarak sözleşmenin iptali ile, ödenen bedellerin iadesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, müvekkilin davalı şirketin PALACE projesinde Palace Bl. Kat D, 33 numaralı daire 18. Yaz dönemine karşılık 19.000,- TL, Palace Bl. Kat B, 24 numaralı daire 14....
-TL bedel yönünden davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacak belirli ve likit olduğundan asıl alacak olan 15.000,00.-TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin ön sipariş formu olduğunu, Yargıtay kararlarına göre satımı kararlaştırılan araç trafiğe tescilli olmadığından satımına dair sözleşmenin resmi şekilde yapılmasının beklenemeyeceğini, trafiğe kayıtlı olmayan araca ilişkin yapılan sözleşmenin taşınır devrini içerdiğinden şekil şartına tabi olmadığını, davalının, satışın iptali nedeniyle bir çok operasyonel zarara katlanmak zorunda kaldığını, bağlanma parasının iade edilemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
a yönelik davanın kabulüne, 4136 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan 682 m²'nin iptali ile 200 m²'sinin davacı ... adına, 482 m²'sinin davalı ... adına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı yolla satın alınması nedenine dayalı iptal ve tescil, olmadığı takdirde, temliken tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar, davalı ...'ın 1997 tarihli harici satış senedindeki imzanın kendisine ait olduğunu belirtip aralarındaki harici satış sözleşmesini inkar etmemesi , sözleşmede bahse konu paranın kendisine ödenmediğine ilişkin iddiasını da her hangi bir delille ispat edememesi hususları gözönüne alınarak sözleşmenin tarafı olan davalı ...'ın sözleşmenin harici sözleşme olması nedeniyle geçersizliğine ilişkin beyanının hakkın kötüye kullanılması kuralının ihlali olacağı gerekçesi ile davalı ...'...