WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairenin yerleşik uygulamasına göre, yanılma (hata), aldatma (hile), korkutma (ikrah) her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir....

    Kanunu) 28 inci maddesi uyarınca gabin ve 30 uncu maddesi uyarınca yanılma, aldatma ve korkutma ile yapılmış olması nedeni ile butlanına yahut iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1216 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 5/20’şer, 528 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise 1350/9980’er payla davacılar adlarına kayıtlı iken 10.10.2000 tarihli resmi akitle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, resmi akitte davacı ...’ı dava dışı vekil ...’ın, davacı ...’ı ise dava dışı vekil ...’ın temsil ettiği, eldeki davada davacıların, iradelerinin sakatlandığını belirterek aldatma ( hile) hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi hükmü uyarınca vakıaları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir. İddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya içeriğinden; davanın aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Davacı eldeki dava ile, davalının 16 ve 17 numaralı dükkanları sattığı halde, sehven aynı yerdeki 18 ve 19 numaralı dükkanları tapudan devretmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, müspet zararının tazminini istemiştir. 6098 sayılı TBK 39. maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.“ şeklinde, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz“ şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki sözleşmeden dönülmesi halinde, taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar)....

          Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada hile (aldatma) hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazının ½ payının yaşlı, hasta, aşırı derecede işitme engelli olmasından ve yine bilgisizliği ve tecrübesizliğinden faydalanılarak davalı oğlu Yüksel tarafından 14.7.2016 tarihinde temellük edildiğini yeni öğrendiğini, temlikin davalının hilesi ile yapılmış olup, kendisine satış bedilinin de ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 2715 parsel sayılı taşınmazı davalının kendisine bakacağı vaadine inanarak satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, ancak; temlikin ardından davalı tarafından evden kovularak kandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir." şeklinde hüküm altına alınmıştır. 6098 s. TBK'nun 39. maddesinde; "Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz." şeklinde hüküm altına alınmıştır. Hata (yanılma); bilindiği üzere, sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur....

                (HUMK.mad.76) Davacı mirasçı, miras bırakanın yanılma, aldatma, zorlama sonucu, kanunda öngörülen şekillere uyulmadan ve tasarruf ehliyeti bulunmadığı sırada davalı mirasçısına karşılıksız kazandırmalarda bulunduğunu ileri sürerek bu tasarrufların iptali olmazsa miras bırakanın ölümünden önceki bir yıl içerisinde yapılan karşılıksız kazandırmaların mutlak tenkise tabi olduğunu ileri sürerek tenkisini de istemiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf delilleri toplanarak murisin İş Bankası...Şubesindeki 3. hasapla ilgili olarak hesapların eski haline iadesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar vermiştir. Karar davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan delillere göre murisin tasarruf tarihinde hukuki ehliyete sahip olduğu gibi kanunda öngörülen şekillere uyularak yapılan tasarruflarda miras bırakana yönelik yanılma, aldatma ve zorlama olgularının da kanıtlanmadığı anlaşılmıştır....

                  Sözleşme yapılırken hataya düşen tarafın kusurlu bulunması sözleşmenin iptaline engel değildir. Ne var ki, TBK'nin 35. (BK'nin 26.) maddesinde öngörüldüğü gibi hatayı bilmeyen veya bilecek durumda bulunmayan ve kusursuz olan karşı tarafın menfi, gerektiğinde müspet zararının ödenmesi gerekir. Öte yandan, iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Hatanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. Ayrıca hatanın varlığı her türlü delille ispat edilebilir. Bu durumda; yanılma ve aldatma her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle de bağlı değildir. Öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def’i yahut dava yoluyla da kullanılabilir....

                    UYAP Entegrasyonu