Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket ile … A.Ş. arasında imzalanan doğal gaz alım-satım sözleşmesine istinaden 2016 yılı için ödenen toplam 1.702.138,00-TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görülen davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkı bulunmadığını, tapunun eski hale iadesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmesel bütün edimlerini yerine getirdiğini, taşınmazın tamamlandığını ve sözleşmenin ön gördüğü tüm unsurları taşıyarak faaliyete geçtiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın usul ve esas açısından reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketici tarafından satıcıya karşı açılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasıdır....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk sözleşmesinin iptali, ödenmemiş senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre hesaplanan vekalet ücretinin 1.308 TL olmasına rağmen mahkemece davacı vekili yararına 1.428,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
- K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında akdolunan sözleşme kapsamında bir adet makinenin 60.000,00 Euro bedel karşılığında müvekkilince davalıdan satın alındığını, satım bedelinin 1.000 Euro nun nakit, 9.000,00 Euro'nun karşılığı 14.425,00 TL'nin çekle davalıya ödendiği gibi bakiye 50.000,00 Euro için de bir adet bononun müvekkiline keşide edilerek davalıya verilmiş ise de, makinenin arızalandığını süresinde davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu ve defalarca yetkili servis tarafından tamir edilmeye çalışılmasına rağmen arızaların giderilemediğini ve böylece cihazın gizli ayıplı olduğunun saptandığını, satıma konu makinenin iadesi karşılığında ödenen bedelin ve bononun iadesi istenmiş ise de sonuç alınamadığını belirterek, satım akdinin feshiyle ödenen tutarın aynen ödeme günündeki TCMB efektif kuru üzerinden reeskont faiziyle tahsiline, 50.000,00 Euro tutarlı bononun bedelsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Davacı vekilince asıl ve birleşen davalarla açılan hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili ve nakde çevrilen teminat mektubu bedel iadesi için başlatılan takiplere vaki itirazın iptali ve davalı vekilince karşı dava olarak açılan sözleşmeden doğan zarar alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali davaları sonucunda mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş olup verilen kararın davalı/karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı/karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında personel istihdamına yönelik yapılan sözleşmenin özellikle 4.15 maddesinde karşı davada davalı ... Ltd....
Mahkemece, davacı yanın davasının kabulü ile; 7.350,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 21/11/2011 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir." 1-Davacı, sözleşmenin iptali ile araç satış bedeli olan 29.400,00 TL’nin iadesi talebi ile davayı açmış, 25.09.2014 tarihli celsede; “biz fiyat farkını talep ediyoruz, bilirkişi raporunda bu bedel 7.350,00 TL'dir, davamızı bu şekilde belirliyoruz, davamızın kabulüne karar verilsin..” şeklinde beyanda bulunarak taleplerini belirlemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 176/1. maddesine (HUMK' un 83. maddesi) göre, "taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." Davacının beyanı bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragattir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması da denilmektedir. Davacının talep sonucunu azaltması davayı genişletme ya da değiştirme sayılmaz....
Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/89 E, 2007/295 K sayılı dosyasında, arsa sahibi (muris) ... ... tarafından yüklenici aleyhine açılan davada taraflar arasındaki ... .... Noterliği'nde tanzim edilmiş 07.05.1999 tarih ve 12305 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hile nedeniyle iptali istenmiş, sözleşmenin geçerliliği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Yargılamanın iadesi talebine konu dosyada ise arsa sahibi (muris) ... ... tarafından yüklenici ve dahili davalı ... . aleyhine aynı sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi ile dava açılmış, ilk hüküm ile geçerliliği kesinleşen sözleşmede arsa sahibine bir daire verilmesi kabul edilmiş iken, yargılama sonunda, ... .......