"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki bedel iadesi-sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 302,92 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, sözleşme tarihinde tapulu olan taşınmazın haricen devrinin geçersiz olduğu açıklanarak tapu iptali ve tescil talebinin reddine, sözleşmenin geçerliliği bulunmadığından cezai şart da geçersiz olduğu bu nedenle cezai şart talep edilemeyeceği ancak, haricen sözleşme ile taraflar aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gerekçeleriyle davacının ... mirasçıları aleyhine açmış olduğu bedel iadesi talebinin kabulü ile 10.000,00 TL'nin davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki bedel iadesi talebinin husumetten reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, 16.06.1993 tarihinde ... adına tespit edilmiş, ..., Aziz Kale ve arkadaşlarının itirazları neticesinde ......
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/72 D. iş sayılı dosya ile tespit yaptırılıp alınan bilirkişi raporunda yapılan imalâtın projeye aykırı ve işçilik kalitesinin tekniğine uygun olmadığı, malzemenin vasıfsız olup, sağlam ve özgün parçaların söküldükten sonra korumasız bir şekilde tutulduğunu, Belediye tarafından yapı tatil zaptının düzenlendiğini, müvekkili hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığını, sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi, şirketin Rok Mühendisliğine ödediği bedel ile yapılan tespit ve Noter masraflarının ve uğranılan manevi zararın toplama 32.035,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 24.995,00 TL olan iş bedelini 26.600,00 TL’ye artırmıştır. Davacı, iş bedelinin kısmen iadesini istemişse de, ıslah dilekçesi ile ödenen bedelin iadesi ve davalı adına Rok mühendisliğe ödenen bedel yanında 5.000,00 TL manevi tazminat, tespit ve noter masrafları olmak üzere toplam 58.635,00 TL istemiştir....
Bedel iadesinin yapılmaması üzerine açılan davada yargılama uzamış ve müvekkil zararını tazmin edememiştir. Bu süreç içerisinde davalının talep ettiği vekaletnameyi gönderen müvekkilin sözleşmeden vazgeçmediği iredesinde olduğu kabul edilemez. Zira imüvekkilin iradesi gerek ihtarname ile gerekse huzurdaki davanın ikamesi ve takibi ile açıkça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yönünde olduğu tartışmasızdır. Huzurdaki davanın tarafları arasında tarihsiz ve yasal şartları taşımayan bir devremülk sözleşmesi imzalanmış ve buna istaneden davalı tarafa ödeme yapılmış ise de yasal şartları taşımayan ve müvekkilin zararına olan iş bu sözleşmenin feshedildiği ve ödenen bedelin iadesi gerektiği ihtarname ile davalı yana bildirilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
olduğu dikkate alındığında bedel indiriminin mağduriyeti gidermeyeceği, aracın sözleşmenin akidi olan davalı ......
Hukuk Dairesinin 2018/6789 Esas, 2019/2271 sayılı 21/02/2019 tarihli kararı ; "Davacı, davalı şirketin termal kaplıca tesisinden bir adet 31.05.2015 tarihinde yapılan sözleşme ile devremülk satın aldığını, 9.875,00- TL ödeme yaptığını, ancak sözleşmeden hiç yararlanmadığını, 05.06.2015 tarihli cayma ihtarı ile sözleşmeden döndüğünü ve bedel iadesini istediğini davalıya bildirdiğini, olumlu cevap alamadığını, bunun üzerine bedel iadesi için takip başlattığını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, İstanbul 26....
Son ve Tic. A.Ş olduğunu, T2 ismi ise müvekkilinin markası olduğunu, müvekkilinin perakende satış yapmakta olduğunu, kendisine ait mağazası bulunmadığını, müvekkilinin davanın tarafı olmadığını, üretici olan müvekkilinden bedel iadesi istenemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde seçimlik hakkını bedel iadesi olarak belirttiğini, talebinin de müvekkiline yönelttiğini, üretici olan müvekkiline karşı bedel iadesi talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını neticeten; haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; "... yalnızca onarım ve değiştirme hakkının üretici ve ithalatçıya karşı kullanılabilecek haklardan olduğu anlaşılmaktadır. Üretici ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından, tüketicinin üreticiye karşı sözleşmeden dönme veya bedelde indirim haklarını kullanması düşünülemez. Çünkü tüketici, üreticiye bir ödemede bulunmamıştır. Eldeki davada davacı, üretici firma olan T2 (Meltem Modüler Mob. Kol. Son ve Tic....
Maddesinde yer alan" Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir." hükmü gereğince davacının talepte bulunabilmesi için öncelikle kendi borcunu ifa etmesi gerektiğini, ancak yukarıda belirtildiği üzere müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davacının ifa sırasına uymadığını ve taahhüt edilen 50.000 adet siparişi vermediğini, buna rağmen mahkemece sözleşme serbestisi ilkesi gözardı edilerek sözleşmeye müdahale edildiğini ve paket teklif şeklinde 2 adet ürün için kararlaştırılan 40.000 TL +KDV bedel ürün sayısına bölünerek davacının başlatmış olduğu icra takibinin haklı olduğuna karar verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin hem eser sözleşmesi hem de satış sözleşmesi niteliği taşıyan karma nitelikli bir sözleşme olup iş sahibi davacının bedel ödeme borcu BK 479....
Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin ifasında yapıldığı tarih itibariyle objektif imkansızlık bulunduğu, bu haliyle davalı ... ile 24.08.2009 tarihinde yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak 185.000,00 TL tutarında satış bedelinin taraflar bakımından hak ve borç doğurmayacağından sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davacı tarafa iade edilmesi gerektiği ancak satış bedelinin iadesi talebinin sözleşmenin tarafı olan ve davacı aleyhine zenginleşen ...'ya karşı ileri sürülebileceği, diğer davalıların satış bedelinin iadesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın alacak davası olarak kabulüne, 185.000,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 24.08.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir....