İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu kalemlerin itirazın iptali davasına konu olacak kalemleri olmadığını, davanın alacak davası olarak yöneltilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında tartışma konusu yapılmasının hukuka uygun olmadığını, bilirkişi raporunda davacı yanın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların esas alındığını, sözleşmenin bir bütün halinde incelenmediğini, sözleşmenin 3.maddesi gereğince işleticinin 250 lt miktarındaki ürünü müşterilerine satmayı taahhüt ettiğini, satışın tamamlanması ile birlikte sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği şeklinde hükmün mevcut olduğunu, söz konusu kotalar dahilinde satış işleminin gerçekleştirildiğini, sözleşmenin bu madde gereğince kendiliğinden sona erdiğini, bu yönde bir inceleme ve tespit yapılmadığını, bir an için kotanın doldurulmuş olmadığı kabul edilse bile sözleşmenin konusunun müvekkilinin kusuru olmaksızın imkansız hale geldiğini, söz konusu yerin belediye kanunu...
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli (yüklenilmesi) niteliğinde olduğunu, sözleşmeye göre dava dışı Tasfiye Halinde ... AŞ'nin borçlu sıfatının ortadan kalktığı ve borcun müvekkiline geçtiğini, dava dışı Tasfiye Halinde ... AŞ'nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, kar ve zarar hesabı sahiplerine tasfiye süresince alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacak miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, sözleşme sırasında borcun muaccel olmadığını, talep edilen faiz oranının ve işlemiş faiz talebinin yasal bir dayanağı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, İİK m.67 kapsamında itirazın iptali davasıdır....
Esas sayılı takip dosyasına 6.127,11 TL'lik fatura alacağının ve bu fatura kapsamında sözleşmeden kaynaklanan ceza-i şart ve gecikme bedellerinin konu edildiği, yukarıda incelenen sözleşme maddeleri de değerlendirildiğinde davacının ödenmeyen fatura alacağı ile birlikte sözleşmenin 4.2 maddesi uyarınca fatura bedelinin %12'si oranında ceza-i şart ile aylık %5 oranında gecikme zammı talep edebileceği, alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, takipteki taleplerin yerinde olduğu, davalının bir ödeme iddiası ve ispatı da olmadığından itirazında haksız olduğu değerlendirilmiştir. Davacı tarafça .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına sözleşmenin feshinden kaynaklanan 11.314,31 TL'lik cezai şart fatura alacağının ve bu fatura kapsamında sözleşmeden kaynaklanan ceza-i şart ve gecikme bedellerinin konu edildiği, yukarıda incelenen sözleşme maddeleri de değerlendirildiğinde davacının sözleşmenin 7....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, sözleşmenin feshi kararının iptali ve alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/287 Esas KARAR NO: 2021/89 DAVA: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 24/03/2015 KARAR TARİHİ: 26/05/2021 -----görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde ----- numara alan ve mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında --- akdedildiğini, sözleşme içeriğine göre katılımcı ortak olarak müvekkil tarafından ---- ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, bedelin davalının --- gönderildiğini, sözleşmenin --------- ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve talep haklarının saklı tutulduğunu, sözleşmenin------ ay içinde ----olarak ödenmesinin kararlaştınldığım, yatırılan katılım---- iade edilmediğini, davalı aleyhinde ----sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının...
Davalı vekili asıl davada, davacının bayiliği müvekkilinin rızası olmadan 3. kişiye devrettiğini, sözleşmenin 35-2-c maddesinin sözleşmenin müvekkilinin onayı olmaksızın devri halinin sözleşmenin ihbarsız sona erme hali olarak belirlendiğini, bu bağlamda sözleşmenin 19/01/2009 tarihli noter ihtarı ile 15/06/2009 tarihinden itibaren hüküm ifade etmek üzere feshedildiğini, sözleşmenin feshi tarihinde davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, sözleşmeye aykırı davranan davacının, bayi olma ve sözleşmeye bağlı olma şartına bağlı olarak verilen ödülden faydalanmasının düşünülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davacı vekili birleşen davada, müvekkilinin hak ettiği prim ve promosyon bedellerinin faturalandırılarak davalıya tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğinden giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı tarafından fesih edilme işleminin iptali isteğine ilişkin olup uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar HUMK daki genel kurala göre davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı kabul edilmiş ise de, HUMK nun 10.maddesi hükmü uyarınca aynı zamanda sözleşmenin icra olunacağı yer mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme nin ifa yeride Karaburun’dur. Böylece sözleşmenin icra edileceği yer mahkemesi bulunan Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesinin de davaya bakmaya yetkili olduğunun kabulü zorunludur. Bu durumda mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme geçerli olmadığından ve bu sözleşmeye istinaden bir alacak talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş ise de; sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürme hakkı davalıya ait olup davalı tarafından bu hak kullanılmadığına göre, yürürlükte olduğu anlaşılan 07.07.2013 tarihli sözleşme hükümleri değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşme ile davalı şirkete ait taşınmazın 5.000.000 TL bedelle müvekkiline satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili tarafından satış bedeline mahsuben 300.000 TL'nin davalıya kapora olarak ödendiğini, ancak davalının müvekkilinden sözleşmeye aykırı isteklerde bulunması üzerine sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini, davalıya ödenen kaparo bedelinin ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının 300.000 TL ödemesinin müvekkilinin sözleşmeden doğan cezai şartına mahsup edildiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Sözleşmenin devamı süresince davalı tarafından sözleşme sona ermeden kendisine ariyet olarak verilen raf üniteleri ve donanımlarını sözleşme kapsamında iş yerinde bulundurmaması nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının ihtarnamesi de dikkate alındığında sözleşmenin feshedilmiş olduğu ve sözleşmenin feshinde davalının haksız olduğu ve bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu olduğu anlaşılmıştır....