Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2018 NUMARASI : 2016/223 2018/1107 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Nizip 1. Noterliği'nin 04/01/2007 tarih ve 00033 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davalı T3 ile diğer davalıların miras bırakanı Fatma Bulanık'ın murislerinden intikal edecek olan taşınmazlardaki hisselerini satın aldığını, hisselerin bedelini de nakten ödediğini, davalı ve diğer davalıların miras bırakanı Fatma Bulanık'ın Nizip 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve elbirliği ortaklığı çözülmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Yukarıda da belirtildiği üzere satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar dayanılan satış vaadi sözleşmelerinin sahte olduğunu hükmen iptalini sağladıklarını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ferağa icbar yoluyla tescili istenen kayıtlarda davalılar malik olmadıkları gibi zamanaşımı da gerçekleştiğinden, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 23.12.1991 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ... mirasçıları davaya yanıt vermemiştir. Davaya müdahale eden ... taşınmazların kendisine satıldığını, davanın reddini bildirmiştir. Mahkemece, on yıllık süre geçirildiğinden bahisle dava reddedilimştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, davalılar ile Noterliği’nde 24.06.2004 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalılara murisleri ...’den intikal edecek 4 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümdeki paylarının satışının vaat edildiğini, edimini yerine getirdiği halde tapudan devir yapılmadığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalılar, davacının dayandığı sözleşmenin yükleniciyle inşaat yapılması amacıyla düzenlendiğini düşündüklerini, satış vaadi sözleşmesi olduğunu bilmediklerini, sözleşmenin hile ile düzenlendiğini, gabinin de söz konusu olduğunu, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gibi hile ile düzenlendiği, gabin de bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Davacı vekili; eksik satış bedeli depo edildiğinden davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmeliydi, aksi halde dava tarihi itibariyle davacının ödemiş olduğu satış bedeli üzerinde davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 2. Davalı vekili; davalı aleyhine yargılama ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğini, davalı bankanın harçtan muaf olduğunu belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir....