Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

    LTD." olduğunu, görüldüğü üzere somut uyuşmazlıkta müvekkili şirketin hiçbir dahili ve kusurunun bulunmadığını, yerel mahkemenin husumet yokluğundan davanın reddine karar vermesi gerekirken husumet itirazımızı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, *Esasa ilişkin olarak da; Davacının satın aldığı cihazdaki her sorunun ayıp olarak nitelendirerek tüketiciye sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme hakkı verdiğinun kabul edilemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi uyuşmazlığın hakkaniyete uygun çözümünü sağlayacak bir talep olmadığını, davacının cihazı teknik servise götürüp, değişim yapılmayacağını anlayınca kendisinin geri aldığı olayda sözleşmenin iptali ve bedel iadesi talebinin haksız olduğunu, uyuşmazlık konusu cihazın sigorta poliçesinin 3.maddesi "sigorta ettirenin akrabasının neden olduğu ağır ihmaller" poliçede teminat dışı bırakıldığını, söz konusu uyuşmazlıkta da cihazın davacının akrabası tarafından balkondan düşürülmesi ağır ihmalin bir sonucu olduğunu, davacın sunmuş...

    Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat , birleşen dava ise itirazın iptali istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içerisinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde, tacir olan müvekkili ...'...

      aidatların ve mahrum kalmış oldukları yıllık kira bedellerinin iadesi ile en yüksek faizin uygulanmasını talep ve dava etmiştir....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/708 ESAS - 2022/188 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin iptali ve Ödenen Bedelin İadesi KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; ilgili firma ile 8.500,00- TL bedel karşılığı devre mülk sözleşmesi imzaladığını, 4. kat alınmasına rağmen zemin katın verildiğini, tapunun yaklaşık 6 ay sonra verildiğini, hiçbir şekilde o yerde ve o şirkette konaklamadığını, ancak yıldat tahakkuk ettirilerek parasının istenildiğini, daha sonra icra yolu ile avukat aracılığı ile avukatlık parası dahil 1.506,29- TL ödeme yaptığını, bir sonraki yıl için ise 780,00- TL ödeme yaptığını belirterek devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu paraların yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Alınan bilirkişi raporunda özetle davalının vermiş olduğu hizmetin verildiği tarih (yani 21.03.2021 tarihi) itibariyle piyasa fiyatının ne kadar olduğu, dava dosyasında yer alan ------ yazışmaları” göz önünde bulundurulmak suretiyle, ------ tarafından bulunması gerektiğini, Saptanacak bu bedel, 20.000 TL veya 20.000 TL'den yüksek olursa, davacı davalılardan takip tarihi itibariyle herhangi bir alacağa (bedel iadesi alacağına) sahip olmamalıdır....

        Dava, Yalova ili, Termal ilçesi, Killiorman mevkii, 424 ada, 23, 24, 25, 26, 27 parsellerde yapılacak olan bağımsız bölümlerden birinin 7/3650 hissesinin devremülk hakkının 14.000,00 TL bedelle satışı konusunda 09/05/2015 tarihli harici sözleşme ile satın aldığı, bu sözleşmeden sonra taraflar arasında 24/05/2015, 25/07/2015 ve 27/03/2016 tarihli protokoller ile satışı yapılan taşınmazın özellikleri değiştirilerek sözleşmenin düzenlendiği, taşınmazın tapusunun 03/09/2015 tarihinde gerçekleştirildiği, inşaatın tamamlanmamış olması sebebiyle ödediği bedelin iadesi için İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/29557 Esas sayılı dosyasından yapılan takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında yapılan 27/03/2016 tarihli sözleşme ile Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm A.Ş.'...

        Yanlar arasında imzalanan 18.02.2013 tarihli sözleşmenin 24.2 maddesinde, davacı alt yüklenicinin onaylanan hakedişinden %10 teminat kesintisinin yapılacağı, teminat başlıklı 10. maddenin son cümlesinde nakit teminat kesintisinin kesin hesabın yapılmasından sonra 90 günlük çek ile taşerona ( davadaki alt yükleniciye) ödeneceği kabul edilmiştir. Yine sözleşmenin 10.1 maddesinde taşeronun (alt yüklenici) bu iş için 250.000,00 TL tutarında teminat senedini yükleniciye vereceği, işin geçici kabulü yapılıp SGK ilişiksiz belgesi, prim borcu olmadığı yazısı ve işçilerin tüm alacaklarını ödediğine dair belgeyi teslim ettikten sonra bu teminatın iade edileceği kabul edilmiştr. Sözleşmenin feshi başlıklı 23.1 maddesinde sözleşmenin iş sahibi (davada davalı yüklenici) tarafından haklı nedenle feshi halinde kesin teminatın irat kaydedileceği kararlaştırılmıştr....

          Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında imzalanan sözleşmede satıcı bulunmadığından sözleşmenin gemi satışına ilişkin bir sözleşme olmadığı, bu itibarla sözleşmenin şekil şartına uymadığından bahisle geçersiz olmadığı, sözleşmenin davacının verdiği 100.000 USD'nin 3 yıl içerisinde 3'er taksitle 135.000 USD olarak geri ödemesini düzenlediği, bu süre içerisinde alacağın güvence altına alınması için hükümler koyulduğu, davalının vadesi gelmiş borçlarını ödediği, bu nedenle davacının alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Davacı iş sahibi 2. aşama, işle ilgili davalı yüklenicinin tamamlamaması nedeniyle sözleşmeyi feshederek başka birisine yaptırdığından talep ettiği zarar, yüklenicinin kusuru ile dönülen sözleşmenin yapıldığı tarihte başka bir yüklenici ile daha elverişli koşullarda başka bir sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasına bağlı zarardır. Buna kaçırılan fırsat da denilmekte olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu halde menfi zararın dönülen sözleşmenin yapıldığı tarihte sözlemesi feshedilen yüklenici ile değil ona en yakın fiyatı veren başka bir yüklenici ile sözleşme yapılmış olsa idi ona ödenecek bedel ile, sözleşme feshedildikten sonra aynı koşularda makul sürede feshedilen sözlemedeki iş ya da kalan işin başka bir yükleniciye yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir....

              UYAP Entegrasyonu