Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu taleplerinden ikincil nitelikte olanı olan davaya konu fuarın ertelenmesi şeklinde sözleşmenin yeniden uyarlanması talebi tarafların karşılıklı anlaşması ile gerçekleştiği için dava konusuz kalmış ve bu nedenle aşağıdaki gibi karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak hüküm kurulmuştur. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin "Mücbir Sebepler" başlıklı 12'inci maddesinde "Kanunlarımızın kabul ettiği mücbir sebepler işbu sözleşmenin hükümleri gereğince geçerlidir." düzenlemesi getirilmiş, ek sözleşmenin "Fuarın İptali" başlıklı 7'nci maddesinde de "Fuarın salgın hastalık veya buna bağlı kanuni nedenlerle iptali halinde tahsil edilen ödemeler ... ile birlikte belirlenecek ilerik bir tarihte 2021 fuarı şartları ile yapılacak fuara aktarılacak/mahsup edilecektir. 2022 fuar fiyatlarına sadece iptal tarihine kadar olan resmi belgeli reklam harcamaları yansıtılacaktır." düzenlemesi getirilmiştir....

    uyarlanması mümkün olmazsa sözleşmenin feshinin kabulünü ve sözleşme kapsamında yatırılan 700.000 TL teminatın taraflarına iade edilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, "...Dava, tarafların davalıdan(karşı davacı) topraktan satım sözleşmesi ile alınan bağımsız bölüme ait ödenmeyen 60.000,00- TL'nın kira bedelleri düşüldükten sonra depo kararı verilerek tapu iptali ve tescili, karşı davacı talebinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin uyarlama yapılarak uyarlama uyarınca kararlaştırılan geç teslim bedelinin 6 ay sonra başlatılması ve uyarlama bedelinin ödenmesi isteminden ibaret olup, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı Hamza Gürel tarafından tapu iptali ve tescil istemli dava açılmış ise de; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere iş bitirme oranının %72.10 olarak hesaplandığı, Yargıtay içtihatlarına göre bu bitirme oranının tehammül sınırının altında bulunduğu, arsa malikinin tapu iptali ve tesciline zorlanamayacağı, bu haliyle davacının kişisel hakkının doğmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        , açıklanan nedenlerle hükmün tapu iptali ve tescil talebi yüzölçüm kaybı ve kira kaybı tazminatı taleplerinin ve eksik hesaplanan vekalet ücreti taleplerinin kabulü doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın bu doğrultuda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil 23.01.2008 tarihli dava dilekçesi ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 17.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davalı-birleştirilen davanın davacıları davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabülüne, sözleşmenin iptali isteminin redine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/418 esas 2008/555 karar sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, mahkemece davanın kabulüne ve davalının sattığı ... kat 39 ve 45 numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bağımsız bölümleri yükleniciden 04/10/1984 tarihinde 24.722.880 Eski Türk Lirası bedelle satın aldığını, satış bedeli Eski Türk Lirası olarak ödendiğinden bedelin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini, arsa sahipleri tarafından açılan tapu iptali ve tescil davaları sonucunda taşınmazların mülkiyetini kaybettiğini, bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya ... olduğu 20.000,00TL satış bedelinin satış tarihinden itibaren işletilecek ... faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.10.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 380.298,43 TL'ye yükseltmiştir....

            Davalılar .... ile ... vekili ise, davanın zamanaşımına uğradığını, arsanın şirketlerine ayni sermaye olarak konulduğunu, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle güvendiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taşınmazın sözleşme gereği davacıdan davalı ...'e intikal ettiği söylenemez ise de bu şekilde kabul edilse bile davacı tarafından taşınmazın tapusu karşılığında alınan bedelin 03.01.1998 tarihine kadar iade edilmediği, bu durumda sözleşme gereğince sözleşmenin batıl olacağından tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olmadığı ve bedel talebinin de zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından davacı ...'ın maliki bulunduğu arsayı bedeli karşılığında 30.09.1997 tarihinde dava dışı ...'a sattığı, sözleşmenin 01.10.1997 tarihinde imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava ise 07.12.2012 tarihinde açılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmiş, sözleşmenin iptali talebi reddedilmiş, hüküm sözleşmenin iptali davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,1.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Taraflar arasında aynı tarihte 2 dairenin satışına ilişkin olarak yapılan sözleşme ise haricen düzenlenmiş olup, MK’nın 706, BK’nın 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noter Kanunu’nun 60. maddeleri hükümlerine göre zorunlu şekil koşuluna uygun olarak yapılmadığından geçersizdir. Sözleşmenin geçerli hale gelmesi için gereken koşullar da somut olayda gerçekleşmemiştir. BK’nın 61 ve izleyen madde hükümleri ve haksız iktisap kurallarına göre geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptâli ve tescil isteğinde bulunulamaz. Temel ilişki olan eser sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü davacı yerine getirmemiş ve sözleşmenin geriye dönük olarak feshine kendi kusurlu davranışlarıyla sebebiyet vermiştir. Davacı bu nedenle denkleştirici adalet kuralından söz ederek, ihtarla oluşan temerrüt tarihine göre uyarlama talebinde bulunamaz....

                  UYAP Entegrasyonu