Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2. Tüketici ve Yalova 4....

    Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

    Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve 2016 yılında ödenmiş aidat bedelinden dolayı davalının sorumlu olup olmayacağı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağın bulunup bulunmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebinin davalı şirketten istenip istemeyeceği, bu talep yönünden davalı şirketin husumetinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Dairemizce 21/12/2021 tarihinde verilen kararında, açıkça davada iki farklı talebin söz konusu olduğu, dolayısıyla husumetin hangi talep yönünden kabul edildiğinin açık olmadığı gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir. Mahkemece bu karara karşı duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak ve bir önceki kararından farklı tüm delillerin gerekçelendirilerek organik bağın bulunduğundan bahisle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada toplanan delillerde sözleşmenin dava dışı şirket tarafından imzalandığı açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2015 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali, bedelin iadesi, cezai şart tahsili, ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı şirketin ... İli, ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava,sözleşmenin iptali ve sözleşme sebebiyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 23. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ile ... 4....

          Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 09/08/2015 tarih ve AÖ01-530 numaralı sözleşmenin iptali ile sözleşme gereği davalı tarafa ödenen 17.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....

            Davalı, edimlerin yerine getirilmesinin imar yasası gereği mümkün olmadığından arsa malikleri ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini, bedelin iadesi talebinin zamanaşımına uğradını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davasında noterden düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeniyle iptali ile ödediği bedelin iadesini istemiş, davalı ise süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçmiş olduğu ve zamaşımını kesen herhangi bir hukuki sebebin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 22.11.1996 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. (TBK 146) maddesi gereğince 10 yıldır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada .... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. .... 2....

                Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 7....

                  UYAP Entegrasyonu