a da .../.../... tarihinde fesih bildiriminin tebliğ edildiğini, davacı temizlik firması yetkilisi ... tarihinde sözleşmenin feshi sonucu zarara uğradığı ve teminat mektuplarının iade edilmediği gerekçesiyle müvekkili banka aleyhine davayı açtıklarını açılan davanın hukuki dayanağı olmadığını haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davacı tanığı ...'ın beyanın alınması için ... Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve beyanı alınmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden doğan tazminat davası istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı ile yapılan sözleşme uyarınca sözleşmenin haksız feshedildiği ve sözleşmenin haksız feshedilmesi sebebi ile tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı banka tarafından ... tarihli fesih bildirimi... tarihinde şirket kaşesi basılarak taraflar arasındaki sözleşmeyi imzalayan ... ... tarafından tebliğ alınmıştır....
Davacı, feshin haksız olduğunu, ödemelerini süresinde yaptığını, davalının haksız şekilde vade farkı alacağı talep ettiğini, müvekkiline sarf malzemesi vermediğini, yetkili servis olarak yapılan hizmetlerden davalının faydalanması nedeniyle denkleştirme tazminatı alacağının bulunduğunu, başka bayilere daha düşük bedelli mal satılarak haksız rekabet yaratıldığını ileri sürerek, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 10.000 TL, haksız rekabet nedeniyle 1.000 TL, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 1.000 TL, sözleşmeye dayalı olarak verilen servis hizmeti nedeniyle 1.000 TL tazminat talep etmiştir. Davalı, ihtara konu alacaklarının tahsili amacıyla davacı bayi hakkında takip başlatmış olup, bu takiplere davacının itiraz etmesi nedeniyle İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1285 ve 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1316 Esas sayılı dosyalarında itirazın iptali davalı açmış; 16.ATM'nin dosyası diğer dosyayla birleştirilerek yargılama yapılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bayilik sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup asli müdahil vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
vekili savunmasında özetle; davanın, davacı ile davalı arasında imzalanmış 10.07.2015 tarihli Nakliyat Sözleşmesinin davalı şirket tarafından 14.07.2015 tarihinde feshedilmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğunu, TTK'nın Deniz Ticareti Kitabı’nda navlun sözleşmelerinden doğan taleplerin bir yıllık zamanaşımına tabi tutulduğunu, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davalarına TBK'nın haksız fiile ilişkin hükümlerinin değil TTK’nin taşımaya ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, TTK uyarınca zamanaşımı süresinin bir yıl olup sözleşmenin fesih tarihinden itibaren dava tarihine kadar bu sürenin dolduğunu ileri sürerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı cezai şart talebine ilişkin alacak davasıdır. Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 13/04/2018 tarihli İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin 04/07/2019 tarihli fesih beyanı ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiği, davacı yanın sözleşmenin haksız feshi nedeni ile kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi talebine ilişkin eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde her ne kadar TBK 435. madde hükmünden bahsedilmekte ise de, söz konusu hüküm kanunun açıkça belirttiği üzere işçi işveren ilişkilerinde uygulanmakta olan hizmet sözleşmeleri kapsamında kalmakta olup eldeki davanın ticari şirketler arasındaki hizmet sözleşmesi olması nedeni ile uygulanma imkanı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayanmakta olduğunu ve HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki sözleşmenin taşınır kirasına dayalı olduğunu ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı ......
tazmininin istenebileceği, sırf sözleşmenin haksız feshinin diğer tarafın manevi şahsiyetine ve ticari itibarına zarar vermedikçe manevi tazminat talebini gerektirmediği, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı T.B.K'nın 49. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı muarazanın men’i istemine ilişkin olup, davacı, sözleşmenin feshi için gerekli şartların bulunmadığını iddia etmiş, davalı ise, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı yapılaşma ve kullanım nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur. Anayasanın 43. maddesinde, Kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetileceği, kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartlarının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Anayasanın ilgili hükmüne dayalı olarak çıkarılan 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6....
Davacı ile davalı arasında 01.09.2005 tarihinde yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 9.1. maddesinde “ Alıcı Sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İDARE'nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İDARE işbu Sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda Sözleşmeye aykırılığın doğduğu tarihten itibaren hiçbir ihtara gerek kalmaksızın İDARE'nin faiz/tazminat talep etme hakkı saklıdır” şeklinde düzenleme yapılmış olup, bu sözleşmenin imzalanmasından önce sözleşme örneğinin davalıya verildiği, davalı tarafından sözleşmenin incelendiği ve inceleme sonrasında davalının sözleşme hükümlerini kabul ederek imzalamak suretiyle taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan sözleşmenin 9.1. maddesinde yer alan düzenleme haksız şart niteliğinde de bulunmamaktadır....
Mahkemece, aylık ücret alacağı yönünden talebin kısmen kabulü ile 35.500,00 TL'nin tahsiline, fesih tazminatına yönelik talebin ise, feshin haklı nedenden kaynaklandığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dava, ödenmeyen aylık futbolcu alacağının tahsili ve sözleşmenin feshinin haksız olduğu iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar, 24.10.2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınıp, davacının, istirahat etmesi gereken süreçte milli maça katılmak suretiyle Profosyonel Futbolcu Sözleşmesi'nin 5/e-i maddelerinin ihlaliline sebebiyet verdiği gerekçesi ile sözleşmenin feshi işlemi haklı nedene dayandırılmış ise de; kulübün yapacağı haklı fesih işlemlerinin kapsam ve çerçevesi Profosyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı'nın 27. maddesinde belirlenmiş olup, feshin yerindeliğinin bu madde kapsamında ele alınıp, incelenmesi gerekmektedir....