Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, dava konusu edilen sözleşmenin geçersiz olduğunun tesbitini ve ek sözleşme ile Düzenleme Satış Vaadi Sözleşmesinin de feshi ve iptaline, sözleşmenin geçerli kabul edilmesi halinde ise kaçak inşaat sebebi ile sözleşmenin fesih ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmelerle davalının borçlarının belli bir programa bağlandığı, buna rağmen davalı tarafın ödeme yapmamasının sözleşmenin Fesih başlığını taşıyan V. bölümüne göre davacıya sözleşmeyi fesih hakkı verdiği, ihtarnamelerle sözleşmenin feshedildiğinin davalıya bildirildiği, davalı tarafından sözleşmenin feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğuna dair bir dava açılmadığı, sözleşmenin feshinin haklı olduğu ve karşı tarafın buna rağmen davacı markasını kullanmayı sürdürdüğü yolunda kanaat ve kanıt elde edildiği, davalı tarafından sözleşmeden doğan borçların yerine getirilmesinin, davacı için sözleşmenin devamını çekilemez hale gelecek derecede geciktirildiği, taraflar arasında adi şirket ilişkisinin değil, yargılama konusu açısından marka kullanım lisans sözleşmesi bulunduğu, davalının lisans yoluyla kullanım yetkisini edindiği markayı kullanmasına karşın sözleşmeden doğan yükümlerini sürekli biçimde...

      İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin sözleşmenin münfesih olduğunun tespiti istemine ilişkin olması nedeniyle nisbi harç alınmasının hatalı olduğunu, sözleşmenin feshinin koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanı olduğunu, mahkeme kararının gerekçesinde değinilen 6098 sayılı Kanun'un 123-125 inci maddelerinde düzenlenen hususların sözleşmeden dönme ve buna bağlı sonuçların, sözleşmenin geçersizliği halinde tarafların talep edebileceği seçimlik hakların düzenlenmesine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshettiğini ve buna ilişkin irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile sözleşmenin zaten sona erdiğini, kabul anlamına gelmemek üzere Mahkemenin sözleşmenin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığı yönündeki kabulünün doğru olmadığını, davalı şirketin 2 yıl geçerliliği olan ve yatırıma başlamak için gerekli...

        - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili arasında 01.03.2004 tarihli sözleşme bulunduğunu, davalının akde aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin fesih olunduğunu, davalının elindeki ürünleri ve belgeleri iade etmediğini ileri sürerek, akdin haklı nedenle feshinin tespitini, davalı elindeki ürün ve belgelerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmede tahkim koşulu bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 15. maddesinde, uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle davanın tahkim koşulu nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Müdürlüğü ile müvekkili davacı arasında yemek yapmak ve dağıtmak üzere iki adet aşçı çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı işine ait sözleşmenin 08.03.2013 tarihinde imzalandığını, müvekkilinin hizmeti sözleşme ve eklerine uygun olarak yerine getirdiği halde müvekkil hakkında kamu davası bulunduğu gerekçesiyle sözleşmenin feshi yoluna gidilmesi ve müvekkil hakkında yasaklama işlemi başlatılarak kesin teminatının irat kaydedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bunun yanı sıra 03.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararıyla şirket ortağı İsmail Kalkışım'ın şirketteki 918 paya karşılık hisselerinin tamamını İshak Kalkışım'a devrettiğini, devir sözleşmesiyle birlikte hakkında kamu davası bulunan kişinin şirket tüzel kişiliği ile hukuki ve fiil herhangi bir bağının kalmadığını, anılan nedenlerle, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespitine, irat kaydedileceği bildirilen 4.000,00 TL kesin teminatın irat kaydedilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla...

            Maddesi (a) bendine, sözleşmenin 26.1.maddesine göre sözleşmenin fesih işleminin yapılmasının gerektiği''nin bildirildiğini, bu bildirim üzerine müvekkili tarafından Kayseri ... Noterliği'nin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarı ile cevap verildiğini, davalının fesih gerekçesi ile müvekkilinin haklı nedenle fesih isteminin hukuki dayanağı ve sonuçları bakımından farklı olduğunu, feshin haksız olduğunu ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti bakımından iş bu davayı açtıklarını, Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasının sonucunun işbu davayı mutlak suretle etkileyeceğini, her iki dosyanın birleştirilerek görülmesini, takdirler aksi yönde olması halinde dava sonucunun bekletilmesini, davalı şirket ile müvekkili arasında yapılan ... tarihli sözleşmenin geçerli ve yürürlükle olduğunun tespiti ile davalının tek taraflı olarak haksız feshinin iptaline karar verilmesini, Kayseri ......

              Mahkemece; hesap ekstrelerinin davacının yazılı olarak daha önce bildirdiği yeni adresine gönderilmediği, ayrıca sözleşmenin 19.maddesi gereğince davalı bankanın davacının yeni adresine gönderilmiş bir fesih ihbarının da bulunmadığı, bu durumda sözleşmenin feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı Banka arasında 30.05.2002 tarihli kredi kartı sözleşmesinin akdedildiği ve borcun ödenmemesi nedeniyle kredi kartı sözleşmesinin davalı banka tarafından feshedildiği hususu taraflar arasında çekişmesizdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, söz konusu kredi kartı sözleşmesinin davalı Bankaca feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

                Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının sözleşmede öngörüldüğü şekilde indirimli kargo limitini doldurmadığı, davalı taraf sözleşmenin feshedilmiş olduğunu savunmuş ise de taraflar arasındaki kargo taşıma işi fiilen sürdürülmüş olduğundan sözleşmenin feshinin söz konusu olmadığı, cari hesap incelemesine göre kargo gönderimi sebebiyle davalının cari hesap borcunun bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme fiilen devam etmekte olduğundan ifaya bağlı cezai şart talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 37.215,45 TL'nin 03.05.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşıma sözleşmesi ile kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

                  Davacı vekili, davacı ile davalı arasında yapılan 18.08.2006 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca 104 ada 5 parselin davalıya kiralandığını, davalının kira borcunu ödememesi nedeniyle 15.10.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, buna rağmen davalının davaya konu yeri kullanmaya devam ettiğini belirterek sözleşmenin feshinin tespiti, el atmanın önlenmesi ve davacının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile 6.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, sözleşmenin bitiminden bir yıl önce taşınmazı teslim ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; "davalı taşınmazı tahliye ettiğinden kiralanan taşınmazın tahliyesi, tecavüzün önlenmesi ve ecrimisil bedeline ilişkin taleplerin konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ve davanın reddine" karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                    Kocaeli 1.Tüketici Mahkemesi’nce, dava konusu taşınmazın Yalova İli sınırlarında bulunduğu ve davacı adına tescil edildiği, davacının talebinin sözleşmenin feshine ilişkin olduğu,devre mülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce, dosyanın taşınmaz aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                      UYAP Entegrasyonu