"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tesbiti, olmadığı takdirde feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, yanlar arasında ... .... Noterliği'nde yapılan 08.04.2011 tarih, 011962 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, olmadığı takdirde takdirde sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile 08.04.2011 tarih, 011962 nolu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davalı vekili, sözleşmenin imzalanmasından bu yana 23 yıldan fazla zaman geçtiğini, kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle dava açamayacağını, vekalet verilmesine karşın davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, diğer akitlerin feshi nedeniyle sözleşmenin ifa kabiliyetinin kalmadığını, imar parseli ile yeni bir durum oluştuğunu, eski sözleşmenin geçerli kabul edilemeyeceğini, ortaklığın giderilmesi suretiyle davalının sözleşme konusu olmayan yeni bir pay aldığını, ayrıca istenilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacı arsa maliki ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacıya isabet eden bağımsız bölümlerin ....01.2001 tarihinde teslimi gerekirken teslim edilmediğinden davacının 34 aylık gecikme nedeniyle kira tazminatı isteminde bulunabileceği, sözleşmenin ifa edilerek yapı kullanım izin belgesinin yargılama sırasında alınması nedeniyle sözleşmenin feshi isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmenin feshi isteminin reddine, kira isteminin kısmen kabulü ile 35.520,00 TL'sının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir....
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent uyarınca kabulüyle mahkeme kararının hüküm kısmı birinci madde ikinci satırındaki “sözleşmenin feshi talebinin reddine” cümlesinin karardan çıkartılmasına yine aynı madde üçüncü satırındaki “sözleşmenin devam etmesi” kelimelerinin karardan çıkartılarak yerine “sözleşmenin feshi” kelimelerinin yazılmasına, yine aynı madde dördüncü satırındaki “24.09.2002” tarihinin karardan çıkartılarak yerine “05.05.2002” tarihinin yazılmasına, kararın değiştirilen bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.1.1982 Sayılı Kanunla değiştirilen 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesine eklenen (J) bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... ......
Davacıların murisi ...., dava tarihinden önce 02.05.2003 tarihli ihtarla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini yüklenici ....’ya bildirmiş, dava dışı yüklenici .... bu ihtara 23.07.2003 tarihinde verdiği cevabında sözleşme konusu arsanın muvafakatı dışında ....’ya teslim edildiğini inşaatların da .... tarafından yapıldığını, bu nedenle fiili olarak yürürlüğe girmeyen sözleşmenin feshine bir diyeceği olmadığını bildirmiştir. Asıl ve ek sözleşmelerin tümünde yüklenici sıfatıyla .... yer almış, 06.11.1992 tarihli asıl sözleşmenin 9. maddesinde mal sahibinin iş bu sözleşmenin tanzim ve imzası ile birlikte müteahhit ...., .... ve K. ....’ya geniş kapsamlı vekâletname vereceği hükme bağlanmıştır. Düzenleme şeklinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi için taraf iradelerinin feshi konusunda birleşmesi veya mahkeme kararının varlığı zorunludur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 23.03.1999 tarihinden beri davalı şirketin ürünlerini sorumluluk bölgesinde tanıtarak, %1 olan pazar payını 9 yıllık çalışması sonunda %50’ye çıkardığını, distribütörlük sözleşmesinin esasen 1 yıllık olmasına rağmen, her yıl aynı süreyle yenilendiğine dair müvekkilinde inanç oluşturulduğunu, ancak davalı şirket yönetim kadrosunun değişmesini takiben müvekkiline 16.02.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameyle sözleşmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, müvekkilinin işçiler çalıştırdığını, araçlar aldığını, şirketin istediği bilgisayar ve otomosyon sisteminin kurulumu için masraflar yaptığını, pazar payını Türkiye ortalamasının üzerine çıkardığını, sözleşmenin feshi sebebiyle yaptığı bu yatırımların atıl hale geldiğini belirterek, sözleşmenin feshi sebebiyle uğradığı zararın, mahrum kaldığı kar ve müşteri çevresi tazminatının, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000-TL’sinin dava tarihinden itibaren...
Mahkemece; yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve ek raporlar ile tüm dosya içeriğine göre; davacı arsa sahipleri ile yüklenici davalılar arasında imzalanan 30.03.2006 tarihli ilk sözleşmeyi her iki davalı yüklenicinin de imzaladığı 07.09.2006 tarihli ikinci sözleşmenin ise sadece davalı ... tarafından imzalandığı, dava tarihi itibariyle her iki sözleşmenin de fesh edilmediği, ancak ilk sözleşmenin hiç uygulanmadığı, 18 aylık sürenin geçmesine rağmen ruhsatın bile alınmadığı bu nedenle, bu sözleşmenin geriye etkili olarak feshi gerektiği, 07.09.2006 tarihli ikinci sözleşme uyarınca inşaatın büyük oranda tamamlandığı ancak 61.800,00 TL tutarında eksik ve kusurlu işler ile yapı denetim harçlarını ödemediği toplam tutarın 22.928,03 TL olduğu, davacı tarafın seçimlilik haklarını sözleşmenin feshinden yana kullandığı gerekçesiyle, 30.03.2006 tarihli sözleşmenin geriye etkili 07.09.2006 tarihli sözleşmesi ise ileri etkili olarak feshine karar verilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaatın en geç 15.11.2009 tarihinde bitirilmesi gerektiği ancak halen bir takım eksiklikler bulunduğu, keşif tarihi itibariyle inşaatın geldiği seviyenin %93 olduğu, gelinen bu seviye itibariyle sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin mümkün olmadığı, davacı tarafın, 7 adet bağımsız bölüm için dava tarihine kadar talep edebileceği kira bedelinin toplam 65.793,00 TL olduğu gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi talebinin reddine, kira tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 65.793,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 2013/7817 E., 2014/1366 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Dava,davalı kurumun 2010 SGK protokolünün 6.3.2 maddesi gereğince uygulanan sözleşmenin feshi ile cezai işlemin iptaline yöneliktir.Davacının temyiz aşamasında ibraz ettiği 01.02.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca;" 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz. " hükmünün düzenlendiği yazılıdır.Hal böyle olunca temyiz aşamasında sunulan bu sözleşme hükümlerinin,mahkemece değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekçesiyle bozulması 2013/9048-18287 gerekirken, sehven düzeltilerek onandığı anlaşılmış olmakla, davacının karar düzeltme talebinin kabulüne ve Dairemizin 2012/24105 esas, 2013/893 karar sayılı onama kararının kaldırılarak, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir....