Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalardan feragat etmesi karşılığında kooperatife para ödediğini, yüklenici şirketin dayatmasıyla sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını ve baskı nedeniyle iradesinin sakatlandığını, bu nedenlerle sözleşmenin TBK'nun 27. maddesi gereğince ahlaka aykırı olması nedeniyle sözleşmenin tümden iptalini, kooperatife ödenen bedelin tahsilini ve tapu kayıtlarının iptalini istemiştir. Görülüyor ki, eldeki davada, “gabin” sebebine dayanılarak, fark değerin tahsili ilk olarak talep edilmiş iken, az yukarıda açıklanan diğer davada ise “ahlaka aykırılık” sebebine dayanılarak, sözleşmenin tümden iptali istenmektedir. Bu durumda, her iki davanın sebepleri farklı olduğu gibi, talep sonuçları da aynı olmadığından, ortada kesin bir hükmün varlığından sözedilemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada...sıfatıyla) ile.......

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa sebebiyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamı ve davalının savunmalarından davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahibi aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli için Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/447 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve inceleme tutanağına göre davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dava ile 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya akdin feshi ile ödenen bedelin iadesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı .... Ltd.Şti. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 424.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.02.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Oysaki sözleşme adi yazılı olup baştan beri geçersiz olduğundan, davacının esasen sözleşmenin feshi idaresini davalı tarafa ulaştırmak gibi bir zorunluluğu da bulunmamaktadır. O halde davacı bu sözleşme gereğince davacıya ödenen bedelin iadesini talep etmekte haklıdır. Taraflar arasında davacının davalıya ödenen bedelin miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamasına rağmen, dosyaya sunulan ödeme belgeleri muvacehesinde davacının davalıya ödediği toplam 24.200,00.TL bedeli davacıya ödenmesine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre taraflar arasında yer altı suyu kullanma belgesinin alınması konusunda 25.03.2005 tarihli sözleşme düzenlendiği ve belgenin 2 ay sonra teslim edilmesinin taraflarca kararlaştırıldığı, davalının sözleşmenin fesih edildiği 17.05.2005 tarihine kadar belgenin alınması için gerekli işlemlerden büyük kısmının yerine getirilmediği sadece DSİ Bölge Müdürlüğü' ne dilekçe ile başvurulduğu, sözleşmeye göre belgenin davalı tarafından davacıya 25.05.2005 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, davalının 17.05.2005 tarihi itibariyle DSİ Bölge Müdürlüğü' ne dilekçe sunmaktan başka bir çalışma yapmadığına göre kalan bir haftalık süre içerisinde sözleşmede üstlendiği edimi yerine getirmesinin mümkün olmadığının teknik bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığı, bu durumda davacının sözleşmeyi fesihte ve ödenen bedelin iadesini talep etmekte haklı olduğu, ancak davalının sözleşmenin feshi tarihine kadar yapmış olduğu çalaşma ve masrafların karşılığının...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, mahkeme kararındaki nitelendirme ve temyizin kapsamına göre, taraflar arasında ticari işletmenin (işyeri)devrini konu olan sözleşmenin hata ve hile hukuksal nedenine dayalı iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu nedenle cezai şart, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlali ile doğabilecek olan fer’i bir edimdir . Sözleşmenin feshi halinde olumlu zarar niteliğindeki ifaya ekli gecikme cezası istenemez. Bu nedenle davacı ...'in gecikme cezası talebi reddedilmiştir. Netice olarak Davacı ...'in davasının kabulüne , Sözleşmenin feshi ve ödenen 66.700,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacı ...'e ödenmesine karar verilmiştir. Faiz talebi bakımından ise, ( ...E-K sayılı ilamına göre, Taraflar arasındaki ayıplı malın satıcıya iadesi veya bedelin ödenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü......

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davaya konu biçerdöver üzerindeki rehinlerin sözleşmenin yapıldığı tarih olan 07.08.2010' den yaklaşık iki yıl sonra 23.05.2012 tarihinden itibaren başladığının görüldüğü, davacı vekilinin ibraz ettiği sözleşme içeriğinden biçerdöverin bedelinin senetler halinde ödeneceği anlaşılmakla birlikte, biçerdöverin devrinin ne zaman yapılacağı hususunda bir bilginin bulunmadığı, bu durumda davacının biçerdöverin devrinin sağlanması için davalıya noter aracılığıyla ihtar göndermesi ve bu şekilde davalıyı temerrüde düşürmesi gerektiği, dosya içeriğine bakıldığında buna ilişkin bir talebinin olmadığı, noter vasıtasıyla gönderilen herhangi bir belgenin de bulunmadığı, davacının işbu davayı açmakta haklı olmadığı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacılar, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iptalini talep etmiş, ancak dava değerini...

                    Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde 13.07.2020 tarihli karar ile, eldeki davada talebin sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, bu nedenle taşınmazın aynına ilişkin kesin yetki kuralının uygulanamayacağı belirtilmek suretiyle mahkemenin (karşı) yetkisizliğine karar verilmiş ve bu defa dosya merci tayini için Yargıtay 5.Hukuk Dairesi'ne gönderilmiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, 18/10/2021 gün ve 2021/8111 E.-2021/11540 K. sayılı ilamı ile; İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Yargı yerinin belirlenmesi üzerine, davanın yargılaması görevli ve yetkili İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi tarafından yürütülmüş ve 18/03/2022 gün, 2021/493 E.-2022/96 K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş bu karara karşı, davalı ......

                      UYAP Entegrasyonu