Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 5. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 4....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve Yalova 4....

      Somut olayda, dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR YAZIM TARİHİ: 22/062023 Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; kafe devir sözleşmesinin feshi ile ödenen 40.000,00-TL'nin ve 11 adet bononun iadesi istemine ilişkindir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, sözleşme ile cayma hakkının düzenlenmediğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu taşınmazı tapuda devrettiğini, sözleşmenin bu şekilde geçerli hale geldiğini, mahkemece sözleşmenin feshi için geçerli bir neden bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimleri yerine getirdiğini, taşınmazın tamamlanıp faaliyetine devam ettiğini, davacının konaklama yapmadığı için sözleşmeden her zaman cayabileceğinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince, davacı adına tescil edilen taşınmaza ilişkin sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki akdin feshi - ödenen bedelin iadesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalının sözleşmeye konu cihazı sözleşme hükümlerine uygun olarak davacıya teslim etmediğinin ihtilafsız olduğu, bu durumda sözleşmenin 9. maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şartın davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafın sözleşmenin kuruluşunda ödenen bedel için faiz talep edemeyeceği çünkü bu bedelin ihtarname tebliğ edilmeden davacıya iade edildiği davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararı ise ispatlayamadığından kâr mahrumiyeti isteyemeyeceği, davacının cezai şart alacağını temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.282,50 TL cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 23.05.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının her arızada parça değişimi veya bakım yaparak davacıyı mevcut ayıp nedeni ile oyaladığından ve gerekse davanın açıldığında iki yıllık garanti süresi dolmadığından davalının zamanaşımı def’inin reddine, davacının B.K.’nun 202/1. maddesi hükmü doğrultusunda sözleşmeyi fesih ile ödediği parayı talep etme hakkının doğduğu, bu nedenle davanın kabulüne aracın davalı adına tescilinin sağlanıp fiilen davalıya teslim şartı ile 152.446.00 YTL alacağın temerrüt tarihi 27.02.2007 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle garanti şartlarında da belirttiği gibi garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanmış olmasına, mahkemenin bedel indirimi yerine sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin talep edilme...

                Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vade sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi zarar ve ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak davası olup, davacının ıslah ettiği alacak miktarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, 15.000 USD alacağın tahsiline ilişkin dava açmıştır. Mahkemece bu alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı vermiştir. Dava dilekçesinde iki ayrı talep olup, ödenen bedelin iadesi ve menfi zararın tahsili talep edilmiştir. Her iki alacağın miktarını mahkeme tarafından davacıya açıklattırılması gerekir. Ödenen bedel sözleşmenin feshi ile Muaccel hale gelmiş olup, bu alacak yönünden ihtiyati haciz talep etme koşulları oluşmuştur. Ancak menfi zarar yönünden alacağın miktarı yargılamaya muhtaç olduğundan, bu alacak yönünden ihtiyati haciz koşulları oluşmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu