WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karnesi ve nüfus cüzdanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, ilaç küpürleri üzerinden kime ait olduğunun yazılı olduğunu, bu nedenle sözleşme hükmünün ihlal edilmediğini savunmuştur. Sözleşmenin bu hükmü, bir bütün olarak değerlendirildiğinde ilaç küpürleri üzerinde kime ait olduğunun yazılı bulunması davacının sözleşmeye aykırı davrandığı olğusunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki küpürü kesilmiş ilaçlar bulunması sözleşmenin 5/d maddesine göre başlı başına mutlak bir sözleşmenin feshi nedenidir. Toplanan deliller ve dosya içeriği ile davacının sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olduğundan davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 4.663,99 TL'nin 28.12.2010 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bayilik sözleşmesinin davalı tarafça süresinden önce haksız feshi nedeniyle kâr mahrumiyeti istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 25.04.2008 tarihli ... Bayilik Sözleşmesinin 42/d-3 maddesi “Sözleşmenin feshi nedeniyle dağıtıcı, başta sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle, sözleşme süresi sonuna kadar hesaplanacak yoksun kaldığı kârı .... talep hakkına sahip olur” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan sözleşme hükmü karar yerinde tartışılıp, değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı arsa sahibi tarafından haksız feshi nedeniyle davacı yüklenicinin BK’nın 325. maddesine göre talep edebileceği kar kaybının 20.763,00 TL olduğu, davacı tarafça talep edilen masrafların kar kaybı talebi içerisinde değerlendirildiği, bu hususta ayrıca talepte bulunulamayacağı, davacının sözleşme nedeniyle kaçırdığı fırsatlara ilişkin tazminat talebinin de dosya kapsamı ile örtüşmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödeneceği kararlaştırılmış ise de sözleşmenin feshi tarihi olarak kabul edilen 2007 yılı itibarıyla arsa değerinin 115.500,00 TL olduğu, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödenmesine ilişkin düzenleme davalı arsa sahibinin yıkımına ve mahvına neden olacak kadar ağır ve yüksek olduğundan BK’nın 20. maddesi uyarınca adap ve ahlaka aykırı olduğu ve cezai şart...

        bilirkişi raporuyla mağduriyetinin belirlenerek mağdur olan müvekkilinin zararı için şimdilik 1.000 TL tazminat olmak üzere sözleşmenin haksız feshi sonucunda müvekkili şirketin maddi ve manevi zararına karşılık olarak şimdilik toplam 132.465,00 TL zararın haksız fesih tarihi olan 22.04.2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Taraflar tacir olup, imzalamış oldukları sözleşmenin 16/3 maddesine göre davalı herhangi bir gerekçe göstermeden üç ay önceden ihbarda bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak tazminatsız fesh etme hakkına sahip olduğunun hükme bağlanmış olması, davalının, davacıya üç ay önceden noter kanalıyla ihbarda bulunarak üç ay süre vererek sözleşmesi fesh etmiş olması nedeniyle davacının haksız fesih nedeniyle davalıdan tazminat, kar kaybı ve menfi zararlarını isteyemeyeceği, taraf defterlerinde yapılan incelemede davacının davalıdan alacağının olmadığı tespit edilmiş olduğundan ve davalının haksız feshi söz konusu olmadığından manevi tazminat talep edilemeyeceğinden davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat davasının reddine, karar verilmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/142 Esas sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi ve tazminat davası açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, davacıların kusurlu hareketleriyle sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, açılan bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacıların %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemelerine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/142 Esas sayılı dava dosyasında; 10.02.2015 Tarihli dilekçe ile kiracı ... ve ... A.Ş. tarafından kira sözleşmesinin feshi ile 75.043,61 TL tazminat talep edildiği, davalıların iş bu davanın davacıları kiralayanlar olduğu, ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Davalı kiracı tarafından iş bu davanın açılmasında önce... 10....

            Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; taraflar arasındaki 13.10.2003 tarihli sözleşmenin belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesi olduğu, fesih yoluyla sona erdirilebileceği, davalının feshinin hakkın kötüye kullanılması niteliği taşımadığı, feshin uygun olarak noterden keşide edilen ihtarname ile yapıldığı ihtarname ile bir aylık feshi ihbar süresi tanınmasına karşın sözleşmenin mahiyeti itibariyle üç ay olması gerektiği, ancak feshi ihbar süresine uymamanın yaptırımının sözleşmeye devam olmayıp, tazminat olabileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında akdedilmiş olan 13.10.2003 tarihli sözleşmenin 08.11.2005 tarihinde hüküm ve sonuç doğuracak şekilde feshedildiğinin tespitine, davacının diğer istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              ın eylemleri nedeniyle ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle uğranılan ve uğranılacak zararların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer davaların reddini istemiştir. Asıl ve birleşen davada davalı, karış davada davacı arsa sahibi ... vekili, sözleşmenin yerine getirilmemesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik ....000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talip ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi- feshe bağlı tazminat- peşin ödenen kira bedelinin fesihten sonraki kısmının iadesi ve depozito bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, sözleşmenin feshi, kira alacağı ve depozito alacağı talebinin kabulüne; maddi tazminat isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından duruşma istemli ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, duruşma istemi miktar itibariyle reddedilerek; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz...

                  Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, ikinci mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. Somut olayda, .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davacısı tarafından 01/02/2020 tarihli Bayilik Sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi iddiasına dayalı olarak davalıdan alacak ve tazminat talep edildiği, eldeki davanın da aynı sözleşmenin yine davalı tarafça haksız feshi iddiasına dayalı bakiye alacağın tahsili için aynı davalı hakkında başlatılan takibe itirazın iptali istemine dayalı olarak açıldığı; yapılan incelemede her iki davanın, aynı sebeplerden doğduğu, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu