Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça, en son davalı arsa sahibine sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceği ihtarını içerir ........2008 tarih ve 34188 Y. sayılı ihtarname gönderilmiş olup, davacı vekilince yargılama aşamasında ve en son 08.....2012 tarihli duruşmada sözleşmenin feshedilerek müspet ve menfi zararların tespiti istenmiştir.Davalı arsa sahibi vekili de cevap dilekçesindeki davacı yükleniciye güvensizlik belirten açıklamaları ile davalının sözleşmenin ayakta kalmasını istemediği yönündeki iradesini yansıtmış olup, 03.06.2011 tarihli dilekçesinde de bilirkişi raporunun sözleşmenin feshi yolu ile geriye etkili olması ve tarafların verdiklerini geri almasının hakkaniyete uygun olacağı nitelendirmesine bir diyeceği olmadığını beyan etmekle fesih iradesi olduğunu açıkça beyan etmiştir....

    K A R A R - Davacılar vekili taraflar arasında 06.03.2007 tarihinde APKİS ve 05.05.2009 tarihli ek sözleşme imzaladığını, teslim tarihinin 30.11.2011 olarak belirlendiğini, ancak bugüne kadar teslimin gerçekleşmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik 120,000 TL ceza-i şart, davalı tarafından yıkılan ev, bahçe duvarı vs. bedeli olarak 3.000,00 TL tazminat, 1.000,00 TL munzam zarar ve 1.000,00 TL kira alacağının faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ... Belediyesince yaklaşık 22 aydır imar durumunun netlik kazanamamasından dolayı müvekkili kooperatifin inşaata başlayamadığını ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine ''mahkemece kısa ve gerekçeli kararda sözleşmenin feshi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğine'' dair uyulan kapatılan 23....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Madde hükümlerine göre işlem yapılacağını, ayrıca sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyanın da yükleniciden talep edilebileceğini, yükleniciye verilen süre içinde yüklenici şirketçe zararların giderilmediğini beyanda menfi zarar karşılığı şimdilik 3.891.013,70 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkememizce davalı yüklenici ile yapılan sözleşme ile ikmal ihalesine ilişkin sözleşme ve tüm evraklar dosyaya kazandırıldıktan sonra dosya menfi zarar istemi hususunda rapor tanzimi için emekli Sayıştay uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine gönderilmiştir....

        Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

        Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve sözleşmede saklı tutulmadığı takdirde sözleşmenin haksız fesihe dayalı olarak aynı anda hem müspet hem de menfi zararın tazmini talebinin mümkün bulunmamasına, davacının açık hava reklam panoları ve dolmuş durakları için yapmış olduğu masraflar yönünden menfi zararının tahsilini istediği ve artık reklam gelir kaybı zararını talep edemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının açık hava reklam panoları ve dolmuş durakları için yapmış olduğu masraflara ilişkin belge sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 17/12/2020 NUMARASI: 2019/899 Esas - 2020/683 Karar DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 02/04/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, davacı ile dava dışı arsa sahibi ... tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki özel yetkiye istinaden davalı arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı tarafından imzalanarak davalıya verilen teminat senedinin, dava dışı arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshi üzerine bedelsiz kaldığı halde davalı tarafından takibe konu edilmesi üzerine açılan menfi tespit istemine dayanmaktadır....

            Eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflarda iş sahibince sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. maddesi gereğince iş sahibi olumsuz (menfi) zararını isteyebilir. Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek olumsuz zarar kavramına; sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar girer....

              Kural olarak eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, temerrüdün gerçekleşmesi halinde alacaklı Borçlar Yasasının 106.maddesi uyarınca seçimlik hakkını akdin feshi doğrultusunda kullanması durumunda, sözleşmenin ifa ile sonuçlanmamış olması nedeniyle uğradığı zararları isteyebilir (BK.108.madde). Bunlar akdin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraf ve zararlardan ibarettir ve menfi (olumsuz) zarar olarak isimlendirilir. Oysa B.K'nın 158.maddesi uyarınca istenen ceza ifaya ekli olup, olumlu zarar kapsamındadır. Akdin feshi durumunda ifaya bağlı ceza (olumlu zarar) istenemeyeceğinden davacının cezai şart isteminin reddine karar verilmesi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu